banner564

‘Hayatımın hatası’

Bir zamanlar CTP’nin en gözde milletvekillerinden biri olan Mehmet Civa, 1994’te bankacılık sektörüne girmekle, siyasi yaşamına en büyük zararı verdiğini söyledi

‘Hayatımın hatası’
banner598

Çiğdem AYDIN

   Güzelyurt bölgesinde ikamet eden Mehmet Civa, bir zamanlar CTP’nin en gözde milletvekillerindendi. Çok genç yaşlarda parti üyesi olan ve Limasol’daki örgütlenmede aktif rol alarak adından söz ettiren Civa, 1981’den itibaren 4 kez seçim kazanarak mecliste görev yaptı.

   Civa, 1994 yılında bankalar krizi sonrasında Everest Bank’ın satın alınmasına karıştı ve sektörün içine girdi. Aradan yıllar geçtikten sonra bu pişmanlığını şu sözlerle anlatıyor:

   “1994 yılında şartların sürüklemesiyle Elmas Güzelyurtlu ile Everst Bank’ı satın aldık ama biz aldığımızda banka batıktı ve bu sayede bankacılık sektörüne de girmiş oldum. Bugün bana hayatımdaki en büyük pişmanlığın ne olduğunu sorarsanız ‘bu işe girmekti’ derim. Çünkü bu iş siyasi yaşamıma ciddi zarar verdi.”

   Mehmet Civa Diyalog’un sorularını şöyle yanıtladı:

  Soru:Önce siyasete girişinizden başlayalım... Nasıl oldu?

   Yanıt: Parti bazında bakarsak 1972 yılında CTP ilçe örgütüne kayıt oldum. Fadıl Çağda da Limasol İlçe sekreteri olarak benim elimden tuttu. 1972 yılında yine ilçe kongresi oldu ve Leymosun ilçe saymanı olarak görev aldım. 1974 yılına kadar bu görevi yaptım ve daha sonra  1974’te Barış Harekatı oldu. Bu kez Güzelyurt’a yeleştim ve CTP’nin Merkez Yönetim Kurulu  toplantılarına Fadıl Çağda ile birlikte katılmıştık. 1976 yılında kurultay yapılana kadar partinin genişletilmiş MYK görevini aldım. 1976 yılında parti kurultayı yapıldı ve ben MYK ‘ya seçildim. 1998 yılına kadar MYK üyeliği yaptım.

   1981 yılında seçime girdim ve seçildim. 4 kez arka arakaya milletvekili seçildim. Ayrıca 1981 yılından 1998 yılına kadar parti mali sekreterliğini de yürüttüm. 1994 yılında çok taktir ettiğim ve güvendiğim Eren Adataş’ın görevi bırakmasıyla ilçe başkanlığı da yaptım. 1998 yılından sonra hiç bir yönetim kadrosuna aday olmadım. Ama siyasetle hiç bağım kopmadı. Şu anda da CTP’nin delegisiyim.

 

Üniversite sonrası bakkallık

 

   Soru: Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz, şimdi ne yapıyorsunuz?..    

   Yanıt: 1972 yılında üniversiteyi bitirdim. Bu arada sosyal düşünce yapım o yıllarda oluştu. Sonra Kıbrıs’a geri döndüm. Babamın bakkaliyesi vardı onu devraldım. O dönemin yönetimi üniversite mezunlarına 500 Kıbrıs Lirası veriyordu bu parayı aldım ve bu bakkaliyeyi genişleterek ticari hayata atıldım. 1974 yılında esir oldum  ve 3 ay esirlik yaşadım. Bu esnada babam ne var ne yok sattı esirleri takas ettikten sonra da biz Güzelyurt’a yerleştik ve babamın sermayesi ile iş yeri kurdum. O dönemde de gıda toptancılığı yaptım.

   1976 yılında belediye başkan adayı oldum  1980 yılında 2 seçimi de kaybettim. 1981 yılında vekil olarak seçildiğimde iş yerimi kapattım. Çünkü CTP’nin topluma verdiğiği imaj milletvekillerinin ikinci bir iş yapmamasıydı.

   Soru: Peki daha sonra başka bir iş yapmadınız mı?

   Yanıt: 1994 yılında şartların sürüklemesiyle Elmas Güzelyurtlu ile Everst Bank’ı satın aldık ama biz aldığımızda banka batıktı ve bu sayede bankacılık sektörüne de girmiş oldum. Ama bana hayatındaki en büyük pişmanlığın neydi diye sorarsanız bu işe girmekti derim. Çünkü; bu iş siyasi yaşamıma ciddi zarar verdi.

   Soru:Ekonomik durumunuz nasıl?. Nasıl geçiniyorsunuz?.

   Yanıt: Ekonomik durumum iyidir. Maaşım yanında ufak tefek başka gelirlerim de vardır.

   Soru:Bakmakla yükümlü olduğunuz kimseler var mı?.

   Yanıt: Şu nada bakmakla yükümlü olduğum kimse yok. İki kızım var ikisi de evlidir. Evde hanım var o da oldukça siyasi yaşamda aktiftir. Ve ayrıca emeklidir. Şu anda CTP Güzelyurt Kadın Örgütü İlçe Başkanıdır aynı zamanda MYK üyesidir.

Güzelyurt’tan, Lefkoşa’ya yürüyüş

 

   Soru:Son zamanlarda ciddi bir sağlık sorunu yaşadınız mı?.

   Yanıt: Hiç sağlık sorunum yok. Bunu spora borçluyum. Bütün hayatım boyunca siyasi ve sosyal yaşamımda sporu hiç bırakmadım hep hayatımın bir parçası oldu. Şimdiki hayalim Lefkoşa’ya kadar yürümektir.

   Soru:Milletvekilliği bittikten  sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değişti mi?.

   Yanıt:Aksine dostlarım arttı.Gerek siyasi gerek iş yaşamımda dostlarım beni hiç yanlız bırakmadı. Hatta beni göremedikleri için taciz eden dostlarım vardır.

   Soru:Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz?

   Yanıt: Bugünkü siyaseti canlı ve dinamik buluyorum. En azından hareketlidir, durağanlık yoktur. Meclise yeni giren genç kuşak vekiller vardır ve bu bahsettiğim dinamizmin sağlanabilmesi için bular katalizör rol oynuyor.Genç vekillerde bunu gözlemliyorum.Ben bugün için yanlış gördüğümü geçmişte de yanlış görüyordum.Örneğin; benzine zam olayı vardır neden zam yapılıyor diye muhalefet basıyor yaygarayı. Siz iktidar olsanız da aynı olmayacak mıydı? Ucuz muhalefet yapmak en büyük yanlıştır. Bu yapı eskiden beridir vardır. Körü körüne muhalefet yapmak en büyük yanlıştır

 

Çözüm umudum erezyona uğradı

 

   Soru:Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?..

   Yanıt: Senelerdir çok iyimser bir anlayışa sahibim bu konuda ama 2-3 yıldır bu anlayışım biraz erezyona uğradı. İki tarafının liderlerine baktığımda yaşadığımız sorun ve sıkıntılar bende bir tür tramva yarattı bu erezyonun nedeni budur.

   Güneyde Rum yöneticilerin de yer aldığı tarafında 3-4 tane konferansa katıldım. Bu konferanslar ayna tuttu benim için. Rumların piskolojisini çok iyi gördüm ve anladım. Umutlarım da erezyona uğradı.

       Düşünün bir kez daha bir  tarafta uluslararası tanınmış bir Cumhuriyet vardır ve siz bunun yarısını istiyorsunuz,karşılığında da Maraşı ve Güzelyurt’u vereceksiniz,bence bu mümkün değildir.Bu al-ver’e batığımız zaman dengeleri doğru görünmüyorum.

      Rum tarafında kilise cephesi ve milliyetçilerin cephesinden bakıldığı  zaman bu dengesizlik daha fazla görünüyor.Rum tarafında yaşanan ekonomik kriz ve doğalgaz konusunun yarattığı sendrom nedeniyle bir ışık olur mu acaba diye düşünmüyor da değilim.Umarım bir çözüme karşı ivme katar.

 

Mülkiyet ve ganimet

 

   Soru:Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?. Değilse ne yapmalı?..

   Yanıt: Evet hazırdır. Annan Planından sonra hayal kırıklığı yaşandı ama çözüme hala halk hazırdır.Halkın olası bir çözümde bir menfaatinin olacağına inanıyorum.

    Soru:Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak? Ve bu nasıl çözülebilir?..

   Yarın: Rumlar için mülkiyet önemli bir sorundur. Bizde ise ganimet anlayışı sorundur.Güvenlik sorunu da yine önemli sorunlardan bir olarak çıkacak karşımıza.Kıbrıs Türklerinin özellikle bu gibi durumlar karşısında kaygılarınıa yanıt vereceği bir çözüm olmalıdır.

   Soru:Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?..       

   Yanıt: Bulunacak bir çözümün halklara benimsetilmesinde rol oynamak isterim elbette. Gerek resmi,gerekse de sivil toplum bazında. 2005 yılından sonra bu konuda CTP bünyesinde önemli girişimlerimiz oldu.İki toplumlu temaslar ve etkinlik kapsamında çözüm sürecini canlı tutmaya çalıştık.Bu çalışmalarımızı daha yoğun bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz.Şu noktaya varılmalıdır örneğin bir Kıbrıslı Türk Rum tarafında saldırıya uğrarsa buna Kıbrıslı Türkler de Kıbrıslı Rumlar da aynı anda tepki göstermelidir. Aynı şekilde bir Rum, Türk tarafında saldırıya uğrarsa hep birlikte ses verilmelidir.

 

 

Yarın:Gülsen Bozkurt

Güncelleme Tarihi: 20 Nisan 2014, 01:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473