banner564

Hükümet bu sesi duymalı

Tuzlanmadan dolayı Güzelyurt bölgesindeki birçok narenciye ağacının kuruduğunu söyleyen Turgut Akçın, Geçitköy barajından gelecek suyun tek umutları olduğunu belirtti

Hükümet bu  sesi duymalı
banner598

Melin DOBRAN

Narenciye cenneti olan Güzelyurt’ta, yaşanan su sıkıntısından dolayı çoğu bölgedeki ağaçlar kurumaya başladı. Özellikle denize yakın olan bölgelerdeki birçok ağaç, tuzlanmadan dolayı kurudu. Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, bölgedeki birçok kuyunun kurumaya başladığına dikkati çekerek, üreticinin ağaçları sulayamaz duruma geldiğini söyledi. Diyalog Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Akçın, daha önce bahçelere saatte 40 ton su verilirken, bu rakamın şu anda 10 tonun altına düştüğünü dile getirdi. “Geçitköy’deki suyun gelmesi Güzelyurt’un kurtuluşu olur” diyen Akçın, suyun üretim ve mevcut ağaçların korunması için şart olduğunu vurguladı.

“Bahçeler en kötü dönemi yaşıyor”
Kuzey Kıbrıs Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Akçın, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:  “Narenciye çok kötü durumdadır. Yer altı sularımız tükenmek üzeredir. Birçok yerdeki kuyular kurudu. Denizden dolayı Güzelyurt’un belirli bölgelerine tuz geldi. Denize yakın olan bahçelerdeki ağaçlar, tuzlanmadan dolayı kurumaya başladı. Tuz olmayan bölgelerde ise kuyular tükendi. İnsanlar bahçelerini sulayamaz duruma geldi. Daha önce bahçelere saatte 40 ton su verilirken, şu an verilen su 10 tonun altına düştü. Suyun gelmesi Güzelyurt’un kurtuluşu olur. Su hayattır, üretim için ve mevcut ağaçların korunması için bu şarttır. Bu yıl içerisinde suyun verilmesi şarttır. Bahçeler en kötü dönemi yaşıyor. Bu dönemi atlatmak için suya ihtiyacımız vardır.”

“Göç kaçınılmaz olacak”
Birçok üreticinin bahçesini sulayamadığını da ifade ederek, bir kısım üreticinin bahçesini kurtarmak için çaba gösterdiğine işaret etti. Bölgede gelir sağlanamayınca göç başlayacağına dikkati çeken Akçın şöyle dedi: “Birçok üretici bahçesini sulayamadığı için verim alamadı. Narenciyenin büyük bir kısmı, konsantreye işlenmeyecek kadar küçük kaldı. Bu gidişle, bahçeler parmakla gösterilecek duruma gelecek. Bölgede gelir sağlanamayınca, göç başlayacaktır. Üretimin durmaması ve bahçelerin kurutulmaması için su gereklidir. Aksi takdirde Güzelyurt’tan göç, kaçınılmaz olacaktır. Geçmiş yıllarda üründen verim alan 3000 üreticinin yüzde 50’den azı, verim aldı. Verim alamayan üretici de bu işi neden yapayım diyor. Bir kısım üretici bahçeyi kurumaya bıraktı. Bir kısmı ise ağaçları kurtarmak için çabalıyor. Bu işin başı sudur. Su olmayınca kimyevi gübre de veremeyiz.”

“Sulayabilen altın yılını yaşadı”
Bahçesini sulayabilen üreticinin altın yılını yaşadığını belirten Turgut Akçın, yağan yağmurların da yeraltı sularına etkisinin olmadığına işaret etti.  
Şu anda yüzde yüz dolu olan Geçitköy Barajı’ndaki suyun üreticiye verilmesi durumunda ağaçların kurtulacağını ifade eden Akçın,  Yayla’da tuzlanmadan dolayı ağaçlardan yaprak bile kalmadığını söyledi. Akçın, şöyle dedi: “Bu yıl %70 su alan bahçelerdeki portakallar iyi durumda. Bahçesini sulayabilenler altın yılını yaşadı. Birçok Avrupa ülkesinde don olayı oldu ve narenciye yetiştirebilen, ürününü iyi paraya satmıştır. Baraj yüzde 100 doludur, su orada duruyor. Eğer bu su üreticiye verilseydi, bu sıkıntı yaşanmayacaktı. Sulanamamaktan dolayı bahçelerin yüzde 50’si verimden düşmek üzeredir. Son iki yıldan beridir bu sıkıntıyı hissetmeye başladık. Yağan yağmurun yeraltı sularına etkisi olmadı. Sulanamadığı için, Güzelyurt’tan Akçay’a kadar sağlı sollu bahçelerden verim alınamadı. Zümrütköy’deki bahçelerden az da olsa verim alındı. Yayla’da ise tuzlanmadan dolayı ağaçların üzerinde yaprak bile kalmadı.”

“Düşüş tamamen sudan kaynaklıdır”
Bizim verimimiz, 1974’ten 1980’li yıllara kadar 260 bin tondu. Her sene azalarak, (2000’li yıllardan sonra), 130 bin tonlara düştü. Sonunda, 90 bin tona düştü. Su gelmezse, önümüzdeki yıl bu rakam daha da düşecek. Bu esnada üretici farklı çeşit ürün de ekti. Kolay soyulabilen mandarin ve okitsu mandarin. Bu okitsu mandarin, yeşilken yenilebilir ve tatlıdır. Valencia portakalı, bugün 50-60 bin tona düştü. Daha önce 80-90 bin tondu. Bu düşüş tamamen sudan kaynaklıdır. 2016-2017 sezonunda mandora (King) mandalinasında, 24 bin ton civarında üretim oldu. Limon, greyfurt 3 bin ton, yafa da yaklaşık 3 bin ton civarındadır. Portakalların birçoğu iç piyasada yani Lefke’de kaldı. W. Murkott mandarin 200 ton ihraç edildi. Valencia portakal hasatının tümüne yakını ihraç edildi. Narenciyenin tümü 1974’te 75 bin dönümdü. Bugün ise 35 bin dönüm civarı narenciye bahçesi kaldı.”

Güncelleme Tarihi: 17 Mart 2017, 10:22
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473