banner564

Kadir Gecesi

       Mübarek gün ve geceler toplumumuzda büyük şevk ve iştiyakla kutlanan gecelerdir. Bu geceler bayram havası içerisinde geçmektedir. İşte bu gecelerden biri de Kadir gecesidir. Sözlükte kadir  (kadr)  kelimesi  "hüküm, şeref, güç. yücelik"  gibi  anlamlara  gelir. Dini  literatürde ise  "leyletü'l-Kadr"  şeklinde Kur'an-ı Kerim'in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan 97. süre bu gecenin  fazileti hakkında nazil olmuştur. Sürede Kur'an'ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin  bin aydan  daha  hayırlı olduğu belirtilir.  Bu vesileyle Rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan bir mükafat ayıdır. Kadir gecesi hayırlarla dolu olayların meydana geldiği bir gecedir. Kur'an-ı Kerim gibi insanlık için bir hidayet rehberi olan kitabın böyle bir gecede inmesi ona müstesna bir şeref kazandırmış, kadrini yüceltmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu gecenin faziletini belirten müstakil bir sure vardır. Bu surede yüce Allah şöyle buyurur: “Doğrusu biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”  Ramazan ayından önceki hicri ay Şaban, Ramazan'dan sonraki ay ise Şevval ayıdır. Bakara Suresi'ne göre Kur'an'ın İslam peygamberi Muhammed'e gönderilmesi Ramazan ayında başlamıştır ve bu ay içinde "oruç" tutmak Müslümanlara emredilmiştir. Söz konusu ilgili ayet şöyledir: "O Ramazan ayrı irşad için, hak ile batılı ayırt eden, hidayet ve deliller halinde bulunan Kur'an onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta veya yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diliyor, zorluk dilemiyor. Bir de o sayıyı tamamlamanızı ve size gösterdiği doğru yol üzere kendisini yüceltmenizi istiyor. Umulur ki, şükredesiniz!"  Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber, genellikle Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) Kadir gecesinin hangi gece olduğunu kesin olarak belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız.”  buyurmuştur. Mü’minler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatla değerlendirmelidir. Ebu Hüreyre’nin (r.a.) rivayet etmiş olduğu hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.”  Hz. Aişe de demiştir ki; Rasulüllah’a (s.a.s.): “Ey Allah’ın Rasulü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sordum. Rasulüllah (s.a.s.): “Allahümme inneke afüvvün tühıbbü’l-afve fa’fu anni: Allah’ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet, diye dua et.”  buyurdu. Kadir Gecesini gereği gibi anlayıp hakkıyla değerlendirmenin yolu, Kur’ân-ı Kerim’in eşsiz mesajlarını anlamaktan geçer. Bu itibarla, Kadir Gecesi Kur’ân-ı öğrenme ve Rasulüllah’ı tanıma, onların öngördüğü fazilet ilkeleri doğrultusunda yaşama ve her türlü kötülüğü terk etme vesilesi kabul edilmelidir. Zira, insanlara dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamayı hedefleyen ve manevi varlığımızı karartan her türlü olumsuzluktan arındırarak, bizi üstün ahlâkî değerlere yönelten Kur’ân’dır. O’nun getirdiği ilke ve prensiplerin özünde aydınlık, hoşgörü, dostluk ve kardeşlik vardır. O, insanlar arasında sevgi, uzlaşma, yardımlaşma, kardeşlik ve istikrarı sağlayacak; fert ve toplum planında pek çok ahlâkî ve sosyal problemin hak ve adalet çerçevesinde çözülmesine ışık tutacak ve insanlara gelişme yollarını göstererek onları geleceğe hazırlayacak ilâhî ölçüleri içeren bir kitaptır. Kur’ân’ın bu özelliği, “Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler”  “Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz....”  ayetleriyle  dile getirilmektedir. Ayrıca bu geceyi, namaz kılarak, Kur'ân-ı Kerim okuyarak, tevbe, istiğfâr ederek ve dua yaparak değerlendirmeli, geçen hayatımızın Kur’an ve Sünnet’e uygun olup olmadığının muhasebesini yapmalıyız. Dargınlık, kırgınlık, kin ve nefretin yerine sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk ve kardeşliği hâkim kılmalıyız. Yetimlerin, kimsesizlerin, fakir ve muhtaçların yüzünü güldürmeli, onlara yardım elimizi uzatmalıyız bu gece büyük bir fırsattır. Bir hadiste  inanarak ve mükafatını Allah'tan bekleyerek Kadir  gecesini ihya edenlerin geçmiş günahlarının affedileceği müjdelenmiştir.  Ramazanın son  on gününe girildiğinde Hz.  Peygamber dünyevi  işlerden  uzaklaşıp i'tikafa  çekilir. Geceleri daha çok  ibadet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini  de uyanık tutardı.  Kadir gecesinin tüm İslam alemine hayırlı olmasını can-ı gönülden niyaz ederim.  
YORUM EKLE

banner608

banner473