banner564

Halk fakirleşti

UBP-DP hükümetinin bir yıllık icraatlarını basın toplantısıyla değerlendiren CTP lideri özellikle ekonomi politikalarını eleştirdi

Halk fakirleşti
banner598
Gözde Süreç SARI- Rahme ÇİFTÇİOĞLU
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, UBP-DP hükümetini, “Umut hükümeti değil, zam, hukuka aykırılıklar, partizanlık, ciddiyetsizlik, sivil toplum ve sendika düşmanı hükümet olmakla” suçladı.
Erhürman, hükümetin bir yıl önce 27 Nisan tarihinde güvenoyu alarak göreve geldiğini anımsatarak, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün hükümet kurulduktan dört ay sonra yaptığı basın toplantısında UBP-DP hükümetinin umut hükümeti olduğunu söylediğini ancak hükümetin “umutları yerle bir ettiğini” iddia etti.
CTP, hükümetin bir yıllık icraatlarını değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi. Cumhuriyet Meclisi Mavi Salonu’nda dün saat 11.30’da yapılan basın toplantısına, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP milletvekilleri, ilçe başkanları ve MYK üyeleri katıldı.
   
“Halk yüzde 25 oranında fakirleşti”
CTP Genel Başkanı Erhürman, son bir yıllık sürede halkın yüzde 25 oranında fakirleştiğini, artan dövize karşı hükümetin önlem almadığını, iğneden ipliğe her kaleme zam yapıldığını kaydetti.
Hükümetin, dövizdeki yükseliş karşısında Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nu toplamamasını eleştiren Erhürman, hükümetin elektriğe yüzde 3 ile yüzde 15, akaryakıta 8 kez zam, taşımacılığa yüzde 26,2 oranında zam, 207 çeşit ilaca yüzde 40 ile yüzde 150 oranlarında zam yaptığını belirtti.
Erhürman, zam yapmayacağını açıkladığı mobil iletişimin ise yüzde 10 zamlandığını, tüp gaza üç ayda üç kez zam geldiğini, 21 Ocak 2017’de Bakanlar Kurulu’nun Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile 350’den fazla tüketim maddesine zam yapıldığını kaydetti. Erhürman, zamlanan harçların alım gücü azalan halkın belini büktüğünü savundu. 

“Hukuka aykırılıklar yapıldı”
Erhürman, basın toplantısında, hükümetin yaptığını ileri sürdüğü hukuka aykırılıklara değindi. 
“Ara Emri ile Yürürlüğü Durdurulan Yasa Gücünde Kararnamelere” ilişkin örnekler veren Erhürman, 29 Eylül 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından yürürlükleri durdurulan af içeren yasa gücünde kararnameleri de şu şekilde sıraladı:
“15 Ağustos 2016 tarihinde, 102 sayılı Resmi Gazetede, Bölüm II’de yayımlanan 2/2016 sayılı “Yabancıların Çalışma İzinleri Yasası hakkında Yasa Gücünde Kararname. 15 Ağustos 2016 tarihinde, 102 sayılı Resmi Gazetede, Bölüm II’de yayımlanan 3/2016 sayılı “Ziyaretçi İzni, İkamet İzni, İş Kurma İzni veya Çalışma İzni Biten Yabancılara Uygulanan Para Cezalarının Yeniden Düzenlenmesini ve Ödenmemiş Para Cezalarının Tahsilinde Kolaylık Sağlanmasını Öngören Yasa Gücünde Kararname. 1 Eylül 2016 tarihinde, 112 sayılı Resmi Gazetede, EK-I Bölüm II’de yayımlanan 4/2016 sayılı “Kayıtları iptal edilen araçlar ile kayıtları iptal edilmeyip geçmiş yıllara ait seyrüsefer borcu bulunan araçlar hakkında Yasa Gücünde Kararname”

“Yurt Dışı Koordinasyon Ofisi”
“Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Dışı Koordinasyon Ofisinin Kurulması ve Faaliyetlerine İlişkin Anlaşma”nın 5 Ağustos 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasaya aykırı bulunduğunu anımsatan Erhürman, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş’ın Meclis kürsüsünde çok kısa bir süre içerisinde ek sözleşmeyi imzalayacağını açıkladığını ancak bugüne kadar bu konuda herhangi bir girişim yapılmadığını belirtti.

“Hukuka aykırı vatandaşlıklar” 
Hükümetin, usule uygun olmayan şekilde vatandaşlıklar verdiğini iddia eden Erhürman, Ağustos - Ekim 2016 tarihleri arasında yayımlanan muhtelif Resmi Gazetelerde; sabıka kaydı, güvenlik raporu ve sağlık raporu aranmaksızın yasaya aykırı biçimde, şartlı olarak verilen 86 vatandaşlık kararının, CTP’nin Yüksek İdare Mahkemesi’nde dosyalamış olduğu iki dava neticesinde, Bakanlar Kurulu tarafından iptal edildiğini belirtti.
Orman Dairesi’nin Tatlısu’da sahili bir özel kişiye Kaymakamlık ve belediyenin haberi olmaksızın ağaçlandırma maksadıyla kiraladığını belirten Erhürman, basında çıkan haberler üzerine Orman Dairesi’nin yapılan işlemi iptal ettiğini kaydetti. Erhürman, hükümetin verdiği izinlerle kamuya açık alanlara kilit koyduğunu, halkın girmesine izin vermediğini savundu. 

 “Laboratuvar yangını…”
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, 22 Aralık 2016’da yaşanan devlet laboratuvarı yangını sonrası yapılanları “akıllara durgunluk verici” olduğunu savundu.
Yangının ardından 3 ay süreyle gıda güvenliği ile ilgili hiçbir tahlil yapılamadığını savunan Erhürman, yanan kimyasallar nedeniyle ortaya çıkan radyasyon ve zehirli gazların binanın duvarlarını bile etkilemişken orada çalışan insanların “gönüllü çalıştıklarına” dair kağıt imzalatılarak çalıştırıldığını belirtti.

“Ölümlü trafik kazaları”
Hükümetin, Türkiye’deki kararın ardından 24 saat geçmeden Avrupa saati kullanımından vazgeçtiğini kaydeden Erhürman, 29 Kasım 2016’da yaşanan ölümlü kazanın ardından hükümetin, kendisine Meclis’te defalarca konuyla ilgili bir bilirkişi raporu hazırlatması ve sorumluların ve sorumlulukların saptanması çağrısı yapılmasına karşın bunu yerine getirmediğini savundu.
Erhürman, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın 20 Ocak 2017’de alınan bir kararla Lefkoşa-Girne anayolu Ciklos mevkiinde ağır kamyon ve mikserlerin geçişine izin vermesine yönelik kararın da tepkiler üzerine birkaç gün sonra Başbakan Özgürgün tarafından iptal edildiğini iddia etti. 

“Tasarruf tedbirleri yerine savurganlık”
UBP-DP hükümetini, tasarruf tedbirlerini elinin tersiyle iterek, savurganlık yapmakla suçlayan Erhürman, CTP ile koalisyon hükümetinde olduğu dönemde, Kamu Reformu Yasası geçene kadar yeni müşavir yaratılmayacağını hükümet programına yazmayı kabul eden UBP’nin, DP ile hükümet kurduğu bu dönemde yeni müşavir yaratacak atamalardan kaçınmadığını iddia etti. 
Erhürman, Meclis’te konuyu gündem yapan muhalefet milletvekillerine Başbakan Yardımcısı Denktaş’ın, “Müşavir yaratılacaksa, yaratılacak. Sizin keyfiniz olsun, muhalefet yapasınız diye onay vermeyiz. Gerekirse yapılacak” dediğini ve müşavirler ordusu yaratılmaya devam edildiği belirtildi.
Hükümetin ihalesiz, hukuk dışı işlerine makam araçları meselesinde de devam ettiğini iddia eden Erhürman, 2 milyon TL değerinde yirmiye yakın Mercedes marka makam aracı alımı yapılmasına ilişkin karar üretildiğini, kamuoyunun gösterdiği tepkilerden dolayı bu kararın revize edildiğini söyledi. 

“Sendikal yaşama darbe”
Erhürman, hükümetin hiçbir konuda tasarruf yapmadığını, kamu parasını har vurup harman savurduğu ileri sürerek, sendikaların profesyonel sayısının azaltılmasıyla ilgili yasa çalışması yaparak, sendikal yaşama darbe vurmaya yöneldiğini savundu.

Güncelleme Tarihi: 29 Nisan 2017, 09:57
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473