banner564

Azmetmek yetmez

Satırlarıma değer kazandıracağına inandığım bir sözle başlamak istiyorum bu defaki yazıma: 
“Hayatınızın her gününü sanki bir dağa tırmanıyormuş gibi yaşayın. Arada bir zirveye göz ucuyla bakın ki, hedefiniz daima aklınızda olsun; ama yalnızca zirveye odaklanıp, varılan her yeni noktanın farklı ve güzel manzarasını da kaçırmayın.” B. Harold
Başarmak... Zirveye ulaşmak... Ne kadar tüyler ürperten kavramlar değil mi? Ama bir o kadar da yaşanası, güzel duygular elbette...
Ama başarmak için azmetmek yetmez... Başaracağına inanmak, kendini buna inandırmak gerekir. Zirvede olduğunun hayalini kurabilmek, defalarca zirveye diktiğin bayrağın rüyasını görmek gerekir.
Ancak bu şekilde çıkabilirsin yola. Ama azmetmek yetmez... Yapacağın her şeyi planlamak, başarıya giden yolu ilmik ilmik örmek gerekir. Adım atmadan önce ne olabileceğini, adım attıktan sonra neler olduğunu görmek gerekir. Bir sonraki adımı hissedebilmek, bir önceki adımı unutmamak gerekir. 
Ancak bu şekilde ayakta durabilirsin bu yolda. Ama azmetmek yetmez... Başını dik tutmak, yürürken etrafına bakmak gerekir. Zirveyi görmek ama zirvede takılı kalmamak gerekir.
Ancak böyle faydalanabilirsin yolunun üzerindeki güzelliklerden. Ama azmetmek yetmez... Yalnız çıktığın bu yola insanlarla birlikte devam etmek gerekir. Çünkü yalnızsan başarıya ulaşamazsın. Yolunun üzerine çıkan insanları tanımak, onlardan yardım almak, onlarla yoldaş olmak gerekir.
İşte şimdi çoğunluksun! Ama azmetmek yetmez... Hakketmek gerekir. Ulaşacağın hedefin hakkını vermek, çıkacağın zirveye layık olmak gerekir. İnsanlara güven vermek, insanlardan gönül almak gerekir. 
Kısacası; azmetmek yetmez, inanmak, planlamak, etrafına bakmak, insan tanımak, hakketmek, layık olmak gerekir.
Başarmak için azmetmek yetmez... Mangal gibi yürekli olmak gerekir.
Değerli bir sözle başladığım yazıma,yine değerli bir sözle nokta koymak istiyorum:
“Çaresiz kaldığım zamanlarda gider, bir taş ustası bulur seyrederim... Adam belki yüz kere vurur taşa... Ama değil kırmak, küçücük bir çatlak bile oluşturamaz... Sonra... Birden yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir! İşte o zaman anlarım ki; taşı ikiye bölen o son vuruş değil, ondan öncekilerdir.” Jakob RIIS
Bu yazı YGS için ter döken bütün öğrencilere ithafen yazılmıştır. Sınava girecek olan herkese şimdiden başarılar dilerim.
YORUM EKLE

banner608

banner473