banner564

Anahtar kelime enerji

Liderler bir kez daha masadalar ve bir kez daha kozlarını paylaşıyorlar. Yıllardır benzerlerini çok gördük bu konferansların. Ancak bu seferkinde durum biraz daha farklı. Zira tarafların sadece toprak ve mülkiyet dışında önemli bir gündem maddeleri daha var. O da enerji.
Geçenlerde Rum kesiminin ünlü avukatı açıkladı, Rumların doğal gaz araması yaptıkları yerler Rum karasuları değil! Bu alelade yapılmış bir açıklama değildi. Çünkü herkes biliyor ki Rumların aramaya yaptığı kuyulardaki gazda Türk toplumu da hak sahibi.
Öte yandan tüm bu gelişmeler yaşanırken Kasım-Aralık 2017 sonu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin kiralayacağı sondaj platformu Karpaz açıklarında ilk arama çalışmalarına başlamış olacak.
Ada’da iki toplumun yeniden birleşip birleşmeyeceğine bu sefer ne toprak ne mülkiyet ne de garantörlükler anahtar rolünde olacak. Crans-Montana’da düğümü Enerji başlığı çözecek… 

Hani reformlar?
Türkeş’in gelişi ile ortaya çıktı ki Ankara son günlerde ki gidişattan memnun değil. Bir kere artık bu çok net. Zaten son dönemde değil Ankara’nın rahatsız olmasını kendi üyeleri bile gidişattan pek memnun değil.
Özellikle Hükümetin UBP kanadı sancılı bir süreçten geçiyor. Bazı bürokratların iyice zıvanadan çıkması bazı bakanların kabine içinde sadece kendi geleceklerini düşünmeleri ve tüm bu olup bitenin odağında Başbakanın giderek tabandan uzaklaştırılması süreci işlerin hiç de iyiye gitmediğinin en büyük göstergesi adeta.
Şimdi birde bunlara Ankara’nın verdiği olumsuz mesajlar da eklenince durum daha da karmaşık bir hal alıyor. Başbakanın Ankara ile ilişkileri eskiye göre yıpranmaya başlaması, seçim öncesi UBP’de kırmızı alarm seviyesine doğru gidilmesini sağlayacaktır.
Hele Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 1 saat 40 dakikalık görüşmesinin sadece Kıbrıs konusu odağında olduğunu düşünmek saflıktan öte bir şey değildir.

Tibuk’un önerisi
Seversiniz veya sevmeyebilirsiniz ama bir başarıya ulaşmış birisinin sözlerinin tatışılması gerektiğini her halde kabul edersiniz. Sevgili okurlar liderlerin en büyük meziyetleri öngörülü olabilmeleridir. Öngörü tek başına liderlik için yeterli olmasa da öngörü sahibi olabilmek ayrı bir meziyettir.
Son darbeden 15-20 sene evvel Başkent Ankara’nın göbeğinde askerin olmamasını söyleyen Besim Tibuk’un bu sözleri darbe sonrasında gündeme oturmuştu.
Şimdi Besim Tibuk önemli bir konunun tartışılması için zemin yarattı. Müslümanların ay takviminden normal takvime geçmeleri gerektiğini söyledi. 
Bence son derece önemli bir çıkış bu. Zira şuan Dünya’da Müslümanlık ile oluşturulan algı çok yanlış yönde seyrediyor. Bir Müslüman bir başka Müslüman’ın ne olursa olsun canına kıymaz. 
Mübarek günlerde savaşmaz, İslam hoşgörü dinidir ve kolaylaştırıcıdır. İbadetleri zorlaştırmaz aksine kolaylaştırır. Sırf bu bile Tibuk’un bu tartışmayı açması adına yeterlidir. 

Hastane
Evet, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesinin eksikleri vardır, evet, eski bir hastanedir, eski oluşundan kaynaklanan alt yapı sıkıntıları vardır, doktor ve teçhizatta da eksiklikleri vardı.
Ama KKTC’nin en iyi hastanesi de Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesidir. Zira gecenin bir yarısı bile gitseniz nöbetçi kulak doktoru vardır, nöbetçi göz doktoru vardır, kalp dokturu vardır.
Hemen her gece 15 uzman hekim ve 50 hemşire canla başla çalışmaktadır. Gece 4’te kaza yapsanız tüm branşlardan doktorların olacağı tek yerdir Dr. Nalbantoğlu Hastanesi.
Eleştirirken bu gerçeği de göz önünde bulundurarak eleştirmekte fayda vardır. 
 
MESAJLAR
Dr. Derviş EROĞLU: Bayram günü maşallah eviniz parti genel merkezi gibiymiş. Gelenin gidenin ardı arkası kesilmemiş. Bu arada gelenlerin neler neler söylediklerini de işittiniz değil mi?
Mehmet Ali TALAT: Bayramın ikinci ve üçüncü gününü Sadrazamköy’deki yazlıkta geçirmişsiniz. Torunlarla birlikte yazlıkta bahçe işleri ile uğraşmışsınız. Size de iyi bayramlar. 
Hüseyin ÖZGÜRGÜN: Partideki bayramlaşma geçmiş yıllara göre hayli kalabalıktı. Bu arada yeni aday adayları sizinle fotoğraf çektirebilmek için adeta birbirleri ile yarıştılar. 
Mehmet HARMANCI: Son günlerde birileri Lefkoşa’da bazı çöp bidonlarını yola dökerek hem çevreye zarar veriyorlar hem de belediyenin imajına. Bir bakın bakalım kim çıkacak bu işin ardından. 
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Bayramda bir an bile boş kalmayıp ülkeye bir baştan diğer başa turlamışsınız. Bu arada Ece Hanımın yaptığı sütlü güllaçtan payımızı alamadık, alacak hanesine yazıyoruz, bilginize.
Aybars KUTLUBA: Hızla iyileştiğinizi görmek güzel oldu, bu arada oteli gezerken tekerlekli sandalyeyi Kıbrıs’ın en iyi ralli pilotlarından Mehmet Yücel’e teslim etmek ile en doğru kararı verdiniz. İkinizin de geçmiş bayramı kutlu olsun... 
Sadık-Zeliş GARDİYANOĞLU: Pek muhterem anneanneniz Hakk’ın rahmetine kavuşmuş. Merhumeye Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar dileriz, başınız sağ olsun. 
Hüda HÜDAVERDİ: British Culture College için yeni bir yerleşke alanı oluşturmak için çalışmalara hız vermişiniz. Yeni yerleşkede organik tarım yapabilecek alanlar da olacakmış. 
Nalan NAZLI: Bayramda Karpaz’daki karavanda ağırlamışsınız misafirleri. Bu arada bayramda gelen giden çok olunca karavanın yerini değiştirmek için gizli bir çalışma başlatmışsınız. Nereye giderseniz gidin, bizden kaçamazsınız. 
Arif Salih KIRDAĞ: MDP’ye geçmeniz ile birlikte MDP’nin baraj sorununu aşacağı konuşulmaya başlandı. Bu arada Lefkoşa’dan ilk sıradan aday gösterilecekmişsiniz. 
Dr. Ramadan KAMİLOĞLU: Bayramda tavlada Yalçın Koçyiğit’e farklı skorlarla yenilmişsiniz. Hayırdır yoksa bayram hediyesi mi verdiniz Yalçın Beye? 
Dr. Bülent DİZDARLI: Artık kılıçlarınızı kuşandığınıza göre sizi daha çok ekranlarda ve gazetelerde mi göreceğiz? Bu arada bir liste de yaptınız mı kendinize? 
Dr. Erkut AŞICIOĞLU: Bayramda o kadar çok kutlama mesajı gelmiş ki sonunda akıllı telefonunuz aklını yitirmiş olacak ki kendi kendine sağı solu aramaya başlamış. Acaba kimleri aradı kendi kendine telefonunuz? 
Baki AYGÜN: Seçim sistemi ile ilgili söyledikleriniz bugün daha net ortaya çıkmaya başladı. Bakalım şimdi bu sefer siyasi partiler bu konuda ki önerilerinizi destekleyecek mi? 
Bertan ZAROĞLU: YDP’nin Bayram mesajını bizzat kendiniz seslendirmişsiniz. Farklı bir yöntem ile seçmenin karşısına çıktınız. 30 senelik partiler bayramda sadece SMS attılar. 

GÜNÜN SÖZÜ
“Konferans Kıbrıslı Türklerin ve Rumların ihtiyaçlarına, yani çözüme ve barışa cevap vermeli ve artık bu yarım asırlık sorunu bitirmelidir. Bayramın bu son gününde Kıbrıslı Türklere ve mutlaka Kıbrıslı Rumlara da verilecek en büyük müjde bu olacaktır...”
 İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat
YORUM EKLE

banner471

banner473