Geçen hafta yazmıştık Türkiye’de Ekonomi pekiyi sinyaller vermiyor diye. Bu yazımızdan sonra epey arayan soran oldu, bilmediklerimizi de böylece öğrenmiş olduk.
Arayan okurlardan bir tanesi “Bizde bazı isimleri duyuyoruz” demişti. Zira küçük bir ada ülkesinde ekonominin zincirleri birbirine daha sıkı bağlıdır ve zincirin bir halkasının kopması tüm zinciri derinden etkileyebilir.
Ada ekonomisinin iki lokomotif sektörü var. Birincisi Yüksek Öğretim diğeri de Turizm.
Yüksek Öğretim; 110 bine yaklaşan öğrenci sayısı ile ada ekonomisinin can damarı adeta. Döviz kurlarında yaşanan aşırı artıştan dolayı özellikle Türkiye’den gelen öğrenciler olumsuz yönde etkileniyor. Gerek üniversite harçları gerekse ev kiralarında yaşanan ani artışlar birçok öğrenciyi ve ailesini zora sokmuş durumda.
Turizm sektöründe de işler pekiyi gitmiyor. Evet, veriler otellerin doluluk oranlarını iyi olarak gösterse de bazı otellerin S.O.S verdiği bilgisi bizim kulağımıza kadar geldi.
Beş yıldızlı iki otelimiz maalesef aylardır çalışanlarını ödemiyor. Piyasadan aldığı yiyecek içeceği de… Ve bu otellerin gazinolarında da acayip dolapların döndüğü bilgisi var. Bu çok ciddi bir durum, zira adaya gelen müşterilerin buradan memnun olmadan ayrılması demek, milyonlarca liraya yapılan tanıtımların boşa gitmesi demek.
Metropol ne olacak?
Ekonomideki daralmayı henüz hükümetimiz ve siyasetçilerimiz anlamamış bile olsa sokağın nabzı öyle değil. Sokaktaki esnaf ve vatandaş durumu yakından takip ediyor. Herkes birbirine piyasada olup biteni soruyor.
Ve son günlerin önemli tartışma konularından bir tanesi de “Gece Kulüpleri” meselesi. Hükümet bazı sınırlamalar getirdi ve daha da ileri götürme arayışında. Ancak her şeyin bir artısı olduğu gibi bir de eksisi var.
Zira bu gece kulüplerinde çalışan kızlar her hafta bir kez sağlık kontrolü için Lefkoşa’da hastaneye geliyorlar. Hastane sonrası ise soluğu Metropol bölgesindeki alış-veriş mağazalarında alıyorlar.
Dün bir mağaza sahibi ile görüştük, “bu kızlar da gelmezse Metropol yolunda bir tane dükkân kalmaz” dedi. Zira her gün Metropol bölgesindeki dükkânları bu kişiler ziyaret edip alış-veriş yapıyorlar. Şimdiden dükkân sahipleri kara kara düşünmeye başladı bile.
Çukur ’un KKTC Kadrosu
Uzun zamandır dizi izlemediğimi daha önce yazmıştım. Ancak şimdi bir iki diziye bakabiliyorum. Özellikle Pazartesi geceleri Çukur ’u kaçırmıyorum.
Merak ettim, Çukur Kıbrıs’ta çekilse kimi kim oynar diye.
Buyurun bakalım, işte Çukur ’un KKTC kadrosu…
İdris Koçovalı: Mustafa Akıncı
Yamaç Koçovalı: Hüseyin Özgürgün
Vartolu: Serdar Denktaş
Medet: Tufan Erhürman
Selim Koçovalı: Kudret Özersay
Paşa: Cemal Özyiğit
Emmi: Fikri Ataoğlu
Aliço: Tolga Atakan
Celasun: Zeki Çeler
MESAJLAR
Mustafa AKINCI: Dün akşam ki yemeğe giderken sizin de isteksiz olduğunuz gözlerden kaçmadı. Bu arada sizi yemeğe 10-15 kişilik barış yanlısı kişinin uğurlaması da gözlerden kaçmadı.
Dr. İdris DENİZ: Antalya’daki konferansa bile diken üstünde gidip gelmişsiniz. Zira adada başka otopsi doktoru olmayınca sizin seyahatlerde bir- iki günü geçemiyor.
Ahmet ÇALUDA: Yeni hükümetin kabinedeki bakanlarından henüz randevu taleplerinize olumlu bir yanıt gelmemiş. Bir tek Eğitim Bakanı Cemal Hoca size randevu vermiş.
Erhan ARIKLI: Seyr-ü Sefer Dairesi ile ilgili dile getirdiğiniz eleştirilere aynen katılıyoruz. Devletin para basan birimi ama vatandaş oraya girmeye bile adeta korkuyor.
Osman GÜNGÖR: UBP’den Karpaz Belediyesi Meclis Üyesi adayı olmaya karar vermişsiniz. Sizin gibi bölgede sevilen ve Başkentte tanıdığı çok olan birisi bölge için iyi bir şans olacaktır.
Mehmet ÇELEBİOĞLU: Bazı isimlerle seçimlerden sonra artık aynı karede olmama kararı almışsınız. Valla herkes sizin gibi siyasette bir duruş sergilese ne güzel olurdu değil mi?
Tolga ATAKAN: Lefkoşa- Girne Anayolunda Boğaz’daki kavşakta aylardır yol lambaları yanmıyor. Bölge sakinleri şikâyet etmiş ama kimse ilgilenmedi anlaşılan. Birisinin canına ve malına zarar gelmeden önce bir ilgilenirseniz seviniriz.
Dr. Faiz SUCUOĞLU: Dün partideki yakın dostlarınızdan UBP Girne Milletvekili Kutlu Evren ile öğle yemeğinde bir araya gelmişsiniz. Yemeğin ağırlıklı konusu kurultay olmuş. Kutlu Bey’den gerekli desteği alabildiniz mi bari?
Zeki ÇELER: Ankara’da her halde Lefkara işlemeli tepsisi olmayan siyasetçi yoktur. Son olarak sizin ziyaretinizde engelli merkezlerinde eğitim alan gençlerin eserlerini Ankara’ya götürmekle çok iyi bir iş daha yaptınız.
Mehmet HARMANCI: Dörtlü koalisyon yerel seçimlerde Lefkoşa'da sizi destekleme kararını aldı. Hadi yine iyisiniz, bir kez daha müjdeyi bizden duyun istedik.
Mahmut ANAYASA: Geçen seçimlere damgasını vuran “Boykot” çağrısını bu kez yerel seçimlerde yapmama nedeniniz ne? Yoksa geçen seçimlerden sonra size yapılan eleştirilerden dolayı mı?
Olgun VURAL: “Her bahçede mutlaka bir gül olmalı” yorumunuza aynen katılıyoruz. Saksıda bile olsa bir evde gül yoksa sevgi yoktur demektir.
Murat ARAR: Gönyeli’nin en meşhur adamı Ömer Ozboran’ı Olacak O Kadar’ın unutulmaz karakteri Bestami’ye benzetmeniz bakalım bölgede nasıl karşılanacak. Bizce de benziyor.
Sadık GARDİYANOĞLU: Yerel seçimler öncesi işi sıkı tutmak adına bu haftadan itibaren Mesarya’ya ziyaretler planlamışsınız ve bölgelerde her gün bir etkinlik yapacakmışsınız.
Biray DELICEIRMAK: Şampiyonluk yarışı için büyük bir iddiaya girmişsiniz. Hadi madem şampiyonluk için girdiniz biz de Perşembe günü için girelim, var mısınız? Kupa kimin olacak?
POLEMİX
"Moskova ve Ankara'nın görüşlerinin bir dizi konuda birbirinden farklılık gösterdiği kimse için sır değil. Fakat bu durum, görüş alışverişi yapmaya ya da görüşlerimizdeki bu farklılıkları tartışmaya devam etmemizi engellemiyor”
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov
