Güney Kıbrıs’ı ziyaret eden Yunanistan’ın yeni Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos, Cumhurbaşkanı Rercep Tayyip Erdoğan’ın yapmış olduğu davete olumlu yanıt verebilmesi için, Kıbrıs sorununda sonuç alınması gerektiğini söyledi. Pavlopulos, “Başka şekilde Ankara’ya gitmem”dedi.

   Fileleftheros Gazetesi “Hedefler Tazelendi... Pavlopulos’un Muhatabı Türkiye, AB ve BM Olan Mesajları... Kıbrıs Sorunundan Ötürü Ankara’ya Gitmeyecek” başlığıyla manşete çektiği haberinde Pavlopulos’un dün başladığı ve bugün tamamlayacağı Güney Kıbrıs temaslarını ve söylemlerini aktardı.

   Gazete, Pavlopulos’un Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması arifesinde gittiği Güney Kıbrıs’ta, Rum Meclisi Genel Kurulu’nda düzenlenen özel oturumda ve daha sonra kamuoyuna açıklamalarında, Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözümün ana ilkeleri konusunda mesajlar verdiğini yazdı.

Mesajı 4 başlık altında toplandı

   Gazete, Pavlopulos’un Türkiye, AB ve BM’ye yönelik mesajlarını şu 4 başlıkta topladı:

   1-Anlaşmanın çerçevesi: Kıbrıs devletinin ya uluslararası hukuk açısından ölü doğacağı, ya da Avrupa müktesebatına uymayacağı için er veya geç AB ve Euro Bölgesi dışında kalacağı demek olan uluslararası hukuku ve Avrupa hukukunun ihlalini gündeme getirecek ‘öneri’ veya ‘çözümler’ üzerinde hiçbir müzakere yapılamaz. Kıbrıs Helenizmi Annan Planı’na ‘hayır’ demiştir. Müzakere zemini olması kabul edilemez.

   2-Erdoğan’ın Ankara’ya davetine icabet etmem için Kıbrıs sorununda sonuçlar olması gerekir.

   3-Türkiye tarafından Kıbrıs MEB’inde yapılan ihlaller AB’yi de ilgilendirir. Kıbrıs’ın sınırları Avrupa sınırlarıdır, dolayısıyla Kıbrıs MEB’i AB’nin de MEB’idir.

   4-Yunanistan ve Kıbrıs’ın yolu ortaktır.

AB garantör olabilir

   AB’nin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarında oynayabileceği role de değinen Pavlopulos, “İki tarafın önerileri Avrupa hukukuna uygun olması halinde AB garantör olabilir. AB tarafından böyle bir hareket yapılmazsa da o zaman Kıbrıs’ın, AB’nin tam üyesi olarak, yetkili hukuk birimlerine bu tür bir soru yöneltebilir” dedi, AB’nin böyle bir şeyi reddedemeyeceği görüşünü ortaya koydu.

   Pavlopulos müzakerelerin yeniden başlama zemininin “ Avrupa kurumsal mevzuatı olduğunu” öne sürdü ve şu iddiaları gerekçe gösterdi: “Gelecekteki Kıbrıs devleti, tek ve bir uluslararası temsiliyeti, tek vatandaşlığı ve bir egemenliği ile uluslararası ve Avrupa hukukuna dayalı olacak.”

    “Egemenlik tam olacak çünkü egemenliğin anlamında indirim yoktur” diye devam eden Pavlopulos, egemenliğin “doğal kaynaklardan istifade olanağını da tam olarak içermesi gerektiğini” ileri sürerek şu iddialarda bulundu: 

Papaza övgüler yağdırdı

   Habere göre II. Hrisostomos’a hitaben “Sizi ve Kıbrıs halkının adalete ermesi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sağlamlaşması için mücadele veren sizden önceki bütün başpiskoposları onurlandırmak isterim” diyen Pavlopulos şunları söyledi:

   “Bu mücadele bugün hâlâ devam ediyor. Bu anlarda bütün bu mücadelelere giren Başpiskopos Kiprianu’yu, Etnarh Makarios’u, metropolitleri ve din adamlarını hatırlıyoruz çünkü bu mücadeleyi onların bu fedakarlıkları adalete erdirir. Çalışmalarınızı destekliyor, Tanrı’nın her zaman yanınızda olmasını diliyorum.”