banner564

Bu adam ne diyor?

Maraş’ın sözde Belediye Başkanı Galanos “Mağusa’daki Kıbrıslı Türkler kendilerini cezaevinde yaşıyormuş gibi görüyorlar ve Derinya’nın açılmasına Rumlardan daha fazla destek veriyorlar” dedi

Bu adam ne diyor?
banner598
   Güney’deki siyasetin önemli isimlerinden, Temsilciler Meclisi eski Başkanı ve sözde Maraş Belediye Başkanı Aleksis Galanos “Kıbrıs sorununun çözüldüğünü görmek isteyen Kıbrıslı Türkler varsa Mağusa’nın kapalı bölgesinde yaşayanlardır” dedi.
  “Orada Kıbrıslı Türkler inkişaf perspektifi bulunmayan değeri düşük ve izole bir bölgede yaşıyorlar. Kapalı bölge gibi bir cezaevinde yaşıyorlar. İnsanlar kendilerini cezaevinde yaşıyormuş hissediyorlar” diyen galanos, Derinya barikatının açılması için düzenlenen Kıbrıslı Rumlardan çok daha fazla Kıbrıslı Türk’ün katıldığını söyledi. Galanos “Barikatın açılması, Kıbrıslı Türklerin izolasyondan çıkmasına ve özgür bölgelerin turizmini değerlendirmesine yardımcı olacak” dedi.

Kıbrıs Türk semti

   Fileleftheros gazetesinin “Anlattığınız çözümde Mağusa yine bölünmüş kent mi olacak?” sorusu üzerine Galanos şunları söyledi:
   “Her iki tarafça da kabul edilecek ve AB’nin belirlediği çerçevede bir federasyon olursa kent bölünmüş olmayacak. Kıbrıs Türk semti var, yani Kıbrıs Türk idaresine ait olacak Ortaçağ Kenti (surlariçi) ve Kıbrıs Rum idaresine verilecek bölge. Toprakta, eyaletlerin sınırları tam olarak nasıl belirlenecek bilmiyorum. Ancak sınır olmayacak, çünkü Avrupa’ya ait olacağız. Şunu vurgulamak isterim ki, yeniden Annan planı dönemi mantığına hapsolmamalıyız. Çünkü aynı havaya başlarsak, ‘evet’ ve ‘hayır’ mantığına gireriz. Şimdi Avrupa’dayız. Kıbrıs, 11 yıldır AB ve Euro Bölgesi ülkesidir, olgular da değişiktir.”

Türk askeri kesinlikle gidecek

   Galanos, “Yani çözümü nasıl görüyorsunuz?” sorusuna karşılık da, “Yeniden detaylara ve legalizme hapsolmayalım, Kıbrıs’ın geleceği için daha somut olan ana konular için mücadele edelim” dedi, şunları ekledi:
   “Bana göre belirleyici unsur, öncelikle 2-3 yıl alacak olsa dahi, Türk askerlerinin kesin şekilde çekilmesidir. İkinci unsur, kolonizasyonun her türlüsüne ve üçüncüsü de garantilere son verilmesidir. Tekrar ediyorum, müzakerelere (kendi aramızda) anlaşmazlıkla gitmemeli veya dışarıda oturup taş atmamalıyız. Ülkemizin geleceğinin daha iyi olması için hepimizin mücadele etme sorumluluğu vardır, uluslararası müttefikler düzeyinde de yapılması gereken çok şey var.”

Güncelleme Tarihi: 25 Mayıs 2015, 11:39
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474