Devlet olmak ciddiyet ister, devlet olmanın kuralları vardır, sorumluluk ister, denetim ister en önemlisi de çaba ister, biz devletiz, biz bağımsız bir ülkeyiz, biz şuyuz biz buyuz demekle devlet olunmaz. Aynı bizdeki gibi!!!
Dün 5 günlük bayram tatilinin ardından hayat normale dönecek diye güne başladık, başlamaya başladık da hiçbir şey normale dönmedi, dönemedi.
Dün vatandaşlar sanki da örgütlenmiş gibi gazetemize yağmur gibi şikayetlerini iletmeye başladılar.
Ülke gündemi soygun olayını gerçekleştirenlerin yakalandığı haberine kilitlendiği dün, ülkede birçok rezalet daha yaşandı. Aslında yaşananlar bu ülkenin bittiğinin, bu ülkenin yaşanmaz bir hale geldiğinin de habercisi gibi oldu.
Devlet kurumları çöktü
Dün yüzü sıcak sudan ağır bir şekilde yanan bir vatandaşımız doktor bulmak üzere Girne Akçiçek Hastanesi’nin yolunu tuttu ve sabah 07.00’de sıra numarası alarak beklemeye başladı. Ancak bir süre sonra bu hastanenin polikliniklerinde çalışan birçok doktorun bu hafta çalışılacak tek günü de izin alarak tatillerini 9 güne çıkardıklarını öğrendi.
Bu vatandaşımız itiraz edince de kendisine “istersen özel hastaneye git” denildi.
Ardından Teknecik Santrali’nin devre dışı kaldığını ve ülkenin yarısına elektrik verilemediğini öğrendik. Tabi ki arızalar olacaktır bu da normaldir, ama hergün, bazen günde 2, 3 kez elektriklerin kesilmesi artık normal olmaktan çıktı.
Elektrik kesintisinin ardından bu kez Telekominikasyon Dairesi’nin bilgisayar sistemi çöktü, bu yetmezmiş gibi jeneratörün de arızalanması ile ne Alo 192 çalışabildi ne de borcunu ödemek için bu daireye gidenlere hizmet verilebildi.
Düzgün giden hiçbir şey yok
Mağusa’da uyuşturucu bulundu, Gönyeli’de orman yangını çıktı, ülkede çöp dağları oluştu, millet tuzlu su ile idare ediyor, çiftçiler isyanda, ülkedeki hayvanlar hastalıktan adeta kırılıyor, ne kadar bağırsalar da seslerini duyuramıyorlar, küçük esnaf yüksek faizler nedeniyle bankaların insafına terkedildi, askari ücret belirleme komisyonu spor olsun diye toplandı, narenciye satılamıyor, patates satılamıyor, devlet dairelerinin çivisi çıktı, dün çalışması gereken kamu görevlilerinin bir çoğu yılda 180 gün tatil yaptıkları yetmezmiş gibi dün ya işe hiç gitmedi ya da kısa bir süre gelerek kahvelerini içip tatillerini devam ettirdi.
İşte dün ülkemizde yaşananların kısa özeti buydu.
Aslında yukarıdaki bu tablodan sonra söylenecek en güzel sözü yüzü yanan vatandaşımız söyledi “bu ülkenin vatandaşı olduğum için utanıyorum.”
Sizce de doğru değil mi?
