banner564

Değişim bizim elimizde

İster istemez günün belli bir saatlerini araba kullanırken trafikte harcıyoruz. İstisnasız her gün yerel basınımızda ülke genelinde oluşan trafik kaza haberine rastlıyoruz. Dahası bazı trafik kazaları hemen hemen hep aynı noktalarda oluyor. Hele hele bazı noktalar vardır ki, günün sabah mesai gidişi veya akşam mesai dönüşü meydana gelen küçücük kaza bile tüm trafik akışını etkilemektedir. 
Dün yine öylesine bir yerde bir kaza oldu ki trafik akışı Haspolat çemberinden nerdeyse Gönyeli çemberine kadar kitlendi. Dikkatsiz bir van sürücüsünün, Taşkent çemberi ile Haspolat çemberi arasındaki yolda, emniyet bariyerlerine çarpması sonucu arka kapağının açılarak taşımakta olduğu yağları yola döktü. Dökülen yağlar nedeniyle trafik nerdeyse durdu. Kazanın ilk oluş anında yaralananlar Lefkoşa Devlet Hastahanesine kaldırılıp müşahede altına alındı. Yaralılara buradan büyük geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Fakat kaza sonrası yaşananlar ise tam bir karmaşaydı. Yolun iki şeritli ve sağlı-sollu emniyet bariyerlerinin olması nedeniyle, arka arkaya eklenen araçlar uzayıp giden bir trafik kuyruğu oluşturdu.
Yolun Lefkoşa-Mağusa ulaşımını sağlayan ana yol olması ve dahası Ercan Havaalanına ulaşımın tek bu güzergâhtan sağlanıyor olması nedeniyle, kaza sonrası trafik kuyruğunda bekleyenler arasında gerginlik yaşandığını gözlemledik. Düşünün bir kere saat 12:30 sıralarında meydana gelen kaza, saat 16:50 sıralarında bile çözülememişti. Çünkü kaza yerinde oluşan kargaşa nedeniyle oluşmaya başlayan trafik kuyruğu, acil yardım ekiplerine de engel oluyordu. İki şeritli yolda sıkışan trafiğin sağa sola kaçacak emniyet şeritlerinin olmaması trafik akışını tıkamıştı. Tıkanan trafiği emniyet ekipleri de aşamıyordu. Yol güvenliğini sağlaması gereken ekipler de trafik kuyruğuna takılıp kalmışlardı. Birde yurtdışına uçak ile çıkacak olanları düşünün! Düşündükçe daha da farklı senaryolarda akıllara gelebilmektedir, fakat gerçek şudur ki yaşanacak bir sonraki olaya kadar, yaşanmışlıklar çabuk unutuyoruz. Olay anında söylendiklerimizle kalıyoruz sadece…
Yaşadığımız coğrafyada şu bir gerçek ki sivil toplum örgütleri, devlet organlarının çok çok önünde seyretmektedir. Basit bir anlatımla şunu ifade etmek isterim ki, trafik konusundaki çalışmalarda önde gelen iki sivil toplum örgütümüzün de kendi çabaları ile hazırladıkları ve ilgili devlet organlarına sundukları bilimsel çalışmalar vardır. İlgili devlet organlarının bırakın önlerinde hazır buldukları bilimsel çalışmaları değerlendirmelerini, hazır buldukları projeleri değerlendirebilecek kadroları dahi yoktur. 
    Şimdilerde henüz daha tarihi resmi açıklanmayan erken seçim havasına girmiş bulunmaktayız. Seçime hazırlananlar, hazırladıkları projeler ile gündem yaratmaya çalışıyorlar. Fakat hep şikâyetçi olduğumuz sistemin değişmesini istiyorsak, “Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz” atasözünü hatırlamalıyız. Toplum içinde adayların, toplum adına yaptıkları işe göre değerlendirmeliyiz. Laf üretmekten başka bir iş görmeyen kimseleri yeniden seçip meclise göndermediğimiz zaman, anacak o zaman toplum adına bir değişimden söz edebileceğiz.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner608

banner473