İçinde olduğumuz ekim ayı, Dünyanın birçok ülkesinde Meme Kanserine karşı farkındalık ayı olarak, çeşitli etkinliklere sahne olmaktadır. Asıl olarak, bundan yaklaşık 20 yıl önce İngiltere ve Amerika’da başlatılan bu hareket, daha sonra uluslararası sağlık örgütlerinin de ortak hareketi ile dünya geneline yayılmıştır. 

Ay içerisinde tüm dünyada kadınlara erken teşhis ve tedavi adına eğitimler verilmekte ve göğüs kontrolleri sunulmaktadır.

Bu ay içinde yapılan etkinliklerden biriside çeşitli günlerde pembe rengini öne çıkarılmasıdır. Bu aktivite meme kanserine karşı farkındalığının sembolü olan pembe kurdeleye atıfta bulunmak adına düzenlenmiştir.  

Bu çalışmanın dünya da birçok ve yaratıcı örneğini görebiliriz. 

Ay içerisinde okullar ders programlarında değişiklik yapmış, öğretici ve eğlenceli aktiviteler düzenlemiş. Dernekler kendi bünyelerinde çağrılarda bulunmuş ve üyelerine eğitimler vermiştir. 

Bu etkinliğe dileyen herkes katılabilir. Ay boyunca amacımız dünyada daha fazla insana ulaşmak. Bunun için ise önce pembe renk ile merak uyandırmak sonrasında ise bilgilenmelerini sağlamak.  

Bu bağlamda ay içerisinde kıyafetinize katacağınız bir pembe renk, iş yerinize koyacağınız pembe bir süs eşyası ya da resim ile sizde bu sosyal sorumluluk projesinin bir parçası olabilirsiniz. 

Çünkü ancak bu şekilde, daha çok insana ulaşılabiliriz. 

Peki neden?

Çünkü meme kanseri, en çok karşılaşılan 1 ya da 2. kanser türüdür. Ülkemizde yeterli istatistik olmadığı için size İngiltere de yapılan araştırmanın rakamlarını aktarıyorum.

Yılda 55,000 kişiye meme kanseri teşhisi koyuluyor. Bu da her 10 dakika da bir kişi ye denk geliyor. Ayrıca her 8 kadının 1’inde meme kanserine rastlanabiliyor. 

Rakamlar böylesine ciddi olunca, herkesin bu konuda harekete geçmesi gerektiğini hemen anlıyoruz. 

Ve yapılan araştırmalara göre, bir çok insan meme kanserini duymuş olmasına rağmen, bu konuda hiçbir hareket yapmamış, kendini hiç kontrol ettirmemiştir. 

İşte tüm bunları bir araya getirerek soruyorum.

Ülkemizde kanserin ciddi anlamda toplum sağlığını zedeleyen bir noktada bulunduğunu. 

Hangi tarafa baksak başka bir vaka ile karşılaştığımızı. 

Buna rağmen, hiçbir eğitim kurumunda bu konuda eğitim verilmediğini.

Çoğu doktor olan meclis ve hükümetin, uzun ya da kısa vadeli bir planı olmadığını

Farkında mısınız?