banner564

Hakkımızı aramalı

KKTC’yi ziyaret eden İsrailli turist sayısının 100 bine ulaşmasından rahatsız olan Rum Yönetimi, Larnaka’dan gelenleri geri gönderiyor; KITOB ve KTSAB, Cumhurbaşkanı’nın ortaya tepki koymasını bekliyor

Hakkımızı aramalı
banner598
Teoman TURAN
Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret eden İsrailli turist sayısının ilk defa 100 bine ulaşmasından rahatsızlık duyan Rum Yönetimi’nin, Larnaka üzerinden gelenlere insanlık dışı muamele uygulaması turizmcileri endişelendiriyor.
Kuzeydeki otelleri ‘çalıntı’ olarak gösteren Rum Yönetimi’nin son zamanlarda İsrailli turistlerin yanı sıra Lübnan, Ürdün ve Rusya’dan gelenlere de zorluk çıkardığı ve büyük bir kısmını geri gönderdiği berlirtiliyor. Bu uygulamanın KKTC turizmine ve genel olarak ekonomiye ağır darbe vurduğunu belirten Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB)Başkanı Fethi Özboğaç, Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) Başkanı Erkan Kilim ve CİB Genel Sekreteri Ercan Turhan, yaşanan gelişmeler karşısında KKTC yetkililerinin, özellikle de Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ortaya tepki koymasını istedi. Turizmciler, Larnaka Havaalanı’nın Türk toprağı üzerinde kurulduğunu anımsatarak “Cumhurbaşkanı hakkımızı aramalı” dedi.
İşte görüşler:

Fethi Özboğaç (KTOB Başkanı): Turizm lokomotif sektör
Rumların yaptığı bu engelleme ilk değil. Üzülerek görüyoruz ki 1974 sonrası KKTC’nin en önemli gelir kaynağı ve lokomotif sektörü olan turizm, 2003’te yeni bir döneme girdi. Sınır kapılarının açılması bizim için çok büyük avantaj oldu ancak komşularımız düşmanca bir tavırla her türlü ambargoyu uygulamaya başladı. Bundan turizm de payını aldı. Rum tarafı 2003’ten bu yana turizm açısından bizi engellemeye başladı.1974’ten sonra ciddi ambargo yaşayan Türk tarafı, farklı ambargolarla karşı karşıya kaldı. 2003 yılında bir anlaşma imkânının oluşması bizi heyecanlandırdı. Rumlar bu heyecanımızın da yarıda kalmasına neden oldu. Maalesef Rumlar görüldüğü gibi İsrail’li turistleri engellediler ve aynı tavırlarını devam ettirdiler. Önce Ercan Havaalanı’nı kullanan Avrupalıları Güneye bırakmadılar.  Daha sonra da Avrupa Birliği’nin (AB)  aldığı kararla bunu engellemekten vazgeçmek zorunda kaldılar. Ve AB vatandaşları ülke içinde dolaşım özgürlüğüne sahip oldu. Bu KKTC turizminin gelişmesinde ciddi bir ivme oluşturdu. Bizim de farklı arayışlarımız devam etti ve 35 dakikalık bir mesafede olan İsrail pazarı gündeme geldi. Uzun zamandır İsrail ile iyi çalışmalar yapılıyor. Birçok otelimiz İsrail ile ciddi tanıtım yatırımları yaptı.

100 bin ciddi bir rakam
Bu yatırımlar zaman içerisinde müşteriye, turiste dönüştü. Bu yıl maksimuma dayandı. KKTC turizmi için 100 bin ciddi bir rakam. Bunun farkına varan Rumlar düşmanca tavırları ile buradaki kanalı kapatmaya çalıştılar ve başarılı oldular. Uluslararası topluma bunu anlatamıyoruz. Uzun yıllardır ne Avrupa Birliği’ne ne de uluslararası topluma anlatamadık derdimizi. Şu anda bu ülkede en önemli sektör turizmdir. Ambargolar var ama turizm alanında gerçekten çok önemli bir kayıp oluştu. 

Cumhurbaşkanı hakkımızı aramalı
Bizim arzumuz siyasilerimiz bilhassa Cumhurbaşkanımızın bunu dünya kamuoyunun gündemine getirmesi, her alanda hakkımızı aramasıdır. Özelikle AB’deki haklarımızdan bihaberiz. Bakıyoruz bu işleri yapacak bir avukat grubu oluşturulmuş değil. AB’deki haklarımız acaba nelerdir ?. Şu anda AB’ye muhtacız. Biz kendimizi dünyanın dışında addedemeyiz. Avrupa içinde bir ülkeyiz. Bu mücadeleyi vermemiz lazım. AB bizim komşumuz. Biz bu mücadeleyi vermemiz ve haklarımızı aramamız lazım. 

100 bin kişilik pazarı kaybettik
Bu konuda başta Cumhurbaşkanlığı’na ciddi bir görev düşüyor. Şu anda 100 bin kişilik bir pazarı kaybetmiş durumdayız. Bizim alternatif düşündüğümüz çözüm, Türkiye’den touchdown’la insanların buraya getirilmesidir. Tabi bu uzayacak. En büyük sıkıntı seyahatin uzun oluşudur. İsrail’den gelenler buraya 2-3 gün konaklamak için geliyorlar. Burada yapabileceğimiz şu var; İsraillilerin touchdown yapıp önce Türkiye’ye sonra buraya gelmesidir. 

AB vatandaşları kullanıyor, İsrailliler kullanamıyor
AB’deki haklarımızı daha iyi takip etmemiz gerekiyor. Ama 2003’den sonra burayı AB vatandaşları kullanabiliyor ve Türk tarafına geçebiliyorsa, İsrail vatandaşları da elindeki pasaportla AB’de dolaşıyorlarsa neden burada dolaşamıyorlar. İsrail hükümeti ile Rum tarafı arasında bir anlaşma sağlanılabilir mi bilemem. Bizim aslında çözümü İsrail ayağında aramamız gerekiyor. Rumların, İsrail ile ilişkileri çok farklı. Anladığım kadarıyla bu iş için mücadele edilmeyecek. 

Erkan Kilim (KITSAB Başkanı): İnsanlık dışı bir hareket
“AB ülkesi olmayan vatandaşların Kıbrıs’a geldiklerinde bizim otellerde kalmalarına karşı çıkılması kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu duruma sessiz kalmamamız gerekiyor.  Hükümet yetkililerinin, Cumhurbaşkanı’nın bunu BM’ye ve çeşitli yerlere bildirmeleri şart haline gelmiştir. Bu durum Ocak ayında ekonomimize çok büyük darbe vuracaktır. Bu sadece İsrail ile de kalmıyor. AB vatandaşı olmayıp Güney Kıbrıs’a gelenler, havaalanında indikten sonra Rumlar Kuzey’e geçişlerine izin vermiyor. Bu durum turizmimize büyük bir darbedir. Bu da Rumların ne kadar dost canlısı olduğunu ortaya çıkarmış oluyor. Biz de, kendileri ile anlaşma yapmak istiyoruz, bu inandırıcı gelmiyor bana. 

Cumhurbaşkanı ses vermeli…
Yapılan bu haksızlıklar ve Rum tarafının yaptığı olumsuz hareketler karşısında acil olarak Cumhurbaşkanı’nın ses vermesini bekliyoruz. Kabul edilebilir bir durum değildir. Ülke seçime gidiyor ama varolan hükümetin de gerekli sesi çıkarmasını, gerekli lobi faaliyetlerini Türkiye ile yapmasını öneriyoruz.
50-60 milyon dolar kaybımız var
Şu an için ne yapılmalı diye düşündüğümüzde, bu insanları Ercan’a getirmek için bu insanları Antalya’ya getirip Kuzey Kıbrıs’a aktarmalıyız. Böylece ambargoyu kırmalıyız. Bu pazarı kazanmalıyız. KKTC ekonomisinin en az 50-60 milyon minimum bir kaybı var.

AB vatandaşı olmayanlarda sıkıntı yaşanıyor 
İsrail’den turistler Touchdown şeklinde Kuzey Kıbrıs’a getirilebilir. Fakat şu anki sistemde 4 gün gelen turist yok. 5 günü 4’e çekmek gerekir. Çeşitlendirme yapılmalı ve bu yaşadığımız olumsuz olayı kendi lehimize çevirmeliyiz. Maalesef gelen gruplar durduruldu. Turistler Güney Kıbrıs’tan deport edildi ve ülkelerine geri gönderildi. Güney Kıbrıs çok ciddi bir yaptırım uygulamaya çalışıyor, operatörlerimize, acentelerimize mektuplar gönderiyor ve Kuzey’de kalınmaması için büyük baskı yapıyor. Şuan için Avrupalılar Larnaka’ya geliyor, sıkıntımız yok. Kuzey Kıbrıs’ ada geçebiliyorlar. Sıkıntı, Larnaka’dan gelen AB vatandaşı olmayanlar yaşanıyor. AB vatandaşı olmayanlar Larnaka’ya geliyor ancak Kuzey Kıbrıs’a geçemiyor.  

“Teşvikler yükseltilmeli”
Turizm teşvik primleri 2018 yılında düşürülecek. Bunların acil olarak yeniden yükseltilmesi gerekmektedir. Bu verilen teşvikler bize mahsus değildir. Türkiye’den gelen her charter uçağa 600 dolar teşvik veriliyor. Tur operatörleri de Türkiye’den tanıtım desteği alıyor. Bu ülkemize turist çekme politikasıdır. İsrail pazarını şu an için kaybetmiş durumda gibi gözüküyor. O yüzden gereken adımın ve sesin çıkarılması inancındayız. 

Ercan Turhan (KITOB Başkan Yardımcısı ve CİB Genel Sekreteri): Hamle yapmalıyız
Kısa sürede 100 bin kişiye gelmiş olan İsrail pazarı bitme noktasına gelmiştir. Bu pazarın büyümesi tamamen otellerin ve acentelerin yaptıkları bireysel tanıtım harcamalarıyla sağlanmıştır. Bu müthiş bir başarı öyküsüdür. Lakin Rumların Larnaka Havaalanı’na gelen İsraillileri geri çevirmesi sonucunda bu pazar darbe yemiştir. Rumlar sadece İsrailleri değil diğer Rus, Ukrayna, Lübnan, Kuveyt, Irak gibi ülkelerden gelenlerinde geçişlerine müsaade etmemektedir. Oysa Larnaka Havaalanı Türk toprağı üzerine kurulmuştur. Rumların yaptıkları bu insanlık dışı davranışlar maalesef KKTC makamlarınca yeteri derecede kınanmamıştır ve uluslararası topluma anlatılamamıştır. Basta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı olmak üzere yetkililer bu konuya duyarsız kalmaktadır. Her zaman Türklerin işgalci olduğunu dile getirilmekte ve bununla savunma yapılmaya çalışılmaktadır. Oysaki 1975 yılından beri Rumların yarattığı haksız izolasyonların KKTC devletine maliyeti 30 milyar Euro’yu aşmıştır. 
Devletimizin, Larnaka’nın Türk toprağı üzerinde kurulu olması nedeniyle, KKTC vatandaşlarının uçuşunu yasaklaması gibi yapacağı bir hamle de Rumlara ciddi bir  ekonomik darbe vuracaktır. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm yetkilileri müthiş bir başarı öyküsü olan İsrail pazarının bitirilmesi çabalarına karsı gerekli adımları atmaya davet ediyoruz.

Güncelleme Tarihi: 07 Aralık 2017, 11:12
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474