banner564

Adamlar çalışıyor

  Rum lideri Nikos Anastasiadis, sadece 5 günlük süre içinde hem Londra’da, hem de ABD’nin değişik bölgelerinde önemli temaslar yaptı...
  Londra’da, İngiltere Başbakanı David Cameroon ile görüşerek ‘garantiler’ konusunu ele aldı...
  Şikago’da, Rum-Yunan lobisinin ileri gelenleriyle buluşarak, bundan sonraki süreçte yürütülecek propagandayı belirledi...
  New York’ta, ABD Başkan Yardımcısı Biden ve BM Genel Sekreteri Ban ki Moon ile görüştü...
  BM Genel Kurulu’nda üyelere hitap ederek, Türk askerinin adadan çekilmesini ve Garantilerin ortadan kaldırılmasını istedi...
  Mısır Devlet Başkanı Sisi ve Yunanistan Başbakanı Çipras’ın da katıldığı bir toplantıda, stratejik işbirliği konusunu ve doğal gazı görüştü...
  Kıbrıs’a döndüğü zaman ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü gerekçesiyle yabancı büyükelçileri bir araya getirerek, Rum tezlerine açık destek talep etti...
  Yunanistan’ın Savunma Bakanı’nı ağırladı...
  Sadece ‘Rumların’ değil, aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin de Cumhurbaşkanı olduğu görüntüsünü verebilmek amacıyla, kendisini ziyaret etmek isteyen bazı kuruluşlarımızın yöneticileriyle ‘taktik görüşmeler’ yaptı...
  Ve dün de KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile bir araya geldi...
  Dünkü görüşme öncesinde, Rum Hükümet Sözcüsü aracılığıyla kamuoyuna önemli mesajlar verdi...
  Bulunacak çözümle ilgili ‘Birincil Hukuktan’ söz eden Akıncı’dan ‘hesap soracağını’ bildirdi...
 

Ekipler de çalışıyor
  Güneyde sadece Anastasiadis çalışmıyor...
  Bakanlar, müsteşarlar ve müdürler de yoğun bir çalışma içerisinde Kıbrıs’la ilgili tezlerini ileri götürüyor...
  Rum Yönetimi Başkanlık Müsteşarı, Washington’a giderek, IMF ve Dünya Bankası yetkilileriyle ‘çözümün maliyetini’ ele aldı...
  Hatta olası bir çözüm durumunda KKTC’de ‘şişkin kamu personelinin’ durumu ve KKTC’nin borçları üzerinde tartışmalar yaptı...
  AKEL ve DİSİ milletvekilleri Avrupa Parlamentosu’nda, Akıncı’nın siyasetini ve Ankara’nın yapması gerekenleri tartıştı...
  Maliye Bakanı Haris Yeorgiadis, Lüksemburg’ta yer alan Eurogrup toplantısına katılarak, Başkanlık Müsteşarı’nın Washington’da ortaya koyduğu görüşleri ele aldı...
  Yani KKTC’deki şişkin kamu yapısını ve çözümün finansmanını...
  Çok özetle aktardığım bu gelişmelere bir tane daha ekleyip, bizdeki durumu ele almak istiyorum...               
  Güney Kıbrıs’ta, Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in denetiminde bir bir hareket oluşturuldu...
  Bunun adı ‘Jeostrateji Konseyi’...
  Konseyin üyeleri arasında askeri uzmanlar da var...
  Bunlar, zaman zaman toplanarak, Kıbrıs’ın geleceğini ele alıyor...
  Olası bir çözüm durumunda garantilerle ilgili kararlar alarak, dünya kamuoyu nezdinde yürütülecek siyaseti belirliyor...
  Doğal gazın sevkiyatı ve güvenliğini ele alıyor...
 Rum ordusunun, Rum polisinin ve istihbarat teşkilatının gelişmesi üzerinde fikirler üretiyor...



Burası bizim city
  Ve geçelim bizim bölgeye...
  Güneydeki insanlar, kuzeydeki kamu şişkinliğini ve birikmiş borçlarımızı ele alırken, bizdekiler hala seçimler, tayin ve terfilerle uğraşıyor...
  Bakanlıklar hala üst kademe yöneticisi tayin ediyor...
  İktidarın ikinci partisi UBP, 8 adaylı genel başkanlık seçimine hazırlanıyor...
  KKTC’den umudunu kesen emlakçılar, Anastasiadis ile görüşerek ‘ortak projeler’ oluşturulmasını talep ediyor...
  Ve bu görüşme sırasında ‘ara bölgede tamir edilecek konutların anahtarını Rum mal sahibine verme’ konusunda taahhütlerden söz ediliyor...
  Meclis Başkan Yardımcısını seçebilmek için dört tur seçim yapanlar, Türkiye’nin garantisini ortadan kaldırmak isteyen Rum Dışişleri Bakanı’na iki satırlık bir yanıt veremiyor...
  Mülkiyet konusunda önceliğin mal sahibinde olacağını tekrarlayan Rum yetkililerine de herhangi bir cevap verilmiyor...
  Türkiye’de bombaların patladığı, Rusya ile ilişkilerin gerildiği bir dönemde, Kıbrıs meselesi en kritik bir aşamaya getiriliyor...
  İşin en ilginç yanı; bizim taraf bir yandan birkaç ay içinde çözüm olasılığından söz ederken, diğer yandan Güzelyurt’a yatırım yapmaya çalışıyor...
  Çözüm olması halinde Güzelyurt’un, Rumlara iade edilecek ilk taviz bölgesi olduğunu hepimiz biliyoruz...
  Buna karşın, bu gölgeye hastane inşası için çalışmaların yürütüldüğünü söylüyorlar...
  DAÜ Mimarlık Fakültesi’nde toplantıların yapıldığı, büyük fikirlerin ortaya konduğunu duyuruyorlar...
  Bu nasıl bir çelişki?..
  Bu nasıl bir devlet yönetimi?..
  Bu nasıl bir film?..
  Ben vazgeçtim, adını siz koyun bu filmin...
YORUM EKLE

banner471

banner473