Tarım Bakanlığı tarafından hazırlanan kuraklık haritasında, kapsam dışı bırakılan çiftçiler ikinci toplantılarını Düzova’da gerçekleştirdi. Hükümetin almış olduğu kararı eleştiren çiftçiler “biz bu kararın  değiştirilnmesi için atılacak adımları bekliyoruz. Eğer gerekli düzeltmeler yapılmazsa, o zaman da eylem kararlarımızı yürürlüğe koyacağız” dedi.

   Toplantıda konuşan Çiftçiler Birliği eski genel sekreteri Oğuz Ceyda, yapılanın çok büyük bir yanlış olduğunu belirterek geri adım atılmaması halinde her türlü eylemi yapmaya hazır olduklarını söyledi.

Düzova’da yapılan toplantıda söz alan vatandaşların görüşleri şu şekilde oldu;

Rifat Güzeloğlu: Ada’nın tamamı kuraklıktan etkilendi

“Ben yaklaşık 70 yaşındayım ve çok uzun yıllardan beridir çiftçilik yaparım. Bu yıl adanın her yerini gezdim ve bana göre adanın tamamı bu yıl kuraklıktan etkilenmiştir. Ama bakanlık ve tarım sigortasının elemanları sözde her tarafı gezerek bazı bölgeleri kuraklık kapsamı dışında bıraktılar, bu çok hatalı ve yanlış bir karardır. Şu anda bu karar nedeniyle birçok çiftçi mağdur durumdadır ve eğer bu mağduriyet giderilmezse bu insanlar bu yıl ekin bile ekemeyecekler. Devlet zaten nereden ne kadar zahire aldığını iyi bilir, eğer biraz araştırırlarsa neyin ne olduğunu kolaylıkla anlayabilirler. İsteğim bir an önce bu karardan geri dönülmesidir.”

Ömer Meraklı (Kalavaç Muhtarı): İnsanlar mağdur edildi

“Dağ boylarına biraz yağmur düştü ama bu yeterli değil. Bazı yerlerde % 80-90 kuraklık var ama bizim köyün tamamını kuraklık kapsamı dışında tuttular. Halbuki bizde de ekinler olmadı ve bu kararla insanlar mağdur edildi. Tamam belki biraz yağmur yağdı ama bu yağmurlarla ekinlerin olmasına imkan yoktu, bu sebeple de bizim bölgeyi de en azından % 40-50 oranında kuraklık kapsamına almaları gerekirdi. Bu yıl yaşanan afetle ilgili gidip Türkiye’den para istediler, onlar da sağolsunlar gereken yardımı yaptılar. Yani bizim hükümetin cebinden tek kuruş bile çıkmayacak bu durumu bile yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Benim ekili tek dönüm arazim yok, ama tüm geçimini çiftçilikten sağlayan köylülerim için buraya geldim, buraya geldim çünkü yapılan bu uygulama çok yanlıştır. Sonra ben sorarım, madem ki bizim köyde ekinler oldu hayvancılık yapanlar niçin balya ararlar, niçin balya alabilmek için form doldururlar. Öyle devlet dairesinde oturarak bu işlere karar verilmez, çıkıp köyleri gezecen, çıkıp köylülerle konuşacan ondan sonra karar verecen. Bu ülkede sağcısı gelir ayni, şimdi solcusu geldi ve ben işçinin, köylünün, esnafın, emekçinin partisiyim diyor ama sadece diğerleri gibi tüccarın borçlarını silmeyi biliyor. Biz bunları söyleyince de hemen gocunuyorlar. Köylü milletin efendisidir dediler ama malesef hepsini batırdılar, hepsini süründürdüler.”

Durmuş Onalt: Aynı tarlada iki ayrı uygulama

“Ben Aslanköylüyüm ve size enteresan bir olay anlatmak isterim. Benim 42 dönümlük bir yerim var, bunun 3 dönümü 38 numaralı paftada yer alıyor geriye kalan 39 dönümü de 39 numaralı paftada yer alır. Şimdi hazırladıkları bu kuraklık haritasında 38 numaralı paftada yer alan 3 dönümlük arazim kuraklık kapsamına alındı ama 39 numaralı paftada yer alan 39 dönüm yer kuraklık kapsamı haricinde tutuldu. Şimdi nasıl olur da ayni tarlanın 3 dönümü kurak geriye kalan 39 dönümü sulak olur bana çıkıp bunu anlatsınlar. Ben kontrol için gelen adamları gördüm, adamlar arabadan bile aşağıya inmedi, ama şimdi böyle bir karar aldılar. Benim kaderimi böyle belirleyemezler, bu yapılanlar acemiliktir ve bu kararın düzeltilmesi gerekir.”

Ali Esendağlı: Harita acemice hazırlanmış

“Ben Düzovalıyım, eskiden büyük oranda çiftçilik yapardım ama 10 yıldır yapmıyorum, bu nedenle söyleyeceğim tamamen tarafsızdır. Kısacası benim arazim kuraklığa girdi veya girmedi diye bir sıkıntım yoktur. Sadece şunu söylemek isterim, ben 40 yıl çiftçilik yaptım, ektiğim yerlerin kuraklığa girdiği zamanlar da oldu girmediği zamanlar da oldu, ama ben bu güne kadar böyle maskara bir harita görmedim. Bu harita çok acemice hazırlanmış ve hiçbir dayanağı da yoktur. Ama bu haritayı hazırlayan acemiler bilsinler ki tek geçimleri çiftçilik olan birçok aileyi çok büyük sıkıntıya sokmuşlardır.”

Oğuz Ceyda: Doğal afet yaşandı

“Bu toplantı için birçok ilgiliyi buraya davet ettik ama gördük ki biz bizeyiz. Ben öncelikle doğal bir afet yaşanan bu yılda çiftçimize göstermiş olduğu duyarlılıktan dolayı Türkiye Hükümeti yetkililerine teşekkür ederim. Ben öncelikle şunu söylemek istiyorum, ben de çiftçilik yapıyorum ve tüm ektiğim yerler kuraklık kapsamına girmiştir, yani bir mağduriyetim yok. Ama tam bir afet yaşanan bu yılda birçok bölgenin kuraklık kapsamı dışında bırakılmasına eski Çiftçiler Birliği Genel Sekreteri olarak gönlüm elvermediği için bu yola çıktık. Şimdi geçen yıl kuraklık oldu ama tüm bölgeleri kuraklık kapsamına aldılar ve az veya çok ödeme yaptılar, bu yıl ise tam bir afet yaşanmasına rağmen birçok bölge kuraklık kapsamına alınmadı ve karşımıza ucube bir harita çıktı, ben bunun nasıl bir çelişiki olduğunu ilgililere sorarım. Sayın bakan, danışmanları ile kapalı kapılar ardında oturarak bu haritayı ortaya çıkardı, bu haritayı neyi baz alarak yaptılar, hangi mantıkla böyle bir harita ortaya çıktı ben anlamış değilim. Sayın bakan 10 bin lira maaş alıp kendi ektiği bölgeler % 100 kuraklık kapsamına giriyorsa ve elleri nasırlı, tek geçimi çiftçilik olan insanların arazileri kuraklık kapsamı dışında kalıyorsa burada bir hata var ve sorgulanması gerekiyor. Şu anda kuraklık nedeniyle ödenecek para Türkiye’den ve çiftçiden kesilen tarım sigortası fonundan alınıyor. Yani devletin kasasından tek bir kuruş dahi çıkmıyor. Peki hükümete sorarım bir yılda memuruna ek mesai olarak 87 milyon lira bulup ödüyorsun da, afet yaşanan bir yılda 4 milyon lirayı niye bulup tüm bölgeleri kuraklık kapsamına almıyorsun?.”