Sibel Siber!
Yine en son yazacağım cümleleri ilk başta sıralayıp, sonrasında da altını dolduracağım…
Kazanma olasılığı olan üç adaydan biri!
CTP yekpare bir yapıda olsa, Siber kesinlikle seçimi kazanacak aday!
Ancak en büyük dezavantajı CTP’deki dağınık durum!
Her ne kadar da fotoğraflarla ya da vizyon gecesinde olduğu gibi “tek bir yumruğuz” mesajı verilse de öyle olmadığı aşikar!
Bu gibi konularda siyasi partiler küçük bir coğrafya olmanın dezavantajını yaşıyorlar…
CTP’de bir kesimin Mustafa Akıncı’ya çalıştığı biliniyor, bir kesim ise sessiz… Ne yapacağı pek belli değil!..
Bu kişilerin oranı ne olacak?
İşte bu seçimi diğerlerinden farklı kılan bu sorunun cevabının bilinmemesi…
Sibel Siber ismi belirlenirken ‘CTP dışından da oy alabilecek biri’ düşünüldü…
O da geçici hükümet döneminde takdir toplayan bir isimdi; Sibel Siber…
Hem doktor, hem kadın, hem sevilen bir siyasetçi, hem de köken olarak CTP çıkışlı değil (yani farklı kesimlerden oy alabilir)
Tabii bu bir yaklaşım… Bir de CTP içerisindeki liderlik kavgası da var…
Mehmet Ali Talat tam 4,5 sene cumhurbaşkanlığı seçimine çalıştı… Köy köy kahvehane gezdi… Müzakere masasındaki yanlışları topluma aktardı, yapılması gerekenleri ortaya koydu… Bir nevi adaylığının alt yapısını hazırladı…
Ancak CTP o denli paramparçaydı ki, parti içerisinde karşısında oluşan cepheyi görünce geri adım attı…
Yaptığımız bir canlı yayında “CTP’nin adayı bu kadar tartışılmaz, patlak bir top gibi çıkmaz” dedi birkaç gün sonra da aday olmayacağını duyurdu…
Ve istenen kişi yani Sayın Siber ilan edilen münhale başvurdu, aday oldu…
CTP’de Talat’ın adaylığını destekleyenlerin bir bölümünün Siber’e oy vermeyeceği aşikâr…
İşte yine aynı soru karşımıza çıkıyor…
Bu kişilerin oranı ne kadar?
Az bir oransa eğer, ikinci tura kalan taraf Sibel Siber olur… Ama bu oran yüksekse işte o zaman CTP’nin adayı seçimi üçüncü sırada tamamlar…
İkinci tura kalması halinde yeni dönemde bir kadın cumhurbaşkanımız olacağını rahatlıkla söyleyebilirim…
Ama!
Evet, bir de aması var… Eğer Siber ve Akıncı taraftarları şu sıralarda olduğu gibi bir birlerine kin ve nefretle yaklaşırsa o zaman seçim zaferi hayal olur! Bu ilişkiler mutlaka düzeltilmesi gerekir…
Bu da adaylara ve bu adayları destekleyen parti başkanlarına düşüyor… Seçim yarışı devam ederken bir nevi anlaşma yapıp, “ikinci tura kim kalırsa, onun adayı desteklenecek” prensibi çerçevesinde bir araya gelinmeli!
Aksi takdirde bu saldırılar durmayacak ve ikinci tura sol seçmen gitmeyecek… Bu da Derviş Eroğlu’nun yeni bir zaferi anlamına gelecektir!
Cumhurbaşkanlığı makamına sol görüşlü bir ismin taşınması isteniyorsa “iyi niyet anlaşması” kaçınılmazdır…
Yarın: Bağımsız aday Mustafa Akıncı
