banner564

Gelecek de Bir Gün Gelecek…

“Bir yıl sonrasıysa düşündüğün tohum ek,
Ağaç dik, on yıl sonrasıysa tasarladığın,
Ama düşünüyorsan yüz yıl ötesini, halkı eğit o zaman,
Bir kez tohum ekersen, bir kez ürün alırsın,
Bir kez ağaç dikersen, on kez ürün alırsın,
Yüz kez olur bu ürün, eğitirsen milleti,
Birine bir balık verirsen, doyar bir defalık,
Balık tutmayı öğret, doysun ömür boyunca.”
Bu dizeler M. Ö. 1000 yılında Çinli düşünür Kuan Tzu’yla hayat bulmuş. Dile kolay yüzyılları, bin yılları aşıp gelmiş günümüze…
Bu sözlerin önünde ne asırlar durabilmiş, ne sınırlar…
Aslında Kuan Tzu’nun yazmış olduğu dizeleri hâlâ tartışıyoruz günümüzde…
Balık tutmayı öğrenmek, eğitim biliminde olmuş “Öğrenmeyi öğrenmek”…
Öğretmek ile öğrenmek arasında kısır bir döngü yaratmışık modern eğitim sistemimizde…
Kuan Tzu’nun M. Ö. 1000 yılında gördüklerini, söylediklerini niye biz göremiyoruz acaba 21. yy’da…
Eğitim plan ve program işi. Geleceğini doğru temeller üzerinde inşa etmelisin. İnşa ettiğin bu sistem fırtınalara, depremlere dayanıklı olmalı…
Eskilerin deyimiyle ucuza kaçmamalısın. Yarattığın yapıtın çatlaklar vermemesi, felaketlere yol açmaması için çimentoyu bolca dökmelisin açtığın çukura…
Bilmelisin ki, o yapı yüzyıllarca insan taşıyacak geleceğe…
Bugünü değil, yarını düşünmelisin insanlık adına…
Ağaç, insana bir günde meyve vermez. Ama fidanı toprağa dikecek bilgi, birikim, cesaret, inanç olmalı ruhunda…
Geçen hafta Almanya’nın Dünya kupasını kazanmasına şahitlik etti tüm dünya…
İnancın, plan ve programın, yıllar öncesinden alt yapıya inanarak yapılan yatırımın mükâfatıydı aslında…
Angele Merkel, tribünde görmek istediğini çok önceden planlamıştı kurmaylarıyla…
Atalarımız ne ekersen, onu biçersin dememiş boşuna… 
Eğitime, alt yapıya, insana yatırım yapmalıyız. Aydınlık yarınlar adına…
Eğitimde İnsan Modeli
Lord Brougham “Eğitim görmüş halkı bir yöne sevk etmek kolay, sürüklemek güçtür; idare etmek kolay, köleleştirmek imkânsızdır.” Der.  Özellikle demokratik sistemde, insan eğitimi ya da eğitilmiş insan modeli ayrı bir önem taşır. Çünkü demokrasi uygar toplumların yaşama biçimidir.
Sorumluluk duygusu taşımayan bireyler, demokrasinin değerini ve önemini anlayamaz. Bu değeri de aslında aşılayacak olan eğitimdir.
Sadece öğretim yeterli değildir, sağlıklı beyinleri topluma kazandırmaya. Toplumun huzurunu bozucu birçok davranışın üniversite mezunları tarafından da sergilendiğini görebiliyoruz. 
Yani bir şeyler öğrenmiş; ama popüler kültürün son model eğitilmemiş beyinleri bunlar…
Böyle olunca meyve çürük veya kurtlu olabiliyor. Eğitilmemiş insan kontrol altına alınamayan ateş gibidir. O ateşi her yıl tartıştığımız; ama bir türlü adaya getiremediğim yangın helikopteriyle söndüremeyiz. Ancak eğiterek söndürebiliriz…
Binalarda ve binaların dışında verilen eğitim aslında toplumun kendisini eğitici bir faktördür. İnsanlar eğitimlerinin çoğunu buradan alır. Ama eğitilmemiş bir toplum için bu söz konusu değildir.
Ancak eğitilmiş bir toplum, bireylerini eğitebilir…
Yarınlarını planlayabilmiş, gerçek anlamda eğitilmiş bir toplumda yaşamak umudu ve inancıyla…
Umut en son ölürmüş…    
YORUM EKLE

banner471

banner473