İzlanda; İskandinavya ve Büyük Britanya’nın kuzeybatısında yer alan küçük bir adadır...
Nüfusu ise 320 bin dolayında...
Neredeyse KKTC’nin nüfusu kadar...
Küresel krizin patlak vermesinden sonra bankalarıyla birlikte tüm ekonomisi iflas eden bu adanın parlamentosu, tarihi bir karar almıştı...
Borçları ödeyebilmek ve halkı kurtarabilmek için ada olduğu gibi satışa çıkarılmıştı...
Sonrasında, büyük güçlerden gelen katkılarla buna gerek kalmadı...
Ne var ki; zor durum karşısında, bir ülkenin olduğu gibi satışa çıkarılması da mümkün olabiliyor...
Değişen koşullar altında aklını kullanan ülke yönetimleri, dıştan daha çok yatırımcı çekmeye çalışıyor...
Bunu başarabilmek için de yatırımcılara inanılmaz kolaylıklar sağlıyor...
“Yeter ki; dıştan yabancı sermaye gelsin ve ülkenin refah seviyesi yükselsin” düşüncesiyle hareket ediyor...
“Güneşin batmadığı İmparatorluk” olarak anılan İngiltere’de en pahalı mülklerin sahipleri zengin araplardır...
Bazı kulüplerinin sahipleri yabancı işadamlarıdır...
Bir örnek de ırkçılık açısından Avrupa’nın lideri konumundaki Güney Kıbrıs’tan verelim...
Bankaların iflasından sonra, yabancı yatırımcı çekebilmek için birçok teşvik kanunu çıkardılar...
Rum lideri Anastasiadis ve bakanları, Arap Şeyh’lerinin elini öpmeye başladı...
Hatta Rus mafyası ile sıkı ilişkiler içine girildi...
Bırakın 100 milyon Euro’yu, 5 milyon Euro’luk yatırım yapmak isteyenlerin önüne bedava araziler ve mükemmel altyapı projeleri kondu...
Neden?..
Ülkeye para çekebilmek ve ekonomik sıkıntılardan kurtulabilmek için...
Bu kadar ırkçı bir toplumda, bu kadar büyük değişimin altını çizmek ve bizdekilerin gözüne sokmak gerekiyor...
Yeni bir fırsat doğdu
Şimdi her iki toplum için de yeni bir fırsat doğdu...
Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bundan 10 yıl önce söylediği gibi ‘Win, Win’ (kazan, kazan) fırsatı...
Rumlara kalsa, tek taraflı kazanmaktan başka birşey düşünmüyorlar...
Ama bunun mümkün olamayacağını her fırsatta onlara söylememiz gerekiyor...
Fanatik düşünceli olanlarına ‘acı’ geliyorsa, onlara daha fazla ekmek kadayıfı ikramı da yapılabilir...
Bizler barış uğruna, gündüz vakti 45 derece alkol içeren Zivaniya’yı içebiliyorsak, onlar da çifte ekmek kadayıfı yiyebilmelidirler...
Hatta üzerine dondurma koyarak...
Kapsamlı bir çözüm en doğru olanıdır...
Ancak; gerçekleri konuşmamız gerekiyor...
Kıbrıs Türk tarafı kapsamlı bir çözüme hazır değildir...
Ne kamu düzeni, ne de ekonomisiyle...
Böylesi bir yapı ile çözüme gidilirse, güneyden sadece Lordos üflediği zaman, kuzeydekilerin tümü yerle bir olur...
Öyleyse; kapsamlı çözüme kadar kuzeydeki yapıyı güçlendirmek gerekiyor...
Bunu nasıl başaracağız?..
Öncelik yeni hükümetin ‘reform garantisi’ vererek göreve başlamasıdır...
Zarar eden ne varsa onları kapatmalı, çarkın işleyişini tersine çevirmelidir...
Eğitimde ve sağlıkta ‘tam güne’ mutlaka geçilmelidir...
Ve piyasayı ucuzlatıcı önlemler alınmalıdır...
Ercan’a uçuşlar başlarsa
Şimdi en önemlisine geçelim...
Kapalı Maraş’ın, Birleşmiş Milletler denetiminde açılmasına karşılık Ercan Havaalanı’na doğrudan uçuşların başlaması meselesine...
Rumları memnun etmek için Ercan’ın iki kapısı olabilir...
İsteyen doğruca güneye geçer, isteyen kuzeye...
Ama bileceğiz ki; Londra’dan kalkan THY, Atlat, Pagasus veya Onur Hava Yolları uçağı doğrudan Ercan’a inecek...
Türkiye’deki havaalanlarına inme, bir süre bekleme ve yaniden kalkış yapma olmayacak...
İngiliz Hava Yolları’nın, Larnaka ve Baf’a olduğu gibi, Ercan’a da uçmasına engel çıkarılmayacak...
Böylesi bir gelişme halinde Kuzey Kıbrıs kısa bir sürede kalkınmaya ve ekonomik açıdan güçlenmeye başlar...
Bundan 4 yıl öncesi Rumlar bu öneriye şiddetle karşı çıkıyorlardı...
Çünkü o dönemde bankalarda yüklü miktarda paralar vardı...
Hemen herkes kendini ‘zenginler sınıfında’ görürdü...
Ama şartlar artık çok değişti...
Kathimeri’ni gazetesinin yaptırdığı kamuoyu araştırmasının dün yayımlanan sonuçları da bunu gösteriyor...
Rum halkının yüzde 47’si ‘Maraş’a karşılık Ercan’a doğrudan uçuş teklifine’ olumlu yanıt veriyor...
Karşı çıkanların oranı ise yüzde 45...
İşte bu sonuç KKTC için önemli bir fırsattır...
Yetkililer bu fırsatı çok iyi değerlendirmelidir...
Ekmek kadayıfı ve Zivaniya’dan sonra bu kez baklava ve 31 Periskan konyağı ile kutlama gelmelidir...
Bir tarafta sazlar ve türküler...
Diğer tarafta Buzikiler ve Sirtakiler...
Yeni dönem hayırlı olsun...
*****
Not: Girne Alsancak yolu üzerinde, Eziç Kavşağı’ndaki trafik ışıkları, yaklaşık bir haftadan beri çalışmıyor…
Tamir edenler ödüllendirilecektir…
R.A
