banner564

Bu oyuna dikkat

  Son 15 yıllık süreçte ülkemizde hem siyaset, hem de sosyal ve kültürel yaşamdaki değişimler dikkat çekicidir...
  Önce tarih kitapları değiştirildi...
  Yeni yetişen gençlere Kıbrıs’ın gerçek tarihi olayları anlatılmadı...
  Kitaplar değiştiğinde 8 yaşında olan bir çocuk, lise sonlara geldiğinde 1 Ağustos’u ‘Faşist TMT günü’ olarak yorumlamaya başladı...
  Özellikle 1963’teki olayları, hayatta olan orta yaş üstü Rumlar dahi “EOKA’ nın kanlı saldırısı” olarak nitelerken, bizdeki gençlere “TMT’nin ve Denktaş’ın kışkırtması” olduğu anlatıldı...
  Ve gelinen noktada, kendi gençlerimiz dahi nereden, nereye geldiğimizi bilmez oldu...
  Bunların önemli bir kısmı, Türkiye’nin 20 Temmuz 1974 çıkarmasının bir işgal hareketi olduğunu iddia edenlere tepki gösteremez duruma getirildi...
  Yazık ve günah değil midir?..

Rumlara bakış açımız
 
  Halbuki; içimizde hiç kimse tüm Kıbrıslı Rumları ‘katil’ olarak tanımlamıyor...
  Tam tersi geçmişte yaşanan acı olaylardan dersler çıkarılmasını ve tekrarlarının olmaması için fanatik unsurlara şans verilmemesini istiyor...
  Kuzeye geçen Rumlara iyi muamele gösteriyor, bir ihtiyaç durumunda yardım sağlamaya çalışıyor...
  Güneyde cinayet işleyip kuzeye kaçanların veya mal çalıp kuzeye getirenlerin bizzat KKTC polisi tarafından yakalanması, mahkemelerimizde yargılanarak ağır cezalar alması ‘iyi niyetimizin’ somut göstergesi değil midir?..

Yabancılara ve Rumlara anlatılmalı
 
  Yazdıklarımızın noktasına, virgülüne kadar doğru bir şekilde tercüme edilerek Birleşmiş Milletler, AB ve ABD yetkililerine iletilmesini, ayrıca Rum toplumuna da yansıtılmasını istiyoruz...
  Ne var ki; bazı yabancı elçilikler bunu yapmakla birlikte, gerçeklerin kaleme alındığı yazıların Rum halkına yansıtılması engelleniyor...
  Bunun ana nedeni, 1963-1974 yılları arasında bizlere yapılanların gizlenmesidir...
  Rum gençlerinin gerçekleri öğrenmesini istemedikleri için, tam tersi bir eğitim politikası yürütüyorlar...
  Politikayı belirleyen ise Rum Eğitim Bakanlığı değil, kilisedir...
  Kilise; Rum gençlerine sadece Türk düşmanlığı aşılıyor...
  İçimizde bazı kesimlerin yaptığı gibi tarihi gerçekleri saptırarak, yaşanan acı olayların tek suçlusunun Türkiye olduğunu öğretiyor...
  EOKA terör örgütünü ‘Kahramanların direniş teşkilatı’ olarak tanımlıyor...

Kimsenin yanına kalmaz

  Hal böyle iken, bir avuç Kıbrıslı Türk’e yönelik kanlı saldırıları önlemeye çalışan; bu uğurda hayatını kaybeden veya sakatlanan veya ekonomik çöküntü yaşayan insanlarımızı da ‘terörist’ olarak nitelemek, sadece vatan hainliği değil, aynı zamanda insan haklarına yönelik bir saldırı, bir tecavüzdür...
  Peki bunların olmasına kim veya kimler izin veriyor?..
  İşte önemli olan budur...
  Buna izin verenlere karşı tepkisiz kalan ve önlem almayan bir siyaset anlayışımız vardır...
  Ve bu anlayışı sürdürenlerin tümü suçludur...
  Bugün için rahat olabilirler...
  Ama günü geldiğinde ve vicdanlarıyla başbaşa kaldıklarında çok acı çekeceklerinden hiç kuşku duymuyoruz...
YORUM EKLE

banner608

banner473