Tam işler iyi gidiyor dediğimiz bir anda seviye yeniden düşüyor. Hem de öyle bir düşüyor ki yeniden toparlamak yeniden bir yerlere gelmesini beklemek epey zaman alacak gibi.

Sanki uzaktan birisi dokunuyor ve hop diye ortalık karışıveriyor. Oysa daha birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Akıncı siyasi parti başkanlarını Saray’da ağırlamış ve görüşme sonrası yapılan tüm açıklamalarda “Siyasetin seviyesi açısından zirvedeydi” adeta.

Oysa yanı başımız ateş topu. Daha da önemlisi Türkiye şuan bir başka ülkenin topraklarında büyük bir operasyon yapıyor. 

Terör örgütleri azmış durumda, öyle ki Türkiye’de Ana muhalefet liderini bile öldürmek istediler.

Birileri Türkiye’yi karıştırmak için zaten uzun süredir uğraşıyor. Tüm bu karışıklığın içinde Kıbrıs’ta çıkacak bir karışlıklı kime fayda sağlar?

Bize düşen görev şu önemli olayların yaşandığı günlerin arifesinde en azından birbirimize karşı olan üsluba dikkat etmeliyiz. 

Bu sayfanın yazarı olarak dün Tahir olayına farklı bir bakış getirdik. Sosyal medyada edilmeyen küfür kalmadı bize. 

Ama bu kalemşörler hayatları boyunca acaba Tahir’e bir kahve dahi ısmarlamamış, onu kucaklamamış kişiler. 

Bu Çin malı kalemşörler bizim geldiğimiz yeri öğrenmeye çalışana kadar sosyal medya hesabımıza baksalar Tahir ile olan onca fotoğrafımızı zaten görürlerdi. 

Bu Çin malı kalemşörlerin kaç tanesinde Tahir’imizin fotoğrafı var? O yüzden bu gibi tiplere prim vermemek gerekiyor ama bunların yorumların altına yorum yapıp seviyeyi daha da aşağıya çekmek isteyenlere mahal vermemek gerekiyor.

Kapak 

Eğitim Bakanı dedi ki “Okullarda Kur’an kursu iznini bakanlık olarak biz veriyoruz. Biz camilerdeki kurslara karışamayız. Eğer suç unsuru bir durumdan şüpheleniyorsanız polisi arayın.”

Haberi öyle bir çarpıttılar ki sanki de Bakan Berova “Kur’an kurslarına karşı. Sanki Bakan Berova gidin polise şikayet edin” diyor.

Olayın bir başka boyutunu dün bir gazetenin manşetten verildiği haberde gördük. Camide kursa giden çocukların resmini koyup “Bu da Eğitim Bakanı’na kapak olsun” dedi aynı gazete.

İyi de camide ki kurslardan bakana ne? Eğer Milli Eğitim Bakanı bu işlere bakacaksa sadece camileri mi denetleyecek? Kiliseler, Yahudi dini için eğitim veren yerler hatta ateistler. 

Tamam, o zaman tüm ateistlerde bakan Berova’dan sorulsun bundan sonra. Mesela benim bildiğim birkaç vekil var ateist. Onlara da mı Bakan Berova bakacak?

Din eğitimi zorunlu bir eğitimdir, ancak dileyen yaz ayları içinde gidip kurslardan faydalanabilir. Bunu abartmaya gerek yok. Madem demokrasi var, korkmayın be çocuklar…

İzmir

İzmir Uluslararası Fuarı bu yıl 85. kez kapılarını açacak. KKTC’den de firmalar bu fuarda yerini aldı. Dün geceden itibaren hafta sonuna kadar sizin için İzmir’de olacağım. 

İzmir Uluslararası Fuar notlarımız ve diğer tüm detaylar yine bu köşede sizlerle olacak…

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Hazır köprü için gittiğiniz İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Mersin-Girne arasında daha konforlu yolcu taşıyacak gemi seferleri istediğimizi de söyleseydiniz. 

Dr. Sibel SİBER: Dün yaptığınız çağrı son derece yerindeydi. Umarız meclis açılmadan bu üslup sorunu ortadan kalkar. Yoksa meclis açıldığında yine bildik görüntülere sahne olacağız demektir. 

Kemal DÜRÜST: Seyrüsefer affını bekleyen binlerce kişiye müjdeli haberi dün verdiniz. Bakalım bu 90 günlük süre içinde kaç araç yeniden kayıt yaptıracak. 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Ankara temasları çevresinde yeni bir kan toplama aracını hibe olarak almışsınız. Demek ki sizi iki üç ayda bir Ankara’ya göndermek gerekecek. 

Dr. Özdemir BEROVA: Kur’an kursları konusundaki açıklamanız sanki de bilerek sulandırıldı. Zira açıklamadan sonra gelen habere baktığımızda durum aslında çok net. 

Dimağ ÇAĞINER: Pek kıymetli valideniz Hakk’ın rahmetine kavuşmuş. Merhumeye Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 

Hüseyin GÖKÇEKUŞ: Anlaşılan yolun sonu gözüktü, bizce görevden alınmayı beklemeden kendiniz ayrılın bu görevden. Böylesi daha hoş olur demi. 

Ahmet İKİDERELİ: Ünlü şovmen MALİ ile birlikte yeni bir film projesinde birlikte olacağınız konuşulmaya başlandı. Yakında ünlü de olacaksınız desenize. 

Özel KADIOĞLU: Anlaşılan bu hafta bir acı kahvenizi içmek şart oldu. Zira durum vahime doğru gidiyor. Bir bakalım kara kaplı kitap bu durum için ne diyor. 

Orkun BOZKURT: Düğün öncesi bekarlığa veda partisi de düzenlemişsiniz. Hade bakalım Allah tamamına erdirsin inşallah. 

Hikmet BİZDEN: Kırbaç cezası da nereden geldi aklınıza. Kırbaç cezası yerine biz kırbaç tatlısı öneriyoruz şiddetle. Daha iyi gelir. 

Ziya ÖZTÜRKLER: Ankara’daki YÖK temaslarını değerlendirmediniz. Biz biliyoruz ki yeni müjdeleriniz olacakmış Yüksek Öğretime. 

Sadık GARDİYANOĞLU: Sevgili dünürüm mesajını aynen aldım. Hiç merak etme, kara kediler bile bizim aramızı bozamaz. Bilen bilir, biz kolay kolay adamı defterden silmeyiz. Ama bir kere sildik mi birisini bir daha da yedi cihan gelse o deftere giremez. Bilmem anlatabildim mi? 

Mehmet HARMANCI: Geçen hafta söz vermiştik ama artık kısmet bu haftaya. Bir öğlen mutlaka sizin şu meşhur mutfağa katkı koymak adına uğrayacağız. 

 

GÜNÜN SÖZÜ

 “Devletin üst kademesinin birlik ve uyum içinde olması gerekir, eğer biz bu şekilde kutuplaşmaya gidersek, diyaloğumuz sağlıklı olmazsa hep birlikte kaybederiz. Üsluba çok dikkat edilmesi gerekir. Farklı görüşler, endişeler ve eleştiriler vardır. Yapıcı eleştiriler öfkeyle karşılanmamalı. Toplumun seçtikleri üst kademedeyse o zaman bu konuda daha hassas davranmamız gerekiyor. Diplomasi kurallarına uygun davranırsak, halkımız bize daha fazla güven duyar.”

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Dr. Sibel Siber