Türkiye için dün tam anlamı ile kara bir gündü. Sabah tüm Türkiye bir anda karanlıkta kaldı. Tam ne olduğunu anlamaya çalışırken bu sefer İstanbul adliyesinde rehin alma operasyonu yaşandı.

Türkiye gündemi bir günde pek çok sıcak olaya şahitlik etti. Büyük illerde metro, tramvay ve Marmaray seferleri durdu. İnsanlar büyükşehirlerin göbeğinde çaresiz kaldı. 

Adliyede de önemli gelişmeler oldu. Önce yeniden görülen Balyoz Davası'nda mahkeme tüm sanıklar için beraat kararı verdi. Tüm Türkiye adliyeden gelen bu habere odaklanmış iken bir anda başka bir haber geldi. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi'ndeki Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın rehin alınması olayı bir anda Türkiye’nin ve dünyanın gündemine oturuverdi. 

Ve sonrasında yaşananlar malum. Türkiye yıllar sonra ilk kez bu kadar “karanlık” bir günü yaşadı. 

Adalet sistemi çökmüş, elektrikleri tüm yurtta kesilmiş ve savcısı teröristler tarafından rehin alınmış bir Türkiye… Allah acısın bizi…

 

 

Dondurma

Son günlerde siyasette yeni bir moda ortaya çıktı; “İlişkiyi dondurma!”

Önce Gönyeli’nin CTP’li Belediye Başkanı Ahmet Benli mensubu olduğu partisi yani CTP ile “İlişkilerini dondurduğunu” açıkladı. 

Sonra da Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş kendi sorumluluğunda olan Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile ilişkilerini dondurduğunu açıkladı. 

Tüm bu fırtına içinde hükümet ortaklarından birbirlerine yönelik çok çarpıcı açıklamalar geldi. 

Kurulduğu ilk günden bu yana sürekli olarak aralarındaki “uyumsuzluk” nedeni ile haber olan CTP-DP hükümeti seçimlerden sonra belli ki zor ayakta kalacak gibi.

Özellikle CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk’in dün yaptığı açıklama ne yenilir ne yutulur cinstendi.

Erk; “Siyasi düsturu hamasetten öteye gidemeyen kişilerin Federasyona karşı başlattığı saldırıları bir kez daha kınıyoruz” dedi.

Yani hükümet ortağı olan Denktaş’ı “Siyasi hamaset” yapmakla suçladı. Suçlamalar bu kadarla da kalmadı;  

“Spor bakanı olarak bugüne kadar kaç tane maça gidip gençlere destek olduğu da tartışılmalıdır” dedi. Son yıllarda Denktaş’ı hiçbir siyasi bu kadar ağır eleştirmemişti. 

Üstelik bu eleştirinin “ortak”tan gelmesi de bu kadar düşündürücü idi.

Erk açık açık Denktaş’ı “Ciddiyetle bağdaşmayan, gençlerin arzularını anlamayan, halktan kopuk, ben bilirim havaları” içinde olan biri olarak lanse etti. 

Bu açıklamadan sonra bakalım Denktaş nasıl bir cevap verecek Erk’e. 

 

 

Anketler açıklanıyor

Perşembe günü Gezici anketini açıklayacak. Elde ettiğimiz bilgilere göre %40’ların altında bir oranda ilk sırada EROĞLU, Eroğlu’nun birkaç puan gerisinde AKINCI, Akıncı’nın da gerisinde yani 3. sırada da Sibel Siber Hanım. 

Durun daha bitmedi, yine Türkiye’den bir anket şirketi. Adı Metropoll. Onların da anket çalışması bitmek üzere. Orada da durum şöyle;

Birinci Eroğlu, İkinci Siber, Üçüncü Akıncı…

MESAJLAR

Dr. Derviş EROĞLU:  Türkiye’den gelen anket şirketleri aynı anlarda anket sonuçları açıklayacak. İki ankette de birinci sıradasınız. 

Dr. Sibel SİBER: Gezici’ye göre 3. Metropoll’e göre ikinci sıradasınız. Bu arada televizyon programları için biraz daha çalışmakta fayda var.

Mustafa AKINCI: Ekranlarda bu kadar agresif olmanız pek çok kişide hayal kırıklığı yarattı. Yoksa bu sinir halleri adaylığınızı erken açıklayıp yorulmanızdan mı kaynaklanıyor? 

Kudret ÖZERSAY: Geçen gecenin yıldızı siz oldunuz ama hala daha anketlerde 4. Sıradasınız. Süre azalıyor, bakalım nereye kadar çıkabileceksiniz? 

Özkan YORGANCIOĞLU: Başbakanlıkta son ayın içine girdiğinizin farkında mısınız?   Bir taraftan hükümet ortağı ile olan sorunlar diğer yandan seçim sonuçları…

Serdar DENKTAŞ: Kutlay Erk’in dün yaptığı açıklamalara bir cevap verecek misiniz? Zira son zamanlarda size yönelik en büyük eleştirileri sıraladı Erk.  

Hasan TAÇOY:  Ledra Placa’de karargâh kurmuş ve seçimleri artık oradan yönetmeye başlamışsınız. Sizin karargâh arı gibi çalışıyormuş.

Veli ESENDAĞLI: Kaymaklı ve surlar içinde Derviş Bey en çok yine size güveniyormuş. Bu bölgede çalışmalara başlamışsınız. 

Bülent ÖZTÜRK (Sebat): Ameliyat sonrası yeniden Ada’ya dönmüşsünüz. Bu arada umarız bu son ameliyat olur. 

Mustafa AKYÖN: Seçimler için sokaklara çıkmışsınız. Bizde sizin ne zaman çizmeleri giyeceğinizi merak ediyorduk. 

Özel GÜRSES: Çok geçmiş olsun, dün gözünüzden bir operasyon geçirmişsiniz. Allah acil şifalar versin. 

Kenan AKIN: Dün Elye’ye oradan da Yeşilırmak’a uzanmışsınız. Hayırdır eski bakanlık günlerini mi özlediniz. 

Dilek KIRICI: Geçen geceki programda giydiğiniz kırmızı ayakkabılar günün konusu oldu. Oysa izleyici nereden bilecek o kadar saat ayakta kalan birisi rahat ayakkabı seçeceğini. 

Tekin KÖSE: Bu seçim dönemi sizi oldukça sessiz gördük. Hayırdır yoksa sizde mi bir köşeye çekildiniz. Yarın bir kahvenizi içmeye geleceğiz. 

Hüseyin TURAN: Öğrencilerin tercih dönemi yaklaştıkça sizin de gezi programınız belli olmaya başlamış. Bakalım bu sefer kaç bin kilometre yok kat edeceksiniz. 

Olgun AMCAOĞLU: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Dün birbiri ardına gelen doğum günü sürprizleri sonrası hayli mutlu olmuşsunuz. 

Ziver HAYATSEVER: Seçim çalışmalarına ara vermişsiniz. Zira hasta olup yataklara düşmüşsünüz. Bu yarışta önemli olan nefesinizi son güne kadar iyi kullanmaktır.  

Barış TİLKİ: Seçim ofisine dün akşam bir tepsi baklava ile gidince hemen arkanızdan yakıştırmalar başlamış. Önümüzdeki seçimlerde adaylığa kesin bakıyor bazıları. 

Sadık GARDİYANOĞLU: Dün tavlada da önce Bertan Zaroğlu’nu sonrada Tolga Kınacı’yı ezip elemişsiniz. Dua edin o saatlerde işimiz vardı, yoksa malum…