banner564

Bayram, çocuklar, çocukluğum!

Hani “nerede o eski bayramlar” denir ya…
Aslında ben çok katılmıyorum…
Dün dikkat ettim, bir çok kişi ailesiyle birlikteydi…
Tabii tatile kaçanlar da yok değildi…
Ama “nerede o eski bayramlar” serzenişinin yersiz olduğuna inanıyorum…
Bizim çocukluğumuzda da bayram aynen böyleydi… Aile büyükleri gezilir, eller öpülür, gece de en büyüğün evinde toplanıp birlikte yemek yenirdi..
Bir çoğumuzun bu geleneği devam ettirdiğine facebook aracılığıyla şahit oldum…
Tatile kaçanları da anlıyorum…
Eskiden belki de tek fark budur…
Yani geçmişte ailenin tüm fertleri çalışmazdı…
Şimdi herkes çalışıyor… Çalışma şartları da hiç de geçmişteki gibi “rahat” değil, özellikle özel sektörde çalışanlar için…
Fırsat bulunca insan kafa dinlemek istiyor…
Gayet normal…
Normal olmayan nedir bilir misiniz?
Çocuklarımızı büyükleriyle bir araya getiriyoruz ama o çocuklar artık gerçeklikten kopmuş!
Bizler yeyip içip sohbet ederken onların elinde birer tablet ya da oyun konsülü  var…
İşte bunu konuşup tartışmalıyız bence…
Evlatlarımızı, canlarımızı daha sosyal olabilmeye adapte etmemiz lazım…
Mesela kendi çocukluğumdan örnek vereyim…
Yaz geldi mi sabah kahvaltıdan sonra mahallede buluşup çeşitli oyunlar oynardık… Monopolly, asker oyunları, matchbox arabacıklarımız vardı, değişir oynardık…  Ne bileyim su savaşı yapardık… En eğlencelisiydi.. Ama sıklıkla yapamazdık çünkü hemen azar işitirdik!
Öğlen oldu mu sıcak ya; evlere toplanır ya televizyon izlerdik, ya da uyku… Bir de Comodore 64’lerimiz vardı… Anımsayanlar bıyık altı gülüyordur eminim… Onu oynardık… Saatler 16.00 oldu mu bana izin çıkardı… Topu kaptığım gibi yeniden mahalleye!
Hava kararana kadar da futbol oynardık…
Akşam yemek vakti geldi mi; herkes evine çekilir, yemeğini yer, duşunu alır yeniden mahalleye çıkardı!
Ya hep birlikte sohbet, ya saklambaç, ya tutmaca, ya 7 kule vs…
Yaz bizim için mahalle, arkadaş ve oyun demekti…
Şimdi ise yaz çocuklar için televizyon, tablet, play station, gösterişli oyun alanlarından ibaret…
İşte tehlike burada… Sosyalleşme sıfır…
Ama aileler gayretli; yüzme, futbol, basketbol… Çeşitli kurslara yazdırmaya çalışıp bu kısır döngüyü kırmak istiyorlar…
Mahalleye çıkmasında ise sorun var çocukların… Fazlasıyla korumacıyız sanırım…
Bu da bizim yani ailelerin sıkıntısı ama aşmamız lazım…
Bir bilinç yine de var ama teknolojiye yeniliyoruz… 
Benim oğlum artık 8 yaşında sayılır…
Benle birlikteyken betonarmeden geçilmese de Lefkoşa, şanslıyız ki; evimizin önünde son kalan boş alanda futbol oynuyoruz… 
Bazen ikimiz, bazen ablamın oğlu da bize katılır… Yoldan geçenleri görürüm bir garip bakarlar bize…
Arkadaşlar geçer çocuklarıyla, hemen bağırırım, “al oğlanı gel” diye…
Cevap gecikmez; “evde tabletiyle oynar!”
Be gavvole al elinden tableti, getir top oynasın!
İşte bizim için tehlike bu…
Anti sosyal bir toplum yetişiyor… 
Sanal alanda gayet sosyaliz ancak gerçek yaşamda çok uzağız birbirimizden… Özellikle de çocuklarımız…
İşte gelişim aşamasında bu kadar sosyallikten yoksun kalan çocuklar ergenlikte rahatlıkla kötü alışkanlıklar edinebiliyorlar maalesef…
Sonra hep birlikte ah vah çekiyoruz…
Bayramdan yola çıktık, gene konuyu tatsız bir noktaya bağladık belki ama bu ülkede yaşantımız, gerçekliğimiz maalesef bunlar…
Değiştirmek elimizde…
Becerebilirsek ne ala!..
YORUM EKLE

banner471

banner473