banner564

En büyük sıkıntı denetimsizlik

Adem Beydola, babasından teslim aldığı Pinetex Manufacturing şirketini daha ileriye taşımak için yaptığı çalışmaları Genç Vizyon’a anlattı:

En büyük sıkıntı denetimsizlik
banner598
Cemre AKAR

    Adem Beydola, 2012 yılında babasından teslim aldığı Pinetex Manufacturing Ltd’i, daha ilerilere taşımak için büyük bir heyecanla çalışıyor. Kıbrıs’ın geleceğine dair umutları olmakla birlikte, mevcut koşullarda ürün denetlemesi olmamasından yakınıyor.
   Beydola, Genç Vizyon’un sorularını şöyle yanıtladı:

Soru: Sizi daha yakından tanıyabilir miyiz ? 
Yanıt: 1988 yılında Lefkoşa’da doğdum.  İlkokulu Girne 23 Nisan İlkokulu’nda, ortaokul ve liseyi Girne 19 Mayıs Türk Maarif Koleji’nde okudum. Üniversite eğitimimi ise Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği bölümünde tamamladım. 2010 mezunuyum. Askerlik görevimi tamamladıktan sonra 1 Ocak 2012 tarihinde Pinetex Manufacturing LTD. direktörlüğünü babamdan devraldım. 1 yıldır evliyim. 

Soru: Bir aile şirketi olan Pinetex’i hangi  noktadan aldınız, nerelere  getirdiğiniz ? 
   Yanıt: Yaklaşık 3 senedir şirket direktörlüğünü yürütmekteyim. İlk hedefim şirketimizi tanınan kurumsal bir yapıya kavuşturmak. Bu çok sancılı bir süreçtir. Kabuk değişimi devam etmektedir. İlk hedefimiz yarım kalan yeni iş yerimizin inşasını bitirmekti ve bitirdik. Bu sayede daha önce 250 metrekare olan depolama alanımızı bin 750 metrekareye çıkardık. Kurumsal bir iş yerine kavuştuk. 
   Şirket tanıtımı için çalışmalar yaptık. Kurumsal kimlik çalışması yaptırıp, filomuzdaki araçlara reklam yaptırdık. Bunun yanında çeşitli sponsorluklarda bulunduk ve sosyal medyaya el attık. Bu sayede şirket bilinirliğini artırıp bizim müşteriye değil, müşterinin bize ulaşmasını sağladık. Ürün yelpazemizi genişletme çalışmaları yaptık. Kendi dalında lider firmalarla bayilik anlaşması yaptık. Şu an hala görüşmekte olduğumuz firmalar da mevcut. Ancak şunu söylemek istiyorum, kurumsallaşma gerçekten çok sancılı bir dönem, bizim için hiç bitmeyecek bir süreç. Çalışmalarımız ve yatırımlarımız devam edecek.

Soru: Şu anda yürütmekte olduğunuz çalışmalar nelerdir ?
Yanıt: Şu an ana faaliyetimiz çorap ve iç giyim toptan satışıdır. Dipkarpaz’dan Yeşilırmak’a kadar en seçkin market, mağaza ve butiklere dağıtım yapmaktayız. Depomuzdan da toptan satış yapıyoruz. Bunun yanında Gönyeli’de Pinetex Çorap & İç giyim adında iç giyim dükkanı, Akdoğan’da ise H&B Home Center adında hediyelik eşya ve tekstil mağazamızda perakende satış yapmaktayız. 
Çin’de şirket kurduk
    Bu sene Mayıs ayında Çin Halk Cumhuriyeti’inde Pinetex International Company LTD. adında bir şirket kurduk.  Böylelikle Uzakdoğu’dan ürün getirmek isteyen şirketlere ve kişilere istediği ürünleri en uygun fiyatlarla bulmalarını sağlamaya başladık. Ülkemizin en gözde şirketlerine Uzakdoğu ürünlerinde destek veriyoruz ve müşteri portföyümüz her gün artıyor.  Bu konuda kısa sürede çok iyi referanslar elde ettik.
   Soru: İleriye yönelik projelerinizden bahsedebilir misiniz?
   Yanıt: Daha önce çorap üretimi yapmış bir aileyiz. Ülkemizde uygun ekonomik şartlar oluşursa tekrar çorap fabrikası kurmak en büyük hayalim. Bununla ilgili tüm fizibilite çalışmalarını bizzat ben yaptım. Gerek istihdam sağlayıp ülke ekonomisine katkı sağlamak olsun, gerek mesleki tatmin yönünden olsun bu hayalimi bir gün gerçekleştirmek isterim. Buradaki sıkıntı ülkemize giren ürünlerin denetimidir. Bunun sıkıntısını şimdi bile yaşıyoruz.
 Bohçacı diye bildiğimiz kişiler her nasıl oluyorsa ülkemize girip kapı kapı gezip iş yerlerine, evlere bizim maliyetlerimizin altında fiyatlarla ürün satıyorlar. Son dönemde bu olay o kadar büyümüştür ki bizim gibi vergi ödeyip ithalat yapan şirketleri etkilemeye başlamıştır. Yetkililer yeter ki yerli üreticiyi koruyacak gerekli önlemleri alsın, biz üretim yapmaya hazırız.
Ada’da buhran yaşanıyor
   Soru: Kuzey Kıbrıs’ta iş yapılabilirlik piyasasını, kayanak ve personel  yeterliliğini nasıl buluyorsunuz?
   Yanıt: Kuzey Kıbrıs piyasası şu an bir buhran yaşamaktadır. Ekonomik ve siyasi belirsizlikler insanları temkinli olmaya itiyor. Bu da piyasadaki para dolaşımına darbe vuruyor. Yeni bir heyecana, yeni bir kıvılcıma ihtiyaç var. 1974 sonrası, Asil Nadir şirketleri ve Annan Planı dönemlerinde yaşanan ekonomik gelişimlerin ardından kuraklık dönemine girdik.  Personel yeterliliğinden bahsedecek olursak bazı teknik konularda yeterli personel bulmak güçleşiyor. Üniversite mezunu sayısının artmasıyla birlikte ara eleman ihtiyacı çoğalmıştır. 
Üniversite mezunu sayımız gün geçtikçe artarken, özellikle teknik konularda kalifiye eleman bulmak zorlaştı. Bu noktada meslek liselerine büyük iş düşüyor. Kendi işimizden örnek verecek olursak pazarlama sorumlusu bulmak hakikaten çok zor. Çünkü herkesin yapabileceği, altından kalkabileceği bir meslek değil. Şu an mevcut personelimizden memnun olduğumu da belirtmek isterim.

Sınır kapılarının açık olmasının ülke ekonomisi üzerindeki olumlu veya olumsuz etkileri sizce nelerdir ? 
   Yanıt: Sınır kapılarının açılması, birçok üründe belli fiyat ve kalite standartlarının yakalanmasını sağlamıştır. Satıcıların fahiş fiyat uygulama dönemi bitmiştir. Ha halen ciddi fiyat farkı olan ürünler yok mu? Var, ilk aklıma gelen araba parçaları. Bu noktada psikolojik bir faktöre de değinmek isterim. İnsanımız “hem gezme de olur” diyerek Güney’den hızlı tüketim ürünlerinin alışverişini yapmaktadır veya 1 € = 1 TL olarak düşünüp alışveriş yapmaktadır. Bu ekonomimizi kötü etkilemektedir. 
Bunların dışında Güney Kıbrıs’tan, Kuzey Kıbrıs’a geçen turistler yeterli olmasa da bir miktar para bırakarak ekonomimize katkı sağlamaktadır. Kuzey Kıbrıs’ta üretim yapan firmaların da Güney Kıbrıs’ta pazar bulup ticaret yapmaları da kapıların açık olmasının olumlu taraflarındandır.
Gençler başarılı oluyor
   Soru: Kıbrıslı gençlerin girişimciliklerini ve iş piyasasındaki hareketlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? 
   Yanıt: Özellikle iş piyasasına yeni giren bizim neslimizi ben çok iyi buluyorum. Artık “çekirdekten yetişme” dönemi bitmiştir. Konusunda eğitimli insanların iş piyasasına katılması sanırım tam olarak bizim neslimizde gerçekleşmeye başlamıştır. Eski bolluk döneminin sona ermesi, tabiri caizse “ekmeğin aslanın ağzında” olması en büyük güdüleyici faktör. Henüz yeni iş hayatına atılmalarına rağmen oldukça başarılı olan arkadaşlarımız var.
Burada değinmek istediğim bir nokta var. Bence pırlanta gibi bir nesil var ancak bu neslin önünde, kendi kendini köreltmesine neden olacak bir nokta var: Politika. Gençlerin politika ile uğraşması bence de güzel bir şey ancak politik çıkar uğruna gençler, ihtiyaç olmamasına rağmen kimi zaman devlet kademelerine yerleştirilmektedir. Bu da gizli işsizliğin artmasına neden olmaktadır. 

      Soru: Adada 10 yıl sonra ülke ekonomisini, iş piyayasasını ve siyasi durumu nasıl görüyorsunuz ? 
   Yanıt: Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, değil 10 yıl sonrası, yarın ne olacağını kestirmek güç olabiliyor. Ada açıklarında bulunan gaz rezervi ve Türkiye’den gelecek olan su önümüzdeki dönemde ekonomiyi ve siyaseti yönlendirecek iki önemli parametredir. Siyasilerimize burada Kıbrıslı Türkler’in çıkarlarını korumaları yönünden çok iş düşmektedir. Ben bu iki önemli parametrenin adanın geleceği açısından iyi sonuçlar doğuracağını düşünmekteyim. Çünkü bizim de Güney Kıbrıs’ın da başka çıkar noktası yoktur.  Biz bu adanın nimetlerinden faydalanıp iyi bir gelecek inşa edemezsek bizim yerimize gelir başkası faydalanır biz de sadece seyrederiz.
   Soru: Genç girişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? 
   Yanıt: Genç girişimcilere tavsiyem, gençliğin verdiği heyecan ve hırsa kapılarak yanlış kararlar vermemeleri. Maalesef zamanımız hata kaldırmayacak bir zaman. Mutlaka tecrübeli kişilerden yardım istesinler. Bir girişimde bulunmadan önce piyasa şartlarını iyi değerlendirsinler. En önemlisi aile bağlarına önem versinler. Eşimin, annemin ve babamın bana çok büyük destekleri var. Onların desteği olmadan başarılı olamayacağımı düşünüyorum. Kendilerine gazeteniz vasıtasıyla teşekkür etmek istiyorum.

Güncelleme Tarihi: 23 Kasım 2014, 09:33
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473