Hüseyin ÇİÇEK

Gazimağusa’da, 2013 yılında, Ahmet Aybak’ı zehirleyerek öldürmekten hüküm giyen ve 25 yıl hapis cezasına mahkûm edilen İbrahim Maraşlı bir şok daha yaşadı. Cinayet soruşturması kapsamında yapılan aramada evinde bulunan ateşli silah ve patlayıcı maddeler ile ilgili olarak yargılanan sanık dün Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesi kararıyla 6 yıl hapse mahkûm edildi. Mahkeme, mahkûmiyet süresinin, sanığın hüküm giydiği adam öldürme suçunun süresinin dolmasının ardından başlamasına karar verdi. Sanık, 25 yılı doldurduktan sonra 6 yılda silah tasarrufu suçundan hapis yatacak.

Kararı okuyan Başkan Fadıl Aksun, sanığın işlemiş olduğu suçun, tehlikeli olarak tanımlanan suç türleri arasında olduğunu, her ne kadar sanığın silahları kullanmamış olsa da bunun hafifletici bir unsur olarak kabul edilemeyeceğini vurguladı. Tüm dünyada bu denli tehlikeli silahların ruhsatlandırma yolu ile takip altına alındığını ve kullanımının bertaraf edilerek toplumun zarar görmesinin hedeflendiğini kaydeden Aksun, bu denli tehlikeli suçlara hapislik dışında bir cezanın takdir edilemeyeceğini dile getirdi. 

Cephanelik gibi ev…

Sanığın evinde 4 kurusıkı tabanca, 1 tabanca ve 2 adet tüfekle birlikte, çok sayıda şarjör, canlı mermi bulunduğuna dikkat çeken Aksun, “Sanığın adeta evinin içini cephaneliğe döndürdüğü açıkça görülmektedir” dedi.

“Endişe verici”

Bu denli fazla ateşli silah ve patlayıcı maddenin tasarruf edilmesinin ciddi şekilde endişe verici bir durum olduğuna dikkat çeken Aksun, bu hususun sanık aleyhine ağırlaştırıcı faktör olduğunu vurguladı. Bir başka önemli hususa da dikkat çeken Aksun, sanığın silah ve ateşleyici maddelerin bulunduğu tarihte, 11 aylık çocuğunun da olduğunu ve bebek denilecek yaşta olan çocuğun ikamet ettiği evde bu denli ateşli silah ve patlayıcı tasarruf edilmesinin de kabul edilemeyecek bir durum olduğunu vurguladı. Toplumun geleceğini teşkil eden çocuk bireylerle, silah gibi tehlikeli bir eşyanın aynı ortamda bulundurulmasının asla affedilemeyecek bir husus olduğunu dile getiren Aksun, sanığın suçu zamana yararak ve planlı şekilde işlemesinin de mahkeme tarafından hoşgörü ile karşılanamayacak husus olduğunu vurguladı.

25 yıldan sonra 6 yıl başlayacak

Kamu menfaatini ön planda tutarak sanığa hürrüyeti bağlayıcı bir ceza takdir ettiklerini ve sanığı 6 yıl hapse mahkûm ettiklerini açıklayan Aksun, sanığın ilgili davada, suçunu geç kabul ederek mahkemenin zamanını aldığını, suçu hüküm giydiği adam öldürme suçundan

bağımsız işlediği ve diğer tüm hususları da göz önünde bulundurarak, sanığın cezasını 25 yıllık ceza infazının ardından çekmesine karar verdiklerini açıkladı.