banner564

Beyinlerdeki duvarlar açılmalı

  Rum tarafı; birden daha fazla sınır kapısının açılmasını istiyor...
  Türk tarafı ise adımların birer birer atılmasını öneriyor...
  İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın bir televizyon programında anlattığına göre; kendisi ile Papadopulos arasındaki müzakerelerde ‘sınır kapılarının açılması’ konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmış...
 Talat “Önce Ledra’yı açalım, sonra Yeşilırmak da açılır” diyormuş...
  Papadopulos, ikisinin aynı anda açılması için diretiyormuş...
  Neden?..
  Türk tarafının hazır olmadığını ve bunu reddedeceğini bildiği için...
  Türk tarafı “olmaz” dediği anda, uzlaşmazlık damgası vurabileceği için...
  Şimdiki Rum lideri Nikos Anastasiadis de aynı ‘taktikayı’ uyguluyor...
  Akıncı ile görüşmeye giderken, Rum basınına açıklama yaparak “Ya tüm isteklerimizi kabul edecekler ya da bir tek kapının açılmasına izin vermem” diyor...
  Adanın Valisi o ya...
  O ne derse mutlaka olmalı!..
Hazırlık gerekiyor
  Halbuki yeni sınır kapısının açılması için güvenlik tedbirlerinin eksiksiz olarak alınması gerekir...
  Eğer bu tedbirler tam olarak alınmazsa, ileride meydana gelebilecek olumsuzluklar karşısında, sorumluluğu kim alacak?..
  Liderler mi, güvenlik güçleri mi?..
  Elbette öylesi bir durumda güvenlik güçleri suçlanacak...
  Öyleyse; kapıların açılması öncesinde güvenlik güçlerinin gerekli önlemleri alması şarttır...
  Bunun dışında muhaceret önlemleri gerekir...
  Dahası, yeni sınır kapılarının bulunduğu yerlerde altyapı sorunu vardır...
  Kıbrıs Türk tarafı, diğer tüm konularda olduğu gibi, altyapı konusunda Rumların çok gerilerindedir...
  Elektrik, su, telefon ve kanalizasyon konusunda önlem almak kolay mıdır?..
  Akdeniz köyünün bin 800 metrelik su borularını 4 ayda değiştiremeyen bir KKTC devletinden söz ediyoruz...
 Burada konuşan çok da, iş yapabilen yok...
  Parası hazır olduğu halde bin 800 metrelik su borusunu değişemeyen insanlar, bir günde 3-5 tane sınır kapısını nasıl açacak?..
  Açamaz...
  Öyleyse, Anastasiadis tehdit etmek yerine, gerçekçi bir yaklaşım içine girmelidir...
Halk nasıl yakınlaşacak?..
  Ayrıca “Daha çok sınır kapısı açmakla yakınlaşma sağlanmış oluyor mu?” sorusuna ciddi yanıtlar arıyoruz...
  Kıbrıslı Türkler, mevcut kapılardan güneye geçerek, istediği ürünleri satın alabiliyor ve geri döndüğünde barikatlarda gümrük memurlarının saldırısına uğramıyor...
  Ne var ki; kuzeye geçen bir Kıbrıslı Rum’un bir adet gömlek almasına dahi izin verilmiyor...
  Rum polisi, ‘Türk’e para bırakan’ Rumları azarlıyor, tehdit ediyor, hatta elindeki ürünü alıp çöpe atıyor...
  Bu bir beyin sorunudur...
  Faşizmle örülmüş beyin duvarlarını yıkmak bizim elimizde değil...
  Akıncı’nın elinde ‘sihirli değnek’ olsa da bunu yapamaz...
  Ama Anastasiadis deneyebilir...
  Bugünden başlarsa, belki 5-10 yılda beyin duvarlarını ‘kısmen’ yıkabilir...
  İşin özeti...
  Daha yürünecek çok yol var...
YORUM EKLE

banner608

banner474