Dünkü Diyalog Gazetesinde vardı bu benzetme. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ile İngiltere eski Başbakanı, İşçi Partisi’nin Genel Başkanı Tony Blair’in izinde olduğuna ilişkin. 

Sermayenin başı olarak bilinen Ticaret Odası Başkanını kontenjan adayı yapma projesi aslında bu fikrin bir ürünü gibi duruyor. Tabi bu geçiş öyle çok da kolay olacak gibi değil. 

Zira sermayeden pek hoşlanmayan bir kesim var CTP kadroları içinde. Hatta mevcut vekillerden bir tanesi bir TV programında aynen şu ifadeyi kullanmıştı; “Türkiye’den yatırımcılar gelmesin...”

Şimdi Tufan Erhürman hem bu bozulan imajı yeniden onarmaya çalışıyor hem de kendi içinde bu yönde düşünen kesimlerle uğraşmaya çabalıyor. 

Sermaye kuruluşu olan Ticaret Odasının Başkanının CTP’den kontenjan adayı olarak gösterilmesine parti içinden de ilk tepki gecikmeden geldi. 

Partinin eski isimlerinden Hasan Sarıca, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada CTP’nin emekçi halkın partisi olmadığını yazarak partiden istifa edeceğini söyledi.

Bu tepkinin gerisi gelir mi? Henüz bilmiyoruz ama CTP içinde sermaye ile yapılan bu antlaşmadan rahatsız olanların sayısının azımsanmayacak kadar olduğunu biliyoruz. 

Tufan Hoca ya bu seçimden iyi bir sonuçla çıkacak ya da CTP’nin ilk seçimde kötü bir sonuç alması durumunda en kısa sürede genel başkanlık yapan unvanı alacak... 

Onlar ve biz

Onların bayramında biz evde otururuz, işe gideriz, sesimiz çıkmaz, soluğumuz çıkmaz. Tankları topları askeri geçip gider, bizden ses çıkmaz.

Onların Yunanistan’dan jetleri gelir, bomba ile üstümüzde gezerler, bizden yine ses çıkmaz.

Bizim bayramımızda onlar isyan ederler, bizden bir grup eşlik eder. Bizim bayramımızda kapılara dayanıp gösteri yaparlar, bizden birileri sınırın diğer tarafından alkış tutar.

Bizim bayramlarımızda dünya pilotlarının yapamadığı hareketleri yapan jetler gelir, sadece şow yaparlar bizim içimizden birileri çıkar bunu da eleştirir.

Onlar yolda bizimkileri çevirir pataklar bizden ses çıkmaz, onların arabasına kaza ile vursak kapılar kapanır o tarafta. 

Bizim ile onlar arasında o kadar çok fark var ama en önemli fark; bizde onları övenlere o yanda bu yanı övenlere gösterilen hoş görüden kat ve kat daha fazla…. 

Sosyal medya 

Genel seçimler yaklaştığı için sosyal medya aday adaylarından geçilmiyor adeta. Vaatler, paylaşımlar neler neler. Öte yandan belediye seçimlerine de hazırlananlar onlar da sosyal medyada kendilerine yer arıyorlar. 

Oysa Meclis Başkanı Sibel Siber’in de itiraf ettiği gibi Kurumsallaşmayı başaramamış bir KKTC’de sosyal medya sadece işin şov kısmı.

Bakın dün Yalova Belediyesi güzel bir ödül aldı Türkiye’de. 33 ilde yayın yapan Skyreporter Dergisinin okurlarının oylarıyla bu yıl 50 belediye içinden belirlediği ‘En Sosyal Belediyecilik’ ödülünün sahibi oldu.

Göreve geldiği günden bugüne kadar sadece sosyal medya üzerinden toplam 7 ödül Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’a imrenmemek elde değil. 

Önceki gün KKTC’nin Cumhuriyet Bayramıydı. Başkan Salman sosyal medyadan bir kutlama videosu yayınladı. Bizde birçok bakan, vekil, belediye başkanı bile bir kutlama yazısı dahi yazamazken Başkan Salman kutlama videosu gönderdi.

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Görüşmelerin bittiği yönünde Türkiye tarafından verilen mesajlara siz bir açıklama yapacak mısınız? Görüşmeler bitti mi, bitmedi mi? 

Mehmet Ali TALAT: Emekli Org. İlker Başbuğ’un "Kıbrıs'ta görüşmeler yoluyla bir çözüm bulunabileceğine inanmıyorum" sözünü siz nasıl değerlendiriyorsunuz. Gerçekten bu iş bitti mi? 

Taner ULUTAŞ: Oğlunuzun başına gelenlere çok üzüldük. Keşke hiç olmasaydı ama en azından bazı gerçekleri de artık aynı pencereden görebiliyoruz değil mi? 

Selim KUMBARACI: Sosyal medya hesabına koyduğunuz fotoğrafları beğenenler çok olunca imaj değiştirip yeni imajınız ile gezmeye başlamışsınız. 

Ali YİĞİT: Tokatlılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği adı altında yeni bir dernek kurmuşsunuz. Hayırlı ve uğurlu olsun. En kısa zamanda yanınıza uğrayacağız. 

Azmiye YINAL: Belki de seçimlerin en genç adaylarından biri de sizsiniz. Aday adaylığınız ile birlikte sosyal medyada takipçiniz de hızla artmaya başlamış. 

Hakan DİNÇYÜREK: Son günlerde ekranlarda sık görünmeye başladınız ve birikimlerinizi halka anlatmak için çok iyi bir fırsat yakaladınız. 

Önder SENNAROĞLU: Güzelyurt’tan bir dostunuz sizin için bölgede önemli bir çalışma yapmış diye duyduk. Hani doktorların dayanışmasına alışmıştık ama çiftlik sahiplerinin de dayanışmasına ilk kez şahit olduk. 

Serdar CANALTAY: Hafta sonu Girne’deymişsiniz kaptanım. Epeydir sizi Girne’de göremiyorduk, hazır Girne’ye de gelmiş iken bizim mekandan da geçtiniz mi? 

Gencay EROĞLU: Gençlik Dairesi olarak 15 Kasım için birçok etkinliğe imza attınız ve yine farkınızı gösterdiniz. Özellikle genç sanatçılarımızla verdiğiniz konserler çok güzel tepkiler aldı. 

Derviş EKŞİCİ: Ülke genelinde yaptığınız ziyaretler anlaşılan işe yaramış gibi. Zira sadece bölgenizden değil bir çok yerden destek gelmeye başlamış size. 

Elmas TOKAY: Nihayet bir gazeteci arkadaş da aday adayı oldu bu seçimlerde. TDP’den Girne milletvekili aday adaylığınız hayırlı olsun. 

Hasan SARICA: Yıllarca CTP’nin içinde siyaset yapan birisi olarak artık son günlerde yapılanlara dayanamayıp partiden istifa etme kararı almışsınız. Yeni bir adres olacak mı yoksa siyasete nokta mı koyacaksınız? 

Fikri TOROS: Adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Tabi biraz tartışılacak sizin adaylığınız diğerlerine göre. Zira patronlar kulübünün başkanı olmanın da bir bedeli olacak değil mi? 

Kağan MINDIKOĞLU: Pazartesi günü tüm geçici memurları meclisin önünde davet edip artık bu filmin mutlu sonla bitmesi için canla başla çalışacakmışsınız. 

GÜNÜN SÖZÜ

 “Kendimi bildim bileli emekçi ve emekten yana oldum. Bu uzun yolculuğumda hatalarım da, sevaplarım da oldu. CTP’de önce muhalif aydınların sonra Emekçi Halkın Kitle Partisi oldu. Parti son yıllarda epeyce yalpaladıktan sonra Emekçi Halkın karşıtı olmayı seçti. Bu günden itibaren ben sınıf karşıtlarımın partisinde yokum. CTP’ye yazılı istifamı en erken zamanda ileteceğim.”

Hasan Sarıca