banner564

En çok bağıran mı haklı çıkıyor

   Erdinç Gündüz, uzun yıllar Bayrak Radyosu’nda görev yapmış, deneyimli ve değerli bir isim...
   Emekli çıktıktan sonra Kıbrıs TV’de müdürlük yapan Erdinç Gündüz, bir süre önce hükümet tarafından BRT’ye Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandı...
   Yağcılığı, makam odasında ziyaretçi ağırlamasını ve kart vizit dağıtmasını seven biri olsaydı; kırk sene bu makamı bırakmazdı...
   Ama dün yaptığı bir açıklama ile ‘makamdan çok’, iş yapmak istediğini ortaya koydu...
   Buna da imkan yaratılmadığı için ‘affımı istiyorum”dedi...
   İstifasını ise iki gerekçeye dayandırdı:
   -Çarpık yapı...
   -Yöneticilerin sorunlara karşı ilgisizliği...
   Ülkede ‘çarpık olmayan’ birşey kaldı mı?..
   Sağlık, eğitim, ekonomi, çevre, asayiş, trafik, kamu düzeni, bunların tümü ‘çarpık’ değil mi?..
   Öyleyse BRT konusundaki çarpıklığı yadırgamamak gerekir...
   İddialara göre, 800 civarında personel...
   Ve devlet kasasını kemiren bir yapı...
   Peki bu yapının sürdürülmesindeki amaç ne?..
   İktidara gelenlerin haberlerini ‘daha kapsamlı’ bir şekilde duyurmak...
   Yine siyasetin çirkinliği...
   Vatandaşın ödediği vergileri siyasal amaçlar için kullanma...
  
Yönetim hangi alanda ilgili?..
   Erdinç Gündüz ‘yönetimin ilgisizliğinden’ de söz ediyor...
   Bunun tersine bakalım ve soralım:
   Yönetim acaba hangi alanlarla ilgileniyor?..
   Eğitim ve sağlıkta ‘tam güne’ geçilecekti...
   Geçildi mi?..
   Hayır...
   Kamuda reform yapılacaktı...
   Yapıldı mı?..
   Hayır...
   Kamu her zamankinden daha verimsiz bir duruma geldi...
   Devlet dairelerinde yarım gün çalışan birini bulursanız, inanın o memurun saflığındandır...
   Çevre sorunu?..
   Her zamankinden daha kötü...
   Trafik?..
   Tamamen iflas etmiş...
   Yollarda ölüm korkusu ile seyahat ediyorsunuz...
   Telefon, internet?..
   Sistem çökmüş vaziyette...
   Ülke haberleşmesi iki GSM operatörüne teslim edilmiş durumda...
   Fiyatlar korkunç...
   Daha doğrusu Avrupa’nın ‘en kazığı’...
   Gıda kalitesi?..
   Yürekler acısı...
   Hayvanlarda hastalıklar artıyor, çare üreten olmuyor...
   Sebzelerin nasıl üretildiği kontrol edilmiyor...
   Çöplüğe dökülen hayvan yemleri, çiftliklere taşınıyor...
   Ebola?..
   Önlemler dorukta!..
   Ne gibi?..
   Toplantı masalarında konuşulanlar kaleme aldındı ya...
   Yetmez mi bu kadar?..
Doğrusu başarılı alanlar da var
   Haksızlık etmeyelim...
   Yönetimin başarılı olduğu alanlar da var...
   Zaman zaman cenaze ve evlenme törenlerine katılıyorlar...
   Birilerine ‘güç gösterme’ ihtiyacı duyduklarında çekinmeden gösteriyorlar...
   Törenlerde veya kamera önüne geçtiklerinde iyi nutuk atıyorlar...
   En önemli sorunları bile kamuoyu önünde tartışmaktan geri durmazlar...
   Örnek mi istersiniz?..
   Son günlerde Sağlık Bakanlığı ile YDÜ Hastanesi arasında yaşananlara bakın yeter...
   Bir tarafta ülkenüin sağlık politikasını belirlemek ve halkın sağlığını korumakla mükellef bakanlık...
   Diğer tarafta büyük yatırımlar yapan bir hastane...
   Hastane; önceki hükümet döneminde ‘organ nakli’ için izin almış...
   Şimdiki hükümet “olamaz” diyor...
   Hastaneye baskınlar düzenliyor...
   Hatta bu hastaneyi ‘organ mafyası’ gibi gösteriyor...
   Niye böyle?..
   Kimse anlamış değil...
   Eğer sorun varsa neden bir masaya oturup, bunu çözmüyorlar...
   Sorunlar ‘tehditle, baskınla, şantajla’ mı çözülür?..
   Yoksa Diyalog yoluyla mı?..
   Bugünkü çağda ‘ucuz kahramanlık’ yerine, tarafları Diyalog kurmaya çağırıyoruz...
   Sadece organ nakli konusunda değil...
   Tüm konularda...
YORUM EKLE

banner471

banner474