banner564

Bir dokununca neler çıkıyor?

   İhtiyat Sandığı; işçinin, köylünün, çiftçinin, esnafın, serbest çalışan memurun, müdürün, patronun gelecek güvencesidir...
   İnsanlar, çalıştıkları uzun yıllar içinde buraya para yatırırlar...
   Ve emekli çıktıklarında yatırımların karşılığında bir miktar para alırlar...
   Özelde çalışan insanların bundan başka da bir güvencesi yoktur...
   İşçi, köylü, esnaf, özel sektör çalışanı insanlara devlet tarafından ‘emeklilik ikramiyesi’ verilmiyor...
   Öyleyse tek güvence İhtiyat Sandığı’na işçi ve işveren tarafından yatırılan primlerdir...
   İhtiyat Sandığı yönetimi ise, işçinin parasını korumak ve en karlı bir şekilde işletmekle mükelleftir...
   Ne var ki; yönetim kurulunda, işçi temsilcisinden daha çok devletin atadığı kişiler vardır...
   İktidarlar değiştikçe, İhtiyat Sandığı’ndaki devlet temsilcileri de değişiyor...
   Ve onların görevi, hükümetten gelen talimatları yerine getirmektir...
   Gelmiş, geçmiş tüm hükümetler; İhtiyat Sandığı’nı ‘can kurtaran simidi’ olarak gördü...
   İşçi parasının doğru dürüst değerlendirilmesi ve yüksek kar getirmesinden çok, kamu maaşlarının ödenmesiyle ilgilenildi...
   Bakanlar Kurulu tarafından üretilen kararlarla, kamu çalışanlarının ve sigorta emeklilerinin maaşlarının ödenebilmesi için İhtiyat Sandığı’ndan bugüne kadar çekilen para miktarı, faizleriyle bilikte 1.5 milyar liranın üzerine çıktı...
   KKTC gibi küçük bir ülke için çok büyük bir rakam...
   Buna karşın hiç kimse kılını oynatmıyor...
Faizdeki paraların kırılması
   Bizdeki siyasiler, başka ülkelerde hapislik cezası gerektirecek kadar suçlar işledi...
   Sırf 13’üncü maaşı ödeyebilmek için, İhtiyat Sandığı’nın vadeli parası kırdırıldı...
   Ne kadar mı?..
   Tam bir milyon 400 bin TL...
   Eski para ile bir trilyon 400 milyar...
   Bu olayın gerçekleştiği 1999 yılında faiz oranları yüzde 100’ün üzerindeydi...
   İşçi parasının faizde değerlendirildiği dönemde, vadenin dolmasına 2 gün kala Bakanlar Kurulu kararı ile vade kırıldı, faizden vazgeçildi...
   Hükümet, yüzde 100 faiz  garantisiyle işçi parasına el koyarak 13’üncü maaşları ödedi...
   Bir insan kazandığı paradan fazla bir para harcayabilir mi?..
   Elbette harcayamaz...
   Ama KKTC’nin gelmişi geçmiş tüm hükümetlerin olmayan paraları dağıtarak, ucuz siyasetle zamanımızı tüketti...
   Doğmamış bebeklerimizin geleceğini ipotek altına aldı...
   İşçinin, köylünün, esnafın geleceğini kararttı...
Kasanın dibi delik
   İhtiyat Sandığı yanlış politikalar sonucunda öyle kötü bir noktaya geldi ki; bunu düzeltmek çok zor...
   Bir milyar 500 milyon TL dolayında borç verdiği KKTC devletinin elinde hiçbir şey yoktur...
   Altın ve petrol rezervleri olmadığı gibi, dağıtacak arazisi de kalmadı...
   Denizleri satılığa çıkaramayacağına göre; İhtiyat Sandığı’nın kasasından çekilen paraları nasıl ödeyeceğini hiç kimse bilmiyor...
   Hatta öyle bir noktaya gelindi ki; şimdiki hükümet, geçmişte başka hükümetler tarafından Sosyal Sigortalara  aktarılan paraların bir kısmını kabul etmiyor...
   “Ben bu borca karışmam, kefil olmam” diyor...
   İhtiyat Sandığı yönetimi ise, Sosyal Sigortalar aleyhinde dava açmak zorunda kalıyor...
   Bu komedi tiyatrosunun ne şekilde sonuçlanacağı gerçekten merak konusu...
   Ya serbest çalışanların tümünü ve onlarla birlikte devleti topyekün mezara koyacaklar...
   Ya çalışanlar, onları adaletin eline verecek...
YORUM EKLE

banner471

banner474