Günlerdir moral bozukluğu içinde yaşıyoruz...
Ankara’da, Paris’te Tunus’ta, Beyrut’ta ve Mali’de meydana gelen terör olayları gerçekten huzurumuzu bozdu...
Bir de ELAM saldırılarının yarattığı huzursuzluk var...
Ne var ki; Kıbrıs’ın 5 din adamı, iki gün önce bir araya gelerek diğer ülkelerdeki saldırıları kınarken, ELAM’ın saldırısı görmezden gelindi...
KKTC tarafında herhangi bir kaynak, herhangi bir yetkili bu konuya hiç değinmedi...
Politis gazetesi yazmasaydı, din adamlarının bir araya gelerek ‘terörü kınadıklarını’ öğrenemeyecektik...
Ne üzücü bir olay...
Rum Başpiskopos’u Hrisostomos, KKTC’nin Müftüsü olarak anılan Talip Atalay Hocamız, Ermeni Başpiskopos’u Nareg, Maronit Başpiskoposu Yosif, Latin Başpiskoposu Jerzy...
Dünya bu fotoğrafa bakınca “Helal olsun size” demez mi?..
Beş ayrı toplumu temsil eden din adamları, insanlık adına bir araya gelmiş ve terör saldırılarını ortak bir metinle kınamış!!!
Gerçekten helal olsun...
Bu fotoğrafı çerçeveleyip, odanın bir köşesine asmalı...
Ayrıca olası bir çözüm durumunda Nobel Ödülü’nü sadece Anastasiadis ile Akıncı’ya değil, 5 din adamına da vermeli...
Ancak bu öneriyi halk meclisine sunmazdan önce, Rum Politis gazetesinin bile dikkatini çeken soruya birileri yanıt vermeli...
Mesela Talip Hoca...
Kınama metni içinde ELAM saldırıları neden yer almadı?..
Beş Türk’ün araçlarına sopalarla saldırmak, kırmak, dökmek, ölümle tehdit etmek bir terör hareketi değil midir?..
Değilse pardon!..
ELAM söz konusu olduğu zaman bu gibi konularda ‘kendini bilmez maskaralar’ diyor Rum kardeşlerimiz...
Terör olamaz...
Olsa olsa kendini bilmez maskaraların bir çılgınlığı olur!..
Türk topuzu yer oturur...
Morale ihtiyacımız var
Neyse mübarek Cuma günü moral bozmaya gerek yok...
İyi şeyler düşünelim, camiye gidip dua edelim...
Allahım bizleri saldırılardan, düşmanlardan, kötü insanlardan korusun...
Amin...
Ve bu ülkeye artık barışın gelmesi için dua edelim...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu dün bizleri hayli umutlandırdı...
“Kişisel dostum” dediği Anastasiadis’in yapıcı tutumuna teşekkür etti...
Yine dostu AKEL Lideri Andros Kiprianu’yu önümüzdeki günlerde Ankara’ya davet edeceğini söyledi...
Bunlar ‘barış adına’ olumlu şeyler...
Dostluk olunca, barış daha kolay gelecek!..
Sayın Bakan yüreğimize su serpti...
Anamur suyu Geçitköy barajında bekletilse de, yüreğimiz Barış Suyu ile serinledi...
Sayın Bakan’ın dediği gibi artık çözüm zamanı geldi...
Bu iş mümkün olan en kısa sürede bitmeli...
Türk tarafı bitirmeye hazır da...
Rum tarafının niyeti çok önemli...
Askeri çekelim...
Göçmenleri gönderelim...
Güzelyurt’u, Maraş’ı, Yeşilırmak, Vadili, Akdoğan, Salamis’i ve daha onlarca köyü verelim...
Yeter ki barış gelsin artık bu adaya...
Ama cevap arayan bir soru var kafamızda...
Kilise izin verecek mi bu nikaha?..
Ne dersiniz, verecek mi?..
