banner564

İrade ortaya konmalı

CTP eski milletvekili Ahmet Barçın, Kıbrıs sorununun çözümü için halkın sokaklara dökülmesi ve Annan sürecinin yeniden yaşatılmasını istedi

İrade ortaya konmalı
banner598

Çiğdem AYDIN

Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) eski milletvekillerinden, Parti Meclisi üyesi Ahmet Barçın, Kıbrıslı Türklerin çözüm istediğini söyledi. Barçın, bu istencin 2004 Annan Planı sürecinde olduğu gibi yeniden sokaklara yansıtılması gerektiğini belirtirken “Arzuluyuz, tedbirliyiz  ve toplum geneli olarak sessiziz. Bir anlaşma gelirse de yok diyemiyecek kadar bilinçliyiz” dedi.

   Barçın, Diyalog muhabirinin sorularını şöyle yanıtladı:

   Soru:Siyasete ne zaman başladınız. Bu süreçte neler yaşadınız?

   Yanıt: Ben siyasete hiç ara vermedim. Siyasetin geçmişi  ideolojik olarak öğrenime ortaokuldan başladım diyebilirim. Öğrenciyken, büyüklerimizle konuşurken nasıl bir dünya, sosyalizmin alfabesine yönelik sohbetler yapardık. O zamanlardan merakım olmuştu. Fiiliyat olarak 1974’ten sonra Yüksek Öğretim için Türkiye’ye gittim. 1979 yılına kadar da Türkiye’de eğitim aldım. Üstelik o dönemlerde Türkiye’nin iç meseleleri de sanki ikinci Dünya savaşını andırıyordu. Daha sonra Kıbrıs’a döndüm. 1982 yılından itibaren de sendika seçimlerine sürekli olarak katıldım ve 1993 yılında da Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikasında (KTOEÖS) seçimi kazanarak önce Genel Sekreter ardında da Genel Başkan oldum. 2003 yılında parlementoya girdim. Şu anda da Cumhuriyetçi Türk Partisi’nde Parti Meclsi üyesiyim.

   Soru:Siyaset öncesinde ne iş yapıyordunuz?..

   Yanıt: Siyasetten önce 3 yıl ilkokul öğretmenliği yaptım. 1982 yılında ortaokul öğretmenliği yaptım. Sosyal Bilgiler öğretmeni idim. Şu anda da dediğim gibi CTP parti meclisi üyeliğini yapıyorum.

   Soru:Ekonomik durumunuz nasıl?. Nasıl geçiniyorsunuz?

   Yanıt: Ekonomik durumum iyidir. Ben vekillikten emekli oldum. Emekli maaşı ne kadar ise o kadar alıyorum.

   Soru:Bakmakla yükümlü olduğunuz kimseler var mı?

   Yanıt: Şu anda bakmakla yükümlü olduğum bir eşim ve evim var başka biri yok. İki oğlum var, biri Doğuş, diğeri de Devrim Barçın. Devrim beş üniversite bitirdi, bunlardan biri İstanbul Üniversitesi İktisat bölümüdür. Kendi isteği ile lise statüsündeki sınava girdi ve kazanarak kamu görevlisi oldu. İcra memurluğu yapıyor. Doğuş ise Turizm mezunudur ve özel bir şirkette çalışıyor.”

 

Siyaset bana iyi geliyor

 

   Soru:Son zamanlarda ciddi bir sağlık sorunu yaşadınız mı?.

   Yanıt: Hayır yaşamadım. İnsan çalıştıkça, yoruldukça, hareketli bir iş yaşamında ve bir de siyasette olunca stresli bir hayatı oluyor ve ilginç gelebilir ama ben sağlığımı buna borçluyum.

   Soru: Mileletvekilliği sonrasında sonra dostlarınızın size karşı ilgisi değişti mi?.

   Yanıt: Ben siyseti hiç bırakmadım. Parlementoda dostlarım olduğu gibi geniş bir platforma yayılan arkadaşlıklarım oldu. Gerek sendikal yaşamda gerekse milletvekiliğim sırasında ve sonrasında hiç yanlız kalmadım gün geçtikçe dostluklarım sağlamlaştı ve zaman ilerledikçe de arttı. Ben hiçbir zaman toplumdan kopmadım.”

   Soru:Bugünkü siyaseti nasıl buluyorsunuz?..

   Yanıt: Siyaset siyaset olmaktan çıktı. Bu siyasetin çirkin olduğu anlamına gelmez ama. Üzülerek söylüyorum genelde UBP’nin yarattığı en büyük yıkım da budur. Siyaseti çıkar ilişkilerine dayalı yürütüyor. Bunun izleri ne yazık ki hala toplumda vardır. Bizler bunu değiştirmek için elimizden geleni yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Hiç kimsenin işi, aşı ve ekmeği ile oynamadık, korkutarak, sindirerek siyaset yapılmaz. UBP ve kan kardeşi DP’nin temel siyaseti budur. Ama bunu değiştirmek için bizler çalıştık ve çalışıyoruz.”

 

Eroğlu çözüm istemiyor

   Soru:Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ne düşünüyorsunuz?..

   Yanıt: Ben umutluyum. Hayatımız boyunca barışa inanmış ve bunun için mücadele etmiş biri olarak elbetteki bunu arzuluyorum. Bana göre bu süreçte şansızlığımız çözümsüzlük, çözümdür mantığıyla hareket eden Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun şu anda Cumhurbaşkanlığında oturmasıdır. Ondan dolayı temkinli konuşuyorum.Ama hedef birleşik bir Kıbrısı ölmeden önce görmektir.

   Soru:Kıbrıs Türk tarafı çözüme hazır mı?. Değilse ne yapmalı?..

   Yanıt: Arzuluyuz, tedbirliyiz ve toplum geneli olarak sessiziz. Bir anlaşma gelirse de yok diyemiyecek kadar bilinçliyiz bana göre. Halk bütün güçleriyle sokağa dökülmeli ve Annan Planı sürecini bir kez daha sokaklarda yaşatması gerekiyor.Aksi halde fabrikasyon olur.Kıbrıs Türk toplumunda istenç vardır ve en erken zamanda çözülmesini diliyoruz.Bu istencin iradeye dökülmesi ve önümüzdeki  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde perçinlenmesini diliyorum.

   Soru:Müzakerelerde en önemli sorun ne olacak? Ve bu nasıl çözülebilir?..

   Yanıt: Mülkiyet konusu en önemli sorundur. Hatırlatmakta yarar var ki bu konunun bir temeli vardır. Ve bu temeli Sn.Denktaş yüzde 28’in altında imza atarak yapmıştır. Kıbrıs sorunun en önemli sorunlarından bir mülkiyet her zaman için tartışılan bir konu olmuştur. Eğer bir pazarlığa oturacaksanız belli bir al-ver süreci kaçınılmazdır. Dünyanın hiçbir yerinde peşin pazarlık sistemi görülmemiştir.

   Soru: Çözüm olursa siz ne yapacaksınız?..      

   Yanıt: Dikenli tellerin ortadan kalktığı adım başı asker görülmeyen, kalplerin ortak attığı, bütün bir Kıbrıs’ta ömrümüzün yettiği kadar seyretmek barışı ve yaşamak istiyorum. Yapacağım da budur.

 

 

Yarın: Mustafa Emiroğulları

 

 

 

Güncelleme Tarihi: 15 Nisan 2014, 03:08
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474