Kolay değildir; kemer sıkma programlarını uygulatmak, kolay değildir hesap sormak, hesap verebilmek. İşte tam böyle bir ortamda göreve geldi, bir ilk oldu ve iki dönem arka arkaya Kıbrıs’ta görev yapan bürokrat oldu.

Görev süresi uzayınca, Kıbrıs Türk halkını yakından tanıdı, sorunları yerinde dinledi, ilk dönemi kemer sıkma, ikinci dönemi yatırımları tamamlama gibi bir misyon üstlendi. 

Yardım Heyeti’nin dışında sosyal sorumluluk projelerine de katıldı, elinden geldiğince imece usulü ile birçok kişiye yardım etti, kendi cebinden bağışlarda bulundu.

Görev süresi doldu, yeni görevine gitmek üzere hafta başı ailesi ile birlikte ayrılacak Türkiye Cumhuriyeti Yardım Heyeti Koordinatörü Ertan Tosun.

Zaman zaman siyasetin tam göbeğinde buldu kendini, çekinmedi, fikirlerini görüşlerini çok net söyledi. Sendikalar ile bazı çevreler pek sevmedi söylediklerini ama gene de halkın büyük bir çoğunluğun desteğini aldığını söyleyebiliriz.

Belediye başkanları, bakanlardan çok Ertan Tosun’la görüştü son 8 yılda. Birçok projeyi birlikte başardılar. Doğru yatırımların, doğru bölgelere yapılmasında büyük katkıları oldu.

Göreve geldiğinde TC’nin katkıları olmadan ödemelerini yapamayan bir devlet vardı, şimdi kendi gelirleri ile kendi ödemelerin yüzde doksanını karşılayan bir ekonomi var.

Dün görüşüp vedalaştık kendisi ile. Yeni görevinde başarılar diler. Çok güzel dostluklar kurdu Kıbrıs’ta. O yüzden sık sık gelmeyi düşündüğünü paylaştı. 

Birde bundan sonra olması gerekeni anlattı; “Ankara’da iki ülke ilişkilerini çok daha ileri noktalara taşıyacak, lobi yapacak, iki ülkenin çıkarlarını gözetecek kişilere ve kuruluşlara ihtiyaç var” dedi. Kendisinin gönüllü olacağını biliyoruz. Bir başka yazıda bu konuya daha geniş değineceğiz.

Ülkemize ve özellikle ekonomimize yaptığı katkılardan ötürü sonsuz teşekkür ediyoruz ve yolun açık olsun diyoruz kendisine. Güle güle Ertan ağabey...

Faturaları bana getirin; Harmancı, Arter, Güngördü…

Bu ülke ekonomisinin can damarı ne? Üniversiteler. 100 bin sayısını devirdik, 130 ülkeden öğrenci getiriyor üniversitelerimiz. Ama belediyelerin tek kuruş katkısı yok!

Öğrenciler çarşıyı canlandırıyor, ev kiralıyorlar, yurtlarda kalıyorlar, bu işin kaymağını ise belediyeler yiyor. 

Peki, ne yapıyor belediyeler bu gelen öğrenciler için.

Hiç

Uçaklar dolu geliyor, evler, yurtlar tek tek doluyor, çarşı-pazar canlılık kazanıyor, taksiler-otobüsçüler kazanıyor, belediyelerin gelirleri gözle artıyor…

Ama hiçbir belediyede “Hoş geldiniz” yazan bir billboard yok, bir pankart yok.

Buradan açık açık yazıyorum, Mehmet Harmancı, Nidai Güngördü, İsmail Arter, Ahmet Benli, Mahmut Özçınar, Aziz Kaya ve diğerleri…

Yazdırın bir pankart Türkçe ve İngilizce “Sevgili öğrenciler, kentimize hoş geldiniz” asın belediyelerin girişine. 

Faturayı da gönderin bana, ödemeyen ne olsun…

 

 

MESAJLAR:

Mustafa AKINCI: Amerika’ya gidişiniz ile devlet ajansının geçtiği fotoğrafı görünce özel jetle gittiğinizi düşünmüştük. Meğerse tarifeli seferle gitmişsiniz. Netice gitmiş olsaydınız bile görüşümüz aynı. Rum lider ne şekilde ne şartta gitmiş ise bizde sizi o şartta gitmenizi dileriz ABD’ye. 

Dr. Faiz SUCUOĞLU: Gelecek ayın ortasında Ankara’dan çok kapsamlı bir ekip gelip Sağlık alanında yapılması gereken çalışmaları bizzat yerinde görecekmiş. Demek ki yılbaşından önce bazı önemli konularda adımlar atılmış olacak. 

Dr. Özdemir BEROVA: Milli Eğitim Bakanı olarak belediye başkanlarına bir çağrı yapıp en azından gelen öğrenciler için belediyelerin de elini taşın altına sokmasını isteyebilirsiniz. 

Ertan TOSUN: Ankara’da gönüllü bir elçi gibi çalışacağınızdan ve buradaki dostlarınızı unutmayacağınızdan eminiz. Bu arada yakında Konya-Ercan seferleri de başlayacağına göre gidiş gelişlerde sıkıntı yaşamazsınız artık. 

Nilhan TAYFUNLU: Büyük av öncesi son hazırlıklarınızı yapmışsınız. Bu arada bu yıl için yeni av bölgeleri açılacak mı sizce? 

Emrullah TURANLI: Bir kayboldunuz pir kayboldunuz. İşler yolunda gidince sizde artık Kıbrıs’a daha az uğrar oldunuz. Bu arada sizin için kaçacak diyenler acaba nerelerde? 

Günay ÇERKEZ: Ercan’da inşaat son sürat devam ediyormuş. Ve operasyonu da bizzat siz yönetiyormuşsunuz zaten işin başında siz varsanız sorun olmaz değil mi? 

İrfan GÜNSEL: Kadın basketbol takımı bu yıl Avrupa’da oynayabilmesi için önünüzde inanılmaz güzel bir fırsat var şimdi. Bakalım sezon sonu Avrupa yolu gözükecek mi? 

Sevim BEŞOK ESENDAĞLI: Bir kayboldunuz pir kayboldunuz. Son günlerde hiç sesiniz soluğunuz çıkmadığına göre gene bir şeylerin peşindesiniz. Neyse yakında anlarız zaten. 

Ayhan BARIŞ: Başbakanlık ışıklarındaki Sabri Orient Oteli gerçekten çok güzel kapladınız. Buram buram Kıbrıs kokuyor. Birde Cemile’nin yanında Yasemin de olaydı çok daha güzel olacaktı. Yine de ellerinize sağlık. 

Osman SIDDIK: Önceki gece gene mangallar yanmış ve sandalyeler dolup taşmış. Bu arada bir bürokratın alınmasını isteyeceğinizi açıklamışsınız ama iki ilçe başkanı ile yemeğe gelince bu fikrinizden çabuk vazgeçmişsiniz. Başka bahara o zaman. 

Metin ÖZEREM: Hayırdır son günlerde yanınız hiç boşalmıyor. Partinin güçlü isimleri sizin yanınızdan ayrılmıyor. Acaba diyoruz var mı bunun bir sebebi? 

Gürsel UZUN: Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Dün mesaiye başlamışsınız ve yeni dönemde çok farklı düşünceleriniz varmış. Hadi bakalım gösterin kendinizi. 

Cem DANA: Dün bir dostunuz size yemek sözü vermiş. Size yemek sözü veren dostunuza lütfen hatırlatın, sizden önce bize de yemek sözü vardı. Ne zaman tutacak verdiği sözü?

Ercan İBRAHİMOĞLU: Fener nihayet 3 puanla tanıştı ve rakip filelere 5 gol birden bıraktı. Ancak siz gene de bu yıldan ümidi kesmişsiniz. Çıkmayan candan hiç ümit kesilir mi? 

GÜNÜN SÖZÜ

“Çağdışı olan Garantiler değil, Kıbrıslı Türklere yapılan saldırılardır. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi olmayan bir çözüm modeli referanduma sunulacak olursa vatandaş ‘Hayır’ diyebilir."

Kutlay Erk