Yunanistan’ın, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazandığı tarih olan 25 Mart 1821’in yıldönümü dolayısıyla, Güney Kıbrıs’taki bütün şehirlerde törenler düzenlendi. Öğrencilerin yanı sıra EOKA’cıların ve askerlerin Yunan bayraklarıyla gerçekleştirdikleri törenlerde Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas ile Rum Başpiskoposu Hrisostomos da hazır bulundu. Yurtd dışında bulunan Anastasiadis’i ise Eğitim bakanları temsil etti.
Törenlere katılmak amacıyla Kıbrıs’a gelen Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın Güney Lefkoşa’daki geçit töreninde çok duygulandığı ve “Kıbrıs çok kıymetli, bunu koruyup güçlendirmeliyiz”dediği bildirildi.
Fileleftheros gazetesine göre; Rum Meclis Başkanı Dimitris Şilluris de konuşmasında, Kıbrıs sorununun çözümünün, uluslararası hukuk ilkeleri, BM sözleşmeleri, AB ilkeleri aynı zamanda Avrupa müktesebatına tabi olması gerektiğini söyledi.
Yunanistan’ın Güney Kıbrıs Büyükelçisi İlias Fotopulos ise gün dolayısıyla yayımladığı mesajında, Kıbrıs sorununun çözümünün, Yunan dış politikasının başlıca öncelik konusu olduğunu ifade etti.
Kıbrıslı Türklere mesaj
Rum Hükümeti Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos 25 Mart yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, doğal gaz çalışmalarına değinerek, bu konuda Kıbrıslı Türklere de mesaj gönderdi.
Papadopulos “Eğer Türkiye; Kıbrıslı Türkler için üzüntü duyuyor ve onlar için endişeleniyorsa, Türk işgalinin kurbanı olan Kıbrıslı Türklerin de, hak ettikleri şeyden faydalanmaları için, müzakere masasında hemfikir olsun ve Kıbrıs sorununu çözerek iyilik yapsın” dedi.
Papadopulos şöyle dedi:
“Eğer Sayın Akıncı, müzakere masasından ayrılmasının genel olarak Kıbrıs’a ve Kıbrıs Türk toplumuna da verdiği zararı anlıyor ve referandumdan hemen önce masaya gelmesi gerektiğini düşünüyorsa, bu kendi meselesidir. Biz kendisini, ayrıldığı müzakere masasında bekliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “müzakere masasına dönmek için, DİSİ’nin ortaya koyduğu değişiklik yasa önerisinin oylanmasını önkoşul olarak ortaya koyduğu” iddiasını da yorumlaması istenen Papadopulos, bunun önkoşul meselesi olmadığına, ayrıca kendisinin ne DİSİ’nin, ne Meclis’in, ne de herhangi bir partinin sözcüsü olmadığına işaret etti.
