banner564

Ha esrar ha şeker... İkisi de zararlı...

Dünyanın en saygın tıp dergilerinden British Medical Journal'da rafine şekerlerin tutün kadar tehlikeli olduğu ve bağimlılık yapıcı özelliği nedeniyle uyuşturucu sınıfına sokması gerektigi belirtiliyor.
Düsünün ki biz bu beyaz şekiri çocuklarımuza marketlerden satın alıp yediriyoruz.Bisküvilerden şekerlemelere, meyva sularından nerdeyse tüm yemiş grubunun içinde varılıgını sürdüren bu zehir çok tehlikeli.Yani biz ebeveynler çocuklarımızı zehire alıştitıyoruz...Biliyorsunuz ilk 2 ve 5 yaş bağımlılıkta kritik dönem, bu dönemlerde  çocuğa sunulan lezzetler ileride onun sofrasını ve yeme alışkanlığını oluşturur.
Etkilerine baktigımız zaman şeker alındığında hızla kan şekeri yükselir , insilün dediğimiz hormon çalisır ve bu şekeri vücudumuz için enerjiye çevirir...eğer miktar olarak fazla almışsak ki hergün yemiş yediriyoruz ufaklıklara, o zaman insilün bu şekeri yağa çevirerek depolar.Yani şişmanlarız. Belli bir süreden sonra insilün bir şef hormon olmasına rağmen vücutta ona direnç gelişmeye başlar..böylece başlar rahatsızlıklar sıralanmaya...Obezite, kalp damar hastalıkları, diyabet,kanser, böbrek hastalıkları ve birçok kronik rahatsızlık gelişebilir.
Yani biz çocuklarımıza şeker ve ürünlerini yedirerek onlari 15 yil sonrasına yukardaki hastalıklardan en az birine  yakalanması için maalesef uğraş veriyoruz.
şeker ayrıca savunma sistemimizi de olumsuz etkiliyor mikroplara karşı şavaşmayı da köstekliyor.
Ve en temel bilgi kanser hücresi şekerle  besleniyor....hatta bu hücre sıklıkla yaşıyor ve tek besin kaynagı ağızdan aldığı şeker....
Peki endüstri şekerli ürünlerin üzerine ne adlarla şekeri hangi isimlerle yaziyor; sakaroz, esmer şeker, mısır şurubu, nişasta bazlı sıvı şeker, dekstroz, glikoz şurubu, invert şeker, ksilitol, mannitol, akcaağac şurubu, maltoz, laktoz, melas, turbinado.....bakın bakalım sizin elinizdeki gofrette şeker  hangi isim olarak geçiyor.....iyi hafta sonlari....
YORUM EKLE

banner471

banner474