Rum lideri Nikos Anastasiadis, kendinden gayet emin bir şekilde ‘Mustafa ile anlaştıklarımız’ başlığı altında uzunca bir liste açıkladı...
Listeye bakıldığı zaman hemen tüm konularda uzlaşının sağlandığını görürsünüz...
Mülkiyet mi?..
Eski mal sahibine iki yıl içinde ‘3 seçenekli’ başvuru hakkı tanıyor...
İsterse iade, isterse takas, isterse tazminat...
Gerçek durum böyleyse, halen Rum mülkünde oturanlar yandı demektir...
Hem de ne yanma...
Ne var ki; Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu, Anastasiadis’in ‘henüz uzlaşılmamış konuları’ uzlaşılmış gibi göstermesini eleştirdi ve bunu bir ‘seçim taktiği’ olarak nitelendirdi...
Umarız öyledir...
Anastasiadis; Mayıs ayındaki seçimlerde aday değildir...
Milletvekili seçimi yapılacağı için eğer taktika yapıyorsa, bunun en büyük faydasını eskiden lideri olduğu DİSİ görür...
Ama Anastasiadis “Mustafa ile anlaştıklarım” başlıklı açıklamasının son bölümünde DİSİ’nin en büyük rakibi AKEL’e de teşekkür ediyor...
“AKEL’in desteğinden çok memnunum” diyerek, onlara da iyi bir destek atışı yapıyor...
Mal kimin olacak?
Seçim taktikasını bir kenara bırakalım...
Zaten mülkiyet meselesinin ‘komisyona havale edilmesi’ kararı yanlıştı...
Bu ne demek oluyor bilir misiniz?..
Bundan 5 yıl önce parasını ödeyerek bir Rum mülkü satın aldınız...
Bu müstakil de olabilir, Rum arsası üzerine inşa edilmiş bir villa veya apartman dairesi de olabilir...
Çözümden bir gün sonra ‘Mülkiyet Komisyonu’ çalışmaya başlayacak...
Anastasiadis bunu ‘Mülkiyet Mahkemesi’ olarak ilan etti...
Mahkemenin eşit sayıdaki Rum ve Türk üyeleri, mal sahibinin başvurusunu görüşecek...
Bir örnek verelim...
Girne göçmeni Mavroyannis, komisyona başvurup “Ben malımı isterim” diyecek...
O malı şu an kullanmakta olan Karahüseyin’in elinde ise kocaman bir ‘tapu belgesi’ var...
Yani koçan...
Üstelik üzeri mühürlü ve imzalı...
Belgeyi veren KKTC Tapu Dairesi...
Republic of Northern Cyprus!..
Belgenin kenarında bayrak olmasa da mühür var mühür...
Karahüseyin 5 yıl önce borçlanarak Rum arsası üzerinde inşa edilmiş bir mülk satın almış...
Doğal olarak, Mavroyannis’in ‘iade’ talebine karşı çıkacak...
“Olmaz arkadaş ben 120 bin Sterlin saydım, buradan ancak ölüm çıkar” diyecek...
İlk günlerde olacak böyle gerginlikler...
Karı koca arasında bile oluyor...
Sonra Karahüseyin’e baskılar gelecek...
“Çık evimden” diye...
Türk polisine gitse ne yapacak?..
Halkın onayından geçmiş bir anlaşma var...
Ve sana Mülkiyet Mahkemesi’nin yolunu gösteriyor...
Bu dava sonuçlanıncaya kadar zavallı Karahüseyin parasını ödeyip satın aldığı malına “malım” diyemeyecek...
Şimdi bilmeceye geçelim...
Mülkiyet Mahkemesi bu malı kime verecek?..
Mavroyannis’e mi, Karahüseyin’e mi?..
Haftada 7 gün dua
İyi ki Sözcü Barış Burcu, Anastasiadis’i yalanladı!..
Yoksa KKTC’de ikamet eden insanların yüzde 80’den fazlasının uykusu kaçacaktı!..
Uyku kaçınca insan ne yapacağını şaşırıyor...
Ama her şeyin bir çaresi olmalı bu hayatta...
Mesela dua etmek...
Cuma’dan, Cuma’ya değil...
Haftanın her günü, her saati dua etmek...
“Allahım, bizleri evsiz, barksız bırakma” diye başlarsanız korkuyu azaltırsınız...
Baktınız ki yine uyku tutmuyor...
Duanın ikinci bölümüne geçin...
“Allahım bizleri korumasız bırakma...”
Gerçekten bırakmasın...
Anastasiadis “Garantilerin de üstesinden geldik” diyorsa, mutlaka bu da bir seçim taktikasıdır!..
Yoksa, garantiler daha konuşulmadı bile!..
İçinizdeki ses “Perde gerisinde konuşulmuştur” diyorsa, orasını inanın Falcı Elmaziye de bilemez...
Allah bizleri evsiz, barksız ve korumasız bırakmasın...
Türkiye’nin garantörlüğünden mahrum etmesin...
Amin...
