banner564

Dilimizi yutmuş olmalıyız

  Bizde tek gündem seçimler...
  Geçmiş yıllarda olduğu gibi anketlerden memnun olanlar, olmayanlar...
  Yanlış hedefler belirleyerek, çamur atmalar...
  ‘Demokrasi’ sözcüğüne sarılıp, demokratik olmayan hareketlerle yürütülen kampanyalar...
  Seçimler bittiği zaman yeni ‘küskünler ordusu’ yaratacağımıza hiç kuşku yoktur...
  Gelinen noktada “Çözüm olmazsa yanarız, biteriz” diyenlere de “Rum’a bir karış toprak vermeyiz, devletimizden vazgeçmeyiz” diyenlere de, gözardı edilen bazı ‘hayati’ konuları anımsatmakta yarar vardır...
  Öncelikle ‘demokrasi’ ve ‘devlet yönetimi’ konularında çok uzaklara gitmeden Güney Kıbrıs’a bakalım...
  Onlarda, bizden daha önemli bir seçim var...
  AB üyesi tanınmış bir ülkenin Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak...
  Şimdiki Rum liderinin karşısında güçlü adaylar olmasına karşın, devlet çarkı durdurulmuş ve üst düzey tamamen seçimlere odaklanmış değildir...
  Devlet çarkı, eskisi gibi dönmeye devam ediyor...
  Kıbrıslı Türkler seçimlerle, Türkiye ise Zarrab Davası ve Kudüs meselesiyle uğraşırken, Güney Kıbrıs ve Yunanistan, bölgenin önemli ülkeleriyle güçlerini birleştirme konusunda ciddi adımlar atıyor...
  Mısır, İsrail ve Ürdün’le ‘Ortak Savunma’ anlaşmaları imzalandıktan sonra, Güney Kıbrıs; Avrupa'da ortak bir savunma birliği oluşturması amaçlayan “Yapılandırılmış Daimi İşbirliği Antlaşması” PESCO’ya dahil oldu...
  Bunun daha anlaşılır şekli, Avrupa ülkeleriyle ‘Ortak Savunma’ sisteminin içine girdi...
  Böylesi bir anlaşma, 1960 anlaşmalarına aykırı mı değil mi?..
  Bunu ortaya çıkarması gereken kimdir?..
  Cumhurbaşkanımız bu konuda ne düşünüyor, ne tür araştırmalar yapıyor, ortaya nasıl bir tepki koyuyor?..
  Siz merak etmiyor musunuz?..
  Daha önce AB üyeliğini veto etmediğimiz Güney Kıbrıs’ın şimdi de ‘Garantörlük Anlaşmaları’ dışına kayan bu son derece tehlikeli adımlarını destekler hale mi geldik?..
  Destekliyorsak amacımız nedir?..
  Günün sonunda Türkiye’yi bir oldu-bitti ile karşı karşıya bırakacak bu tür gelişmeler karşısında sessiz ve tepkisiz kalışımızın nedenlerini kimden öğreneceğiz?..

Doğal gaz meselesi
 
  Gelelim EastMed projesine...  
  Güney Kıbrıs, Yunanistan, İtalya ve İsrail arasında imzalanan memorandumla, bölgedeki doğal gazın deniz altından borularla Avrupa’ya taşınması hedefleniyor...
  Kısa bir süre öncesine kadar doğal gaz sevkiyatının ‘Türkiyesiz’ olamayacağını’ söyleyenlerimiz vardı...
  Ama Türkiye’nin her aşamada dışlandığını ve Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın ortak bir politika geliştirerek ‘Dost (!) Arap ve Avrupa ülkelerini’ de yanlarına alıp Türkiye’yi dışlayan projeler geliştirdiklerini görüyoruz...
  Kıbrıs’ın doğal gazını kullanma ve aktarma hakkını Rumlara ve Yunanistan’a teslim etme anlamına gelen bu girişimler karşısında söyleyecek sözümüz yok mu?..
  Merak ediyoruz...
YORUM EKLE

banner608

banner473