Kuzey Kıbrıs; Rum tarafının yalan ve yanlışlara dayalı propaganda faaliyetleri yüzünden yıllardan beri izolasyon altındadır...
Sadece Avrupa ülkeleri değil; Araplar da Rum propagandasına aldanarak, bu insanlık dışı izolasyonlara boyun eğiyor...
Bu durumda, Kuzey Kıbrıs’ın dayanabileceği tek güç kalıyor...
O da Türkiye...
Türkiye olmasaydı, Kıbrıs’ta bugün Türklükten eser kalmazdı...
Başpiskopos Makarios’un stratejisi ‘uzun vadede’ ENOSİS hedefine varmaktı...
Ve Cunta acele etmeseydi, Makarios bugüne kadar ENOSİS’i gerçekleştirmiş olurdu...
Türkiye’nin dibindeki bir adanın Yunanistan’ın eline geçmesi stratejik açıdan büyük bir kayıptır...
Doğu Akdeniz’in tehdit altına girmesi demektir...
İşte o nedenle; 20 Temmuz 1974 Kıbrıslı Türklere güvenlik ve özgürlük, Türkiye’ye de stratejik açıdan büyük bir güç kazandırmış oldu...
Herkes bunun kıymetini bilmeli ve çıkarlarını korumalıdır...
Özgürlüğün ve can güvenliğinin olmadığı bir yerde yaşayamazsınız...
Yanı başımızdaki Suriye, Irak, Mısır gibi ülkelerde yaşananlara bakarsak, güvenlik altında özgürce yaşamanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz...
Yaşam kalitesi artırılmalı
“Özgürlük altında ve güvenlik içinde yaşıyoruz ama bazı sorunları da çözemiyoruz” diyenler vardır...
Bu yöndeki şikayetlerin artmakta olduğunu gizleyemeyiz...
İnsanlar elbette hem kendileri, hem de çocukları için daha iyi, daha sağlam bir gelecek yaratmak isterler...
Öyleyse; özgürlük ortamında yaşam kalitesini artırmak için çalışmalıyız...
Artık dağıtacak ganimet kalmadı...
Devlet kadroları patladığı için, istihdam rüşveti de sona erdi...
Devletin işlettiği kuruluşların büyük bir çoğunluğu iflas etti...
Ne Sanayi Holding kaldı, ne de KTHY...
Bundan sonra yapılması gereken, çalışmayı ve çalışarak kazanmayı teşvik etmektir...
Tarımı dörde katlarsanız, nüfus yeterli değilse üretilen elde kalır...
Ama turizmi geliştirirseniz; üretilenler gün gelir yetmez olur...
O zaman daha çok üretim yaparsınız...
Köylüler daha çok kazanmaya başlar...
Gençler; hayatın sadece büyük kentlerde olmadığını gördükçe, meslek sahibi olmaya yönelir...
Ulaşım sorunu aşılmalı
Kuzey Kıbrıs son 3 yıl içinde turizmde önemli gelişmeler yaşadı...
Bunun iki nedeni vardır...
Bir tanesi, uçak seferlerinin artırılmasıdır...
İkincisi de yatırımlar...
Kuzeyde artık, güneydekilerden daha kaliteli, daha lüks oteller vardır...
Otellerin sayısı ve yatak kapasitesi arttıkça, ulaşım olanaklarının da artması gerekir...
Özel hava yolu şirketlerinin katkısını hiç kimse küçümseyemez...
Ancak; dünyanın en gözde hava yolu şirketlerinden biri olan THY’den beklentiler daha fazladır...
Ambargoları bir ölçüde kırabilmek için yeni planlamalar yapmalı ve Kuzey Kıbrıs’ı hiç olmazsa aktarmasız seferlerle bazı yabancı ülkelere bağlayacak seferler düzenlenmelidir...
Bunun yapılması halinde, mevcut oteller de yetersiz olur ve yeni yatırımlar gündeme gelir...
Ülkeye daha çok turistin gelmesi, refah düzeyinin artması ve insanların mutlu olması demektir...
Bu yılın ilk 9 ayında Güney Kıbrıs’ın 2 milyon 617 bin turist ağırlaması, hepimizi düşündürmeli ve harekete geçirmelidir...
Yine Türkiye’nin yardımlarıyla zorlukları aşabilir ve Rumların başardığını bizler de başarabiliriz...
Yeter ki istek ve azim olsun...
