banner564

Aşırı sıcaklar mı çıldırtıyor

   Ülkenin değişik bölgelerinden hayvan üreticileri Diyalog’u ziyaret ederek, yaşanan sıkıntıları anlattı...
   Neden Diyalog?..
   Bunun nedenini kendi ağızlarından verelim:
   “Gerçekleri tarafsız bir şekilde yazan bir gazete olduğunuz için size geldik...”
   Onlara teşekkür edildi ve sorunları dinlendi...
   Ortaya koydukları iddiaları dinleyince, inanın artık et yememeye karar verdim...
   Zaten haftada bir yiyordum, ondan da vazgeçebilirim...
   Sağlık açısından et tüketmemiz gerekiyor...
   Ama yiyeceğimiz etin sağlıklı olması gerekiyor...
   Hayvan üreticileri, son zamanlarda Brucella, Scarpi ve Visna hastalıklarının arttığını söyledi...
   Yine onların iddiasına göre; bazı bölgelerde veteriner kontrolü olmadan hastalıklı hayvanlar kesiliyor ve satışa sunuluyor...
   Üreticiler, hükümetin bu sorunlar karşısında ilgisizliğinden yakınarak, acil önlem çağrısında bulunuyor...
Sistem yok, para yok
   Daha sonra Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları ile görüşüldü...
   Naimoğulları aynı zamanda deneyimli bir veteriner...
   Hayvanların hastalandığını, ölümlerin arttığını ve üreticilerin dayanacak gücünün kalmadığını söyledi...
   Naimoğulları, çalışkan ve fedakar bir insan...
   Kendisini, Asil Nadir’e destek mitinginin organizasyonu nedeniyle yakından tanıma fırsatım olmuştu...
   Kıbrıs’ta genellikle en önemli kararlar meyhanelerde alınır...
   Ben de Naimoğulları ve Çiftçiler Birliği’nin o dönemki başkanı Alican Kabakçı ile bir meyhane buluşmasında, Asil Nadir için eylem düşüncemizi konuşmuş, desteklerini sağlamıştım...
   Hayvan üreticilerinin sorunlarını dinledikten sonra kendisine, telefon açarak hayvanlardaki hastalıklarla ilgili görüşlerini sordum...
   Bunların doğru olduğunu söyledi...
   Hayvanların neredeyse yarısının hastalıklarla boğuştuğunu belirtti...
   Sadece, diğer üreticilerden farklı olarak “bunların eti iyi pişirildikten sonra yenilebilir” dedi...
   Peki bu sorun nasıl çözülecek?..
   Sorunun çözümü için ada genelinde bir tarama yapılması gerekiyor...
   Bunun için de en az iki yıllık bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor...
   Öyleyse hükümet bunu neden yapmıyor?..
   Naimoğulları, bu soruya şu cevabı veriyor:
   “İlgi yok, sistem yok, para yok...”
Öyleyse daha çok tatil yapalım
   Hayvancılar, hastalıklardan ve ölümlerden yakınırken...
   Bizler et yemekten korkar hale gelirken...
   Hükümet diğer taraftan ‘tatilleri ve asgari ücreti’ görüşmek için toplantı üstüne toplantı düzenliyor...
   Pazartesi, 3 gün sürecek bayram tatili başlıyor...
   Ondan önceki iki gün de hafta sonu tatili...
   Etti mi beş...
   Çarşamba’dan sonrası Perşembe, sonra da Cuma...
   Cuma günü 1 Ağustos...
   Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kuruluş yıldönümü olduğu için resmi tatil...
   Kıbrıs’ta ‘özellikle sol kesim’,   TMT’den ‘faşist örgüt’ diye bahseder...
   Ama iş tatile gelince tümü bunu savunur hale gelir...
   Demek ki; arada bir Perşembe kalıyor...
   Hükümetin kapısını çalan örgütler “perşembeyi de izinli sayın, tatil hafta sonuna kadar bağlansın” dediler...
   İyi ki; Başbakan Yorgancıoğlu bu dolduruşa gelmedi...
   Yoksa 3 günlük bayram tatili; öncesinde hafta sonu, sonrasında 1 Ağustos ve ikinci hafta sonu, derken  tam 9 güne çıkacaktı...
Çarşıya el atılmalı
   Hükümetin gündeminde bir diğer konu da asgari ücret...
   Bir zamanlar ‘işçinin, köylünün partisi’ olarak anılan CTP için zor bir konu...
   İşçi kesimi asgari ücretin bin 920 TL’ye yükseltilmesini, işveren tarafı ise, aynı seviyede kalmasını   istiyor...
   Peki ne yapmalı?..
   Asgari ücretin artırılması halinde, birçok işletmenin işçi azaltmasına gideceği bilindiği halde, hükümetin bu konuda ‘ne şiş yansın, ne kebap’ misali, orta yol arayışında olduğu haberleri geliyor...
   Yakında sonucu hep birlikte göreceğiz...
   Ancak çözüm sürekli maaşları artırmak değildir...
   Çözüm fiyatları aşağılara çekmek, ülkeyi ucuzlatmaktır...
   Eğer bu ülkede doğada yetişen 12 tane babutsa (mısır inciri) 20 TL’ye satılırsa, İngiltere Başbakanı’nın maaşını da verseniz yetmez...
  Ülkenin acil ihtiyacı, tüm kesimlerin silkinip kendine gelmesi, fiyatların aşağıya çekilmesi ve bunu denetleyecek bir yönetim mekanizmasının oluşmasıdır...
YORUM EKLE

banner471

banner473