banner564

Anlaşmanın içinde barış var mı?

Ksilafagu (Xylofagou) Larnaka’ya bağlı bir köy. Bildiğim, ziyaret ettiğim bir köy değil. Google map üzerinde merak edip incelediğim zaman köyün yerleşim yeri Dikelya İngiliz Üsleri yakınında, üs sınırı dışında bir köy olduğunu gördüm. Fakat anladığım kadarı ile köye ait toprakların bir kısmı İngiliz Üsleri sınırları içinde kalıyor. Geçtiğimiz Cuma günü haberlerde Larnaka’ya bağlı Ksilafagu köylülerinin, üç yüz İngiliz askerinin bazı ağaçları kestikleri gerekçesi ile protesto ettiklerinden bahsediyordu. Sabah saat 03.00’te ağaçları kesmeye giden üç yüz İngiliz askeri sekiz yüz Ksilafagu köylüsü tarafından kuşatılıp protesto edildi. Tabi ki olayın iç yüzünü öğrenemediğimden gerçekte ne olduğu konusunda bir yorum yapamayacağım. Beni düşündüren eğer benzeri bir olay, aynı coğrafyada yaşayan iki toplum arasında olsa olayın nasıl gelişebileceği konusuydu. Basına yansıyan haberi ve konuyu, iki toplum üzerinden çevremle paylaştığım zaman, sanki herkes ağız birliği etmiş gibi benzeri bir olay karşısında nelerin yaşanabileceğini, geçmişte yaşanan benzer olaylarla anlatarak paylaştılar kendi düşüncelerini.
Her iki toplum da av sezonunda avlanmayı seviyor. İki bölgeli iki toplumlu serbest dolaşımdan söz edilmektedir. Böylesi bir durumda av sezonlarında nelerin yaşanabileceği önceden öngörülüyor mudur acaba? Şu anda kuzey sınırları içinde nerdeyse av hayvanından fazla avcı bulunduğundan söz edilmektedir. Toprak iadesi ile birlikte daralacak olan avlanma alanlarına avcılar sığabilecekler mi? Yoksa serbest dolaşım ilkesine bağlı olarak avcılar diğer toplumun avlanma bölgesine girebilecekler mi? Yaşanabilecek kazalar sonrasının ne şekilde gelişeceğini söylemek için âlim olamaya gerek yoktur. Bilmem kabul görür mü ama ilk anda aklıma gelen öneri, anlaşma her iki tolum tarafından onaylandığı takdirde, av sezonunu belirli bir süreliğine açılmaması yaşanabilecek olumsuzlukları önüne geçecektir.
Şunun açıkça ifade edilmediğini düşünüyorum. Anlaşma ve barış yapmak aynı şey değildir. Yakın bir zaman örneği Kolombiya’da yaşandı. 52 yıldır Kolombiya’da Hükümet ile FARC gerillaları arasında sürdürülen iç savaş bir anlaşma ile sonlandırılmaya çalışılırken, Kolombiya halkı referandumda anlaşmaya hayır dedi. Bu hayır cevabının detaylarının Kolombiya’nın kendi içyapısı içinde sorgulanması gerekmektedir. Fakat ilk anda ortaya konulabilecek tespit bu anlaşmanın barışa hizmet etmediğidir. 
Yaşadığımız coğrafyada anlaşmanın sağlanabilmesi ancak barışın tesis edilmesi ile gerçekleşecektir. Görüşme masası paylaşım odaklı bir zeminde seyir etmektedir ve bu zeminin barışa hizmet etmediğini düşünmekteyim. İçinde iki toplumun barışık olmadığı bir anlaşma metninin referanduma sunulması, öncelikle her iki toplumu kendi içinde rahatsız edecektir. Olur ki referandum sonrası her iki toplumda dünyanın odak güçlerini karşısında mahcup olmamak için anlaşmaya evet derlerse, imzalanan anlaşma sonrası barışın tesisinde çok zorlanacağımız şimdiden söyleyebilirim.
Burada kara bir tablo çizmekten ziyade, coğrafyamızda barışın yeniden sağlanması için nelerin yapıldığını sorguluyorum. Görüşme masasında en iyi anlaşmaya rağmen içinde iki toplumun iç barışını sağlayacak unsurların yer almaması beni şimdiden çok düşündürüyor. Umarım ben yanılayım ve coğrafyamızda herkesin muradı olan barışa ulaşalım. Herkese iyi bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner471

banner474