banner564

Çocukluk Çağında Obezite (Şişmanlık)

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bugün, çocukluk çağı obezitesi (şişmanlığı) hakkında konuşalım istedim. 
Dikkat ettiniz mi, günümüzde ne kadar çok şişman çocuk görür olduk? Peki, çocuklarımız giderek neden şişmanlıyor? Çocukluk çağı obezitesiyle ilgili son veriler neler? Ne gibi önlemler alabiliriz? Çocukluk çağı obezitesindeki prevelans (görülme oranı) alarm derecesine ulaşmış durumda yani Dünya otoriteleri çocukluk çağı obezitesiyle ilgili alarm düğmelerine basmış. Dünya Sağlık Örgütünün verileri 2013 yılında, 5 yaş altındaki 42 milyon çocuğun aşırı kilolu olduğunu ve bu sayının gelişmiş ülkelerde 31 milyon civarında olduğunu söylüyor. Bir toplumda 5 yaş altı çocuk ölümleri ve çocuk sağlığı o toplumun sağlık durumunun anlaşılmasında önemli bir belirteçtir. Peki, çocuklarımız neden şişmanlıyor? Birçok faktör buna sebep oluyor aslında; annenin hamilelik dönemindeki beslenmesi, çocuğun ileriki dönemde obezite gibi çeşitli hastalık risklerini etkileyen önemli bir etmen. Bebeklik döneminde anne sütü alabilme süresinin kısa olması yada bebeğin anne sütü alamaması, ek besinlere doğru zamanda ve şekilde başlanmaması, ırk, ailenin genetiği, psikolojik sorunlar, yetersiz fiziksel aktivite çocuğu obeziteye sürükleyen çeşitli faktörlerden. Bir toplumdaki çocuklar ileriki dönemin yetişkinlerini temsil ederler, obez çocuklar sağlıksız yetişkinler demek, bu sebeple çocuklarımızda ağırlık yönetiminin sağlanması, sağlıklarının geliştirilmesi ve ileriki dönemde sağlıklı yetişkinler olarak topluma kazandırılmasında anne babalara çok iş düşüyor. Peki, anne babalar olarak, çocuklarımızın beslenmesinde nelere dikkat etmeliyiz ne gibi davranış değişiklikleri yapmalıyız? Gelin birlikte bakalım;
 Çocuklar duyduklarını değil gördüklerini yaparlar. Eğer anne baba sağlıksız beslenme alışkanlıklarına sahip ise çocuk da anne babayı taklit edeceğinden bu alışkanlıkları sürdürecektir. Örneğin hiç meyve tüketmeyen bir annenin çocuğuna durmadan “meyve tüket” demesi, çocuk için bir anlam ifade etmemektedir, çünkü anne de zaten meyve tüketmiyordur. Çocuğunuzun sağlıksız beslenme alışkanlıklarını düzeltmek için öncelikli basamak kendi beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirip nerelerde yanlış yaptığınızı bulmak ve bunları düzeltmekle başlamaktadır.
 Çocuklarınız sizlerle birlikte sofraya otursunlar. Böylece hem sizinle daha kaliteli zaman geçirebilirler hem de oyun zamanı ile yemek zamanı birbirinden ayrılmış olur. Çocukta böylelikle yemek zamanı yemek yenileceği, oyun zamanı oyun oynanacağı bilinci oluşmuş olur. 
 Televizyon karşısında çocuklarınızın yemek yemesine müsaade etmeyin, yapılan çalışmalar televizyon izlerken besin alım süresinin uzadığı ve bireylerin daha fazla besin aldıkları yönünde. Yani televizyon izleyerek yemek yerken doyduğumuzu anlayamayabiliyoruz.
 Her çocuğun belirli bir mide kapasitesi vardır. Onlardan yetişkinlerin tükettiği miktarlarda besinler tüketmelerini beklemeyin. Çocuk doyduğunu söylüyorsa ve siz de çocuğunuzun gerekli miktarda tükettiğine inanıyorsanız onu tüm tabağı bitirmesi için zorlamayın. 
 Çocuklarınıza sağlıklı besin tercihleri yapmayı öğretin. Ara öğünlerde cips, kola vb. besinler yerine meyve, sebze, yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem vb), süt gibi besinleri tercih etmeleri gerektiği bilincini oluşturun. Çocuklarınızı cips, kola, hamburger gibi kızartma, yağlı ve şekerli besinlerle ödüllendirmeyin. 
 Çocuklar daha çok net bir şekilde görebildikleri ve gözlerine hitap eden besinleri tüketme eğilimindedirler. Bu sebeple onlara karışık görünümlü ne olduğunu anlayamayacağı besinler yerine daha net bir şekilde tadını ve görüntüsünü algılayabileceği yemekler hazırlayın.
 Çocuklarınızın öğün atlamamasına dikkat edin. Özellikle kahvaltı öğününün atlanmaması büyük önem taşımaktadır. Kahvaltı etmeden okula giden öğrencilerin başarı seviyelerinin de azaldığı yapılan çalışmalarca kanıtlanmıştır. 
 Çocuklarınızın yeterli miktarda su içtiklerinden emin olun.
 Çocuklarınızda sebze-meyve (günde en az 5 porsiyon ), tam tahıllı besinler (günde 4-6 dilim ekmek (1 dilim=25 g) ve 6-8 yemek kaşığı pilav, makarna ve 1 kase çorba), kurubaklagil, et, tavuk, balık, yumurta (2-3 köfte kadar et, tavuk, balık, hindi / haftada 3-4 kez 1 adet yumurta/ haftada 3-4 kez kurubaklagil) ve süt türevlerinin tüketimini (günde 2-3 su bardağı süt veya yoğurt ve 30 g kadar peynir ya da hellim) artırmaya özen gösterin. 
 Çocuklarınızın süt ve türevlerini tüketmelerini sağlayın. Yapılan araştırmalar süt ve türevlerini tüketen çocukların tüketmeyen çocuklara göre vücut ağırlıklarının daha düşük olduğu ve daha sağlıklı oldukları yönündedir. Çalışmalar süt ve türevleri tüketen çocukların daha az şekerli besinler ve içeceklere yöneldiği ve enerji alımlarının daha düşük olduğuna dikkati çekmiştir. Ayrıca süt ve türevlerini tüketen çocukların vitamin ve mineral ihtiyaçlarını daha iyi karşıladıkları da bildirilmektedir. Süt ve türevleri vücut ağırlığının korunmasının yanında çocuklarda sağlıklı kemik ve diş gelişimi için de önemli bir besin grubudur. 
 Çocuklarınızın beslenme çantalarına kola, cips gibi yağlı ve şekerli besinler koymak yerine meyve, tam tahıllı ekmekle hazırlanmış, peynir, hellim ve sebze içeren sandviçler, taze sebzeler, yağlı tohumlar, kuru meyveler gibi besinleri koymaya özen gösterin.
 Çocuğunuzun okulunda satılan besinlerin neler olduğunu öğrenin. Eğer çocuğunuz öğle yemeğini okulda yiyorsa mönülerin bir diyetisyen tarafından hazırlandığından emin olun. Yine mönüleri talep ederek çocuğunuzun hangi besinleri tercih edip etmemesi konusunda çocuğunuzla emir vermeden öğretici bir şekilde konuşabilirsiniz. 
 Bu dönemde düşük enerjili zayıflama diyetleri kesinlikle uygulanmamalıdır. Bu tarz hatalı yaklaşımlar büyüme ve gelişme çağında olan çocuklarınızda büyümeyi yavaşlatarak çeşitli vitamin ve minerallerin eksikliğine sebep olabilir. Çocuğunuzun beslenmesiyle ilgili yardım almak istiyorsanız mutlaka bir diyetisyene başvurarak yardım isteyin.
 Günümüz çocukları ne yazık ki zamanlarının çoğunu televizyon, bilgisayar, tablet vb gibi teknolojik aletler karşısında geçiriyorlar. Bu onları hareketsiz bireyler yapıyor ve sonucunda obezite ile birlikte diğer sağlık sorunlarını getiriyor. Çocuklarınızla kaliteli zaman geçirin. Onlarla birlikte yürüyüşler yapın, bisiklet sürün, arkadaşları ile oynayabilecekleri, koşup zıplayabilecekleri fırsatlar yaratın. Günde en az 60 dk hareket etmelerini sağlayın. Onları çeşitli hobiler edinmeleri için yüreklendirin. Fikirlerini alarak ilgi duydukları çeşitli spor dallarında kendilerini denemelerine fırsat verin.
YORUM EKLE

banner471

banner474