banner564

Çözüm formülünüz nedir?

  Cumhuriyet Meclisi’nin ‘polis bütçesini’ görüşmesi sırasında ilginç konuşmalar yapıldı...
  Kimisi övdü, kimisi daha fazla hizmet beklentisini dile getirdi...
  Halbuki polis bu ülkenin en güvenilir 3 kurumundan biridir...
  Ancak; önlem alınmaması ve eksiklerin süratle giderilmemesi halinde bu güvenin uzun süre devam edebileceği söylenemez...
  Polisin kadrosu 3 bin 400 ise ve burada bin kişilik bir kadro eksiği varsa herkesin rahatsız olması gerekiyor...
  Her an her dakika “Acaba ne olur?” sorusunu aklımıza getirmeli ve bu sorun üzerinde ciddiyetle durmalıyız...
  Bir yanda nüfus artışı ve buna paralel olarak adli suçlarda yaşanan patama; diğer yanda polis kadrosunun yetersizliği...
  Toplamda 2 bin 400 kişilik bir çalışan olmakla birlikte bunların 160 tanesi kara sınır kapılarında, 50 tanesi limanlarda, 100 tanesi Ercan’da görev yapıyor...
  Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın polis korumaları vardır...
  Eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanların da aynı şekilde korumaları vardır...
  Bunları da düştüğümüz zaman geriye 2 bin kişi ya kalır, ya kalmaz...
  Cumhurbaşkanı, Başbakan veya bakanlar bir sergi açılışına mı gidecek...
  Polis orada özel güvenlik önlemi almak zorundadır...
  Türkiye’den bakan mı gelecek, aynı şekilde onlarca polis görevlendirilecek...
  Sendikalar Meclisi, Elçiliği mi basacak?..
  Hayvancılar, çiftçiler bakanlığa mı yürüyecek?..
  İşçi Bayramı, Nevruz kutlamaları mı yapılacak?..
  Her yerde fazlasıyla polis olacak...
  Birileri cinayet işleyecek, polis o bölgeyi günlerce denetim altında tutacak...
  Mehkemeye giriş ve çıkışlarda aynı şekilde onlarca özel kuvvet mensubu görev yapacak...

Uyuşturucu ile mücadele nasıl olacak?

  Uyuşturucu kaçakçılığının patladığı bir ülkede yaşıyoruz...
  Her yanımız beyaz tozlarla örtülmüş vaziyette...
  Gençlik bulutların üzerinde uçuruluyor...
  Cinayet olaylarında, mafya hareketlerinde, sahtekarlık ve yolsuzluklarda, kaçakçılık ve suistimal olaylarında, trafik kazalarında inanılmaz artışlar var...
  Polis anında bunların tümüne yetişecek...
  Beş dakika geç kaldığı zaman herkesten fırça yiyecek...
  “Olmaz efendim...Bu ülkenin polisi de bitmiş” diyecekler...
  Fakat polisin ne şartlar altında çalıştığını görmezden, duymazdan gelecekler...
  Kendi partilerine yaklaşmadığı için Genel Müdür tayini yapmayıp, hakkı olan insanı vekil olarak görevlendirecekler...
  Batmış devlet kurumlarına; hiç ihtiyaç olmadığı halde istihdam yaparken, polisin eksiklerini görmezden gelecek veya kaynak yetersizliği gerekçesiyle sürekli erteleyecekler...

Bir de vatandaşa soralım bakalım...

  Sabahlara kadar müzik çalan, uyuşturucu partileri düzenleyen yabancı uyruklu konuklardan rahatsızlık duyan vatandaşlar “Alo Polis” dedikleri zaman, hızlı bir şekilde yetişecek polis bulabiliyorlar mı?.. 
  Biliyoruz ki bulamıyorlar...
  Polisin kadrosu, özellikle akşam saatlerinde‘çok acil’ olaylara yetişebiliyor...
  Arzu ettiğimiz gibi günün her saatinde ‘Huzur Operasyonları’ yapılamıyor...
  Trafik kontrolleri artırılamıyor...
  Halkın vekilleri bunları bilmek ve ona göre siyaset yapmak zorundadır...
  Huzur ve güven için, güçlü polis örgütü şarttır...

YORUM EKLE

banner471

banner474