banner564

Bunlar affedilmeyecek

  Kıbrıs müzakere tarihinde garantilerin ilk kez müzakere masasına konması Kıbrıslı Türklere ‘çok korkulu ve çok sancılı’ bir süreç yaşattı...
  Garantilerin sulandırılması halinde, geleceğin tehlike altında olacağını iyi bilen ezici bir çoğunluk; Crans Montana’dan çıkacak sonucu bekledi...
  Sonunda Rum tarafı ‘Uzun Vadeli Mücadeleyi’ tercih ederek, Türkiye’nin güvenlik ve garantiler konusunda ortaya koyduğu görüşleri de reddetti...
  Ortaya çıkan bu durum karşısında Kıbrıs Türk tarafı ve Ankara’nın yapması gereken, kapsamlı bir tanıtım kampanyası başlatmak ve gerçekleri anlatmaktı...
  Ama bugün oldu yapılmadı...
  Rum tarafı ise, suçlu sandalyesine Türkiye’yi oturtabilmek için çok daha etkili bir yöntemi uygulamaya koydu...
  Bunun bir bacağı adanın kuzeyine uzanıyor...
  İçimizdeki bazı kesimleri, Türkiye aleyhinde kışkırtmak için planlı bir şekilde çalıştıkları, bunu başarabilmek için sosyal medyayı da iyi kullandıkları görülüyor...
  Burada amaçlanan içte kargaşa yaratmak, özellikle işsiz gençleri ve ailelerini kullanarak “Türkiye’siz bir çözüme” teşvik etmektir...

Kuzeyde sınırsız atış serbest
 
  Rum liderine ‘vatana ihanet’ suçlaması yapan Yunanlı bir milletvekilinin açıklamasını yayınladıkları için Rum yayın kuruluşlarına ceza yağdırılırken, KKTC halkının tek güvencesi olan Türk askerine yönelik ‘işgalci’ suçlamaları karşısında herhangi bir önlemin alınmaması onları daha da cesaretlendiriyor...
  Ne yazık ki bu ve benzeri suçlamalar, devlete ve millete ihanet seviyesindeki girişimler, KKTC’nin ‘Sözde Milliyetçi’ hükümeti tarafından da görülmüyor ve herhangi bir önlem gündeme gelmiyor...
  İsteyenin, istediği kesimi kolayca karaladığı bu ülkede artık tüm kesimlerin rahatsız olduğunu göremeyen o gözlerin tedaviye ihtiyaç duyduğunu söylemek yanlış olmaz...
  Görmüyor, duymuyor ve görevlerini yapmıyorlar...
  Bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde devletin dinamitlenmesine yardımcı oluyorlar...
  Dünyanın hiçbir ülkesinde, hiçbir devletinde, hiçbir toplumunda ve kabilesinde benzeri görülmemiş şekilde ‘kendi kendini yok etme’ stratejisi uygulanıyor bu ülkede...
  Önlem alınmaması ve görmeyen gözlerin tedavi edilmemesi halinde, yakın bir gelecekte güneyden uzanan kolların çok daha etkili bir duruma geleceğini iddia eden deneyimli siyasiler vardır...
  Ne var ki; onlar da ‘kötü adam olmamak için’ konuşmaktan kaçınıyor...
  Meydanın boş olmasının ardındaki ikinci neden de budur...
  Milli Hükümet başka işlerle yoğun bir şekilde uğraşırken, eskiler de etkisiz ve yetkisiz durumda...
  Bunun sonu nereye varır bilinmez...
  Hele günlerden pazar olunca kafayı fazla yormaya da gerek yok...
  Yak mangalı çevir kebabı...
  En büyük becerimiz de bu...
  Hayırlı pazarlar... 
YORUM EKLE
YORUMLAR
Bayram Güney.
Bayram Güney. - 7 yıl Önce

Beyni olmayan bir baş. Kazanılan zaferin kıymetini bilmeyen bir halk.
Allah sonumuzu hayır getire.

banner471

banner473