İki günlük bir ziyaret için bugün Kıbrıs’a gelmesi beklenen Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov,

Rum Haber Ajansı’na verdiği özel demeçte, her iki toplumun da taviz vermeye hazır olmaları gerektiğine dikkat çekti.

    Lavrov, Rusya'nın Kıbrıs sorununa BM kararları temelinde ve her iki toplumun çıkarlarına saygı duyarak adil ve yaşayabilir bir çözümün bulunmasına destek verdiiğini anımsattı.

   Kıbrıs'ta iki toplumun karşılıklı endişelerini akılda tutarak taviz vermeye hazır olmaları yönündeki dileğini ifade eden Lavrov “Mayıs ayında toplumlararası müzakerelerin yeniden başlamasını memnuniyetle karşılıyoruz ve Kıbrıs müzakerelerindeki ilerlemeyi yakından izliyoruz” dedi.

    “Şu an iki toplumun üzerinde anlaşmaya varamadığı birçok konu var. Kolay çözümler olmadığı açık ve nettir. İki toplum karşılıklı endişelerini akılda tutarak taviz vermeye hazır olacaklarını umut ediyoruz” diyen Lavrov,  geçmişte Kıbrıs sorunundaki süreci hızlandırmak amacıyla bir girişim üstlenildiğini; ancak insanların endişelerine önem verilmediğini ve bunun için sonuçların beklenen sonuçlardan farklı olduğunu vurguladı.

   Lavrov, Kıbrıslıların Kıbrıs sorununa giden çözüm yolunu kendileri bulmaları gerektiğini ve yurt dışından müdahale olmadan, baskısız ve takvimsiz karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümlere ulaşabileceğine inandığını açıkladı.

    Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi bir ülke olduğuna işaret eden Lavrov, Kıbrıs sorununa bir çözümün bulunması için gerekli şartların yaratılması amacıyla yardımcı olmaya devam edeceğini vurguladı.

 

Terör ve Suriye

    Terör konusuna da değinen Rusya Dışişleri Bakanı, Rus yolcu uçağına, Fransa, Irak, Türkiye, Lübnan ve Mısır'daki masum insanlara yönelik son terör saldırılarının, uluslararası terörizm tehdidinin arttığını gösterdiğini bunun bütün çağdaş uygarlığa karşı bir hodri meydan olduğunu söyledi.

     “Uluslararası toplumun nihayet güçlerini birleştirerek kapsamlı uluslararası hukuk temelinde teröre karşı geniş bir mücadele cephesini oluşturması gerekiyor” diyen Lavrov, Rusya Devlet Başkanı'nın BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmayı anımsatarak bunun acil bir şekilde yapılmasını vurguladığına işaret etti.

   24 Kasım tarihinde Rus savaş uçağının Türkiye tarafından düşürülmesi konusunda Rum kesiminin prensiplere dayalı tutumu için ülkesinin minnettarlığını ifade etti.

    Suriye'de istikrarın sağlanması amacıyla ilk önce terörist grupların imha edilmesi gerektiğini söyleyen Lavrov, bunun sona ermesi için  “sırtından bıçaklaması” dâhil eylemler Rusya'nın özlü politikasını etkilemeyeceğini vurguladı.

    “Ankara'nın izlediği kışkırtıcı ve ikiyüzlü politikasını bilen Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Rus savaş uçağına karşı yapılan saldırı konusunda takındığı tutumundan minnettarız” şeklinde konuşan Lavrov, “Yalnız Suriyeliler kendi ülkelerinin kaderini belirleyebilirler” dedi.

    Lavrov, Uluslararası toplumun Suriyelilere her hangi bir lider ya da hükümet şekli dayatmaması çağrısında bulundu. 

   Suriye'deki çatışmaların başlamasından beri Rusya'nın kan dökmesinin derhal sona erdirilmesi ve birleşik bağımsız, egemen ve laik bir devlet olarak Suriye'nin muhafaza edilmesinde ısrar ettiğini söyledi.