banner564

Halkın gözünden UBP-DP hükümeti

Uzun bir yaz tatili sonrasında sizlere yine bu köşeden seslenmekten mutluyum. Bugün sizlere UBP-DP hükümetinin yaklaşık olarak beş buçuk aylık süre ile kamuoyu önünde ve halkın dilinde yaptıkları olumlu ve olumsuz icraatları ele almaya çalışacağım. 
16 Nisan 2016 tarihinde kurulan UBP-DP hükümeti Sn. Hüseyin Özgürgün başkanlığında 7 Bakanlık UBP’nin ve 3 Bakanlık DP’nin temsileyeti ile kurulmuş azınlık hükümetidir. Azınlık çünkü bu hükümetin meclisteki yeter sayısı olmadığı için bağımsız vekillerin desteği sayesinde hayat bulmuş ve hükümet icraatlarına başlamıştır. UBP-DP hükümetinin icraatlarını olumlu ve olumsuz sıralayacak olursak;
• Bakanlıkların dağılımı; yeni kurulan UBP-DP hükümetinde Ekonomi ve Maliye Bakanlıklarının bir çatı altında toplanması gerekirken bu sağlanamamıştır. Bunun yansımalarını yani güçlüklerini veya olumsuzluklarını Kamu Maliyesinin hissettiği kadar reel sektörde hisstemeye başlamıştır...
• Üst kademe yöneticilerinin atanması; üst kademe atamalarında yapılan atamalarda en fazla sıkıntı “İşe göre değil adama göre iş” yaratılarak bürokrat atamaları yapılmasıdır. Yani liyakat ön planda olmadan atamaların yapılmasıdır. Tabii ki tüm atamaların da liyakatsız olduğunu söylemek burda yanlış olur. Ama Müdür-Müsteşar atanacak olan kişilerin o mevkiine haiz görev yapmış olması ve de o konuda eğitimli olması gerekmekte idi. Yapılan atamalar sonucunda, nerde ise durma noktasında olan Kamu yönetimi daha da verimsiz bir yapı içerisine sürüklenmektedir... verimsizliği tetikleyen bu atmalar sonrasında halkın sınavından da geçileceği belli ki unutulmuştur!!
• TC-KKTC 2016-2018 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması; UBP-CTP koalisyonunun sonlanmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi idi. TC-KKTC 2016-2018 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması daralan Kamu Maliyesi’nin nefes alması açısından son derece olumludur. İş veya reform analizlerinin hayat bulması meclisin yaz tatiline olduğundan ötürü nerde ise hiç biri hayat bulamamıştır. KKTC Meclisi, Ekim ayının ilk haftası açılarak icra yapmaya başlayacaktır. İşte bu icra aşamasında, hükümet attığı imzanın nekadarını gerçekleştirebilecek diye düşünmeden duramıyorum... Benim kanaatime göre hükümet cicim aylarını geride bıraktığı esas zor dönemin başlayacağı hatta sıkıntıların çok olacağı bir takvime doğru ilerliyor. Belki de bu zor dönem ülkeyi seçime sürükleyecektir...
• Su konusu; su konusu UBP-CTP koalisyonunun sonlanmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi idi. Fakat UBP-DP hükümeti su konusunu neticelendirmesi son derece ülke yararına olmuş ve halk tarafından kabul görmüştür. 
• Makam Araçları- Mercedesler; yaklaşık olarak bir aydır kamuoyunu işgal eden nerde ise sokakta konuşulan birinci madde olan makam araçları konusu hükümetin yapmış olduğu en olumsuz ve şaibeli icraatıdır. Çünkü Mercedeslerin alımından yaklaşık bir hafta önce TÜK’nun (Toprak Ürünleri Kurumu) mali yapısından ötürü, Bakanlar Kurulu Kararı ile ithal edilen ürünlere %3’lük bir zam konulması ve sonrasında önem sırası son sıralarda gelen mercedes marka makam aracı alımı hem kamuoyu hem de halk tarafından hiç olumlu karşılanmamıştır. Hele de alınan mercedesler Devlet İhale Tüzüğü’nün 3(2) maddesi çerçevesinde (Bakanlar Kurulu Kararı yani İhale yapılmadan) alınması halkın tepkisinin bir okadar da artmasına vesile olmuştur. 
• Kanun Hükmünde Kararnameler; KKTC Anayasası’na göre, Kanun Hükmünde Kararnameler ancak ivedilik gerektiren ekonomik konularda çıkarılabilir. Fakat son 5 yıllık sürede Anayasa’yı delercesine KKTC hükümetleri Meclisin temsiliyetini ve denetlemesini es geçecek şekilde sadece yürütmenin erki ile Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetilmeye başvurulmaktadır. Geçmiş hükümet dönemi olan CTP-DP hükümeti döneminde “Vergi Affı” ve şimdi de “Seyrüsefer Harcı Affı” ödeyenin bir şekilde cezalandırılması anlamını taşımaktadır. Halk bu tür af uygulamalarından sonra kendi kendine soruyor “Biz ödüyoruz, enayi miyiz?” diyor. Madem vergi affı ve her türlü aflar her 3-5 senede olacak madem biz de ödemeyelim mantığı halk da oluşmaktadır. Kısaca bizleri yöneten hükümetler hem anayasaya aykırı hareket etmekte hem de halkın ödevlerini ve sorumluluklarını yapmalarını yanlış yönlendirmektedirler. Af uygulamaları sonucunda devlete vergisini ödeyenlerin cezalandırıldığı bir sistem oluşturulmaktadır. Hal böyle iken halkın büyük çoğunluğu (vergisini zamanında ödeyen) rahatsızlığını dile getirmekte ve bu tür kötü yönetim anlayışını istememektedir.
• Girne Emirnamesi; Girne bölgesindeki halkın büyük bir çoğunluğunun karşı çıktığı ve Girne bölgesindeki mevcut uygulamada kat sınırına takılan otel için Girne Emirnamesi değişikliğine gidilmesi hem bölge insanında hem de KKTC yurttaşında büyük bir öfkeye ve infiale sebep oldu. Halbuki yapılacak olan Girne Emirnamesi değişikliği öncesinde o bölge halkının onayına yani mini bir referandum yapılması yerinde olacaktı. Yapılacak mini referandum ile hem halkın istediğini yerine getirmiş hem de halk arasında söylenen dedikodulara mehel verilmeyecekti. Kısaca Girne yöresi halkı öfkeli. Bu öfkenin elbet yansıması olacaktır.... 
• Devlet İhale Tüzüğü’nün 3(2). Bakanlar Kurulu Kararları; Hazine Malları Yasası’nın 7(3) maddesi çerçevesinde Devlet İhale Tüzüğü ile İhale Komisyonu ve işleyişi oluşturulmuştur. Buna göre; Genel Bütçeye dahil bakanlık, bakanlıklara bağlı daireler, bağımsız daire ve kuruluşlar ile bakanlıklara bağlı döner sermayeli kuruluşların her türlü mal ve hizmet alımları ve satımları, kiralama ve kiraya verme işlemleri, onarım ve inşaat işlerini ihaleye çıkılarak yapılır. Fakat sözkonusu tüzüğün 3. Maddesinin 2. Fıkrası gereği Bakanlar Kurulu, özelliği olan ihaleleri bu Tüzük kapsamı dışında bırakmaktadır. Yani özellikli ve çok acil konularda ihaleye çıkılmadan Bakanlar Kurulu Kararı ile mal, malzeme veya hizmet alınabilinir. Ancak, son CTP-DP hükümeti, ile başlayan ve hala mevcut hükümet ile devam eden 3(2) uygulaması hat safaya ulaşmıştır. Nerde ise devletin alacağı tüm mal, malzeme ve hizmetler Bakanlar Kurulu kararı ile işlem görmektedir. Bu da hem yarışma şansını azaltmakta hem de beraberinde halkın kafasında soru işareti kalmasına vesile olmaktadır......
• Hükümetin olumlu yönleri; mevcut hükümet içinde şimdiye kadar en fazla adından olumlu yönde söz ettiren Sağlık Bakanı Sn. Faiz Sucuoğlu’dur. Gerek yeni hastane inşaatı için sarfettiği çabası gerekse mevcut hastanelerin genel işleyişleri açısından yapıcı müdahaleleri ile hükümetin tek parlayan yıldızı niteliğindedir...
Mevcut hükümet geçen beş buçuk ay süre zarfında en olumlu icraası “TC-KKTC 2016-2018 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması” imzalaması ve “su politikası” idi. Buna karşılık olarak halkın büyük çoğunluğu tarafından hükümetin sınıfta kalmasına ve de halktan geçer oy almasına sebep olan “üçlü kararnameler”, “Mercedes alımı”, “Girne Emirnamesi”, “Kanun Hükmünde Kararnameler” ve “af” v.b. gibi uygulamalardır. Kısacası toplumdan kabul görmüş her icraat hayat bulur ve başarı gelir… Yoksa aksi durumunda başarısızlık ve hüsran kaçınılmazdır. Daha adil ve şeffaf bir yönetim dilerken, iyi hafta sonları.
YORUM EKLE
YORUMLAR
Emrah çakır
Emrah çakır - 8 yıl Önce

Çok yerinde ve çok anlamlı yorumlar yaptınız. Tebrik ederim

banner471

banner473