banner564

Alkışlanacak başarı

   Aralarında bir de polis müfettiş yardımcısının bulunduğu 2 kişi, silahlı ve maskeli soygun olayı ile ilgili olarak tutuklandı...
   Soygununun planlayıcısı ve azmettiricisi olduğu iddia edilen bir kişi de Anklara’da gözaltına alındı...
   Kooperatif Merkez Bankası’na ait 3 milyon liranın çalınmasıyla ilgili büyük operasyonu bir hafta süreyle başarıyla yöneten Polis Genel Müdür Vekili Sayın Pervin Gürler, Güzelyurt Polis Müdürü İsmail Zeki Manicioğlu ile adli şube ekibini kutlamak gerekiyor...
   “Yapanın yanına kalır” iddialarını çürüten bir başarıya imza attılar...
   Kuşkusuz bundan sonraki süreç daha da önemli...
   Yargı sürecinde nelerin yaşanacağını hep birlikte göreceğiz...
   Bu olayın birçok açıdan önemi vardır...
   Sadece 3 milyon TL’nin çalınmasıyla sınırlı bir soygun planı değildir...
   Olayın sanıklarından bir tanesi Polis Akademesi’nde eğitim görmüş, Güzelyurt bölgesinde müfettiş yardımcısı olarak görev yapıyor...
   Halkın, kurum ve kuruluşların sadece canından değil, aynı zamanda mal güvenliğinden sorumlu bir insan...
   Bir başka önemli nokta ise, soygun olayını kamufle etme bahanesiyle ormanlık alanın yakılmasıyla ilgili...
   Düşünebilir misiniz?..
   İnsanımızın ve ülkenin güvenliğini sağlamakla mükellef bir kişi, sadece 3 milyonluk soygun olayını yönetme iddiasıyla değil, aynı zamanda ormanlık alanın yakılması iddiasıyla gündeme geliyor...
   Bunların bir şaka olmasını gönülden diliyoruz...
Polisin tatili olmaz
   Polis adli şube ekipleri, Güzelyurt müdürlüğü ve Genel Müdür Vekili bu olayın aydınlanması için geceli, gündüzlü çalışma yaptı...
   Pervin Hanım, bayram tatili demeden günlerini Güzelyurt’ta geçirdi...
   Her türlü olasılık değerlendirildikten sonra düğmeye basıldı ve soygun olayında ‘kullanılan’ iki genç tutuklandı...
   Olayın kilit adamı, Ankara’daki sorgulamadan sonra adaya getirilecek...
   Böylece yeni bilgilere ulaşılacak...
   Polisin şu an için en önemli görevlerinden biri de 3 milyon TL’yi bulmaktır...
   Tutuklu ifadesinde, bu paranın bir yerlere gömüldüğü anlaşılıyor...
   Peki nereye gömüldü bu paralar?..
   İşte bu noktada yine ‘kilit adam’ olduğu iddia edilen polis müfettiş yardımcısının adı ön plana çıkıyor...
   Adaya getirilmesi sonrasında bu olayın da aydınlığa kavuşacağı ve paraların bir şekilde bulunacağı kesindir...
İyi ki siyasetten uzak
   Yaşanan bu son olay karşısında 7’den 70’e herkesin, hepimizin söylediği şudur:
   “İyi ki polis sivil yönetime bağlı değildir...”
   Başka ülkelerde polis İçişleri veya Adalet Bakanlığı’na bağlı olabilir...
   Ama onlarda, bizdeki kadar partizanlık yoktur...
   Onlarda, hırsızlık, soygun, rüşvet, suistimal olaylarına müdahale eden politikacıyı yaşatmazlar...
   Anında kellesini götürürler...
   Bizde ise 1980’li yıllardan itibaren sorumluluk Güvenlik Kuvvetleri’nde olduğu halde, bazı suistimal ve yolsuzluk araştırmalarının engellere takıldığını biliyoruz...
   Kemal Yavuz Paşa’nın 1981 yılında bıraktığı dosyalar ileri götürülmedi...
   O dosyalar arasında Asala’ya, Gazimağusa Limanı üzerinden silah sevkiyatı da vardı...
   Büyük çaplı sigara, viski kaçakçılıkları örtbas edildi...
   Çok uzaklara gitmeyelim...
   Üç yıl önce ‘dava  açılmak üzere’ polise teslim edilen birçok yolsuzluk ve suistimal dosyası, dönemin Başbakanı tarafından bir şekilde engellendi...
   İşte tüm bunlara bakınca “iyi ki polisimiz sivil idareye bağlı değil” diyoruz...
   KKTC’nin demokrasisi ve siyaseti henüz olgunlaşmadı...
   Hiç kimseye güven vermeyen bir siyasi yapıya, polisin yönetimi teslim edilemez...
YORUM EKLE

banner608

banner473