banner564

Kararı halk versin

Başbakan Özgürgün’ün, “UBP’nin oy oranı yüzde 40’a ulaştı” şeklindeki açıklamasını inandırıcı bulmayan Özersay, erken seçim çağrısı yaptı

Kararı halk versin
banner598
Çiğdem AYDIN
   Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Başbakan Hüseyin Özgürgün’ün, geçtiğimiz gün katıldığı bir etkinlikte UBP’nin oy oranının yüzde 40 bandında olduğunu açıklamasını yorumladı. Özersay, “UBP madem yükselişte,  haydi seçime gitsin. Neden seçime gitmiyor” dedi.  Ülkenin ekonomik kayıplarının önlenebilmesi için seçimin erkene alınmasını isteyen Özersay, seçimle işbaşına geldikleri takdirde, müşavirlik sistemini kaldıracaklarını söyledi.
   Diyalog Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan HP Genel Başkanı Özersay, Müşavirler arasında uzun yıllar kamuda görev yapmış kendini kanıtlamış, usulsüzlüklere bulaşmamış isimlere görev vereceklerini de vurguladı.
    Diyalog Gazetesi’nin gündeme getirdiği Türkiye ile imzalanan ekonomik protokol gereği 28 olan belediye sayısının aşağıya çekilmediğine dikkati çeken Özersay, “Belediye sayısının azaltılması bir ihtiyaçtır görüşündeyiz” dedi.
HP Genel Başkanı Kudret Özersay’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:


Soru: Başbakan Hüseyin Özgürgün bazı anketlerden bahsederek UBP’nin oy oranının giderek arttığını yüzde 40 bandında bulunduğunu belirtti. Bu konuyla ilgili görüşünüz nedir? 

Cevap: Madem yükselişte haydi seçime gitsin Sayın Başbakan. Niye seçime gitmiyor diye sormaz mı insan. Bu kadar iyi durumda olduğunuzu iddia ediyorsanız, haydi buyurun seçime gidin o zaman. Bir zamanlar bir başka Başbakan vardı, istikrar diyordu, ülke çok iyi diyordu ama ilk seçimde Başbakan olarak sandıkta kaldı. Milletvekili bile seçilemedi. Dilin kemiği yoktur Başbakanın kendi etrafındaki insanların pembe tablo çizmesi ile lale devri yaşıyor olabilirler. Örgüt binalarında yemeler içmelerle halkın nabzını tutamazlar. 

Soru: Nasıl seçime gidilsin, para yok bu da ekonomik külfet değil mi?
 
Cevap: Ben size şunu söyleyeyim bu ülkede yasalar çerçevesinde zaten bir süre sonra seçim yapılacak. Mesela gelecek yıl seçim yapılacak ve gelecek yıl “paramız yoktur ne yapsak acaba seçimi yapmasak mı” mı diyecekler. 
   Burada önemli olan şu: Geçen her bir gün çok daha büyük paraları bu ülke kaybediyor. Müşavirlik sistemini düzeltmediğiniz geçen her bir yıl 20 milyon TL kaybediyor bu ülke. Geçen her birkaç yılda bir devlet hastanesinde sevkler yapılamadığı için 70 milyon TL kaybediyor bu ülke. Daha ne kaybından bahsediliyor. Eğer bu ülkenin bu kayıplarını önlemek istiyorsak seçimin gerçekten erkene alınması bir ihtiyaçtır. Biz insanların vicdanını yansıtıyoruz. Pratikte bu ülkede iyi şeyler olmuyor şu anda. Şu anda ısmarlama bir anketle bir algı yaratmak isteyebilirler, ama artık 1980’leri yaşamıyoruz herkes her şeyi farkındadır.

Soru:  Siz hiç iktidara gelmediniz, uzaktan davulu sesi hoş geliyor olabilir mi size? Herkes kötü, Özersay ve ekibi en iyi en temiz mi diyorsunuz?
 
Cevap: Benim ağzımdan hiçbir zaman böyle bir kelime çıkmadı. Bu tür yakıştırmalarla bir karalama içerisine girmeye çalışılıyor kanaatindeyim. Diyorlar ki daha önce hükümete gelmediğimiz için Halkın Partisi bunu söylüyor. Evet doğrudur daha önce hükümete gelmedik ama müşavir yaratmadığımız için kimseyle böyle bir ilişki içinde olmadığımız için de doğru olanı söylüyoruz ve doğru olanı yapacağız. 

Soru: Peki seçilirseniz mevcut müşavirler ve öncelikler ne olacak? 
Cevap: Biz bu sistemi kaldıracağız madde 1 yasadan müşaviri çıkaracağız. Örneğin müdür veya müsteşar atandıktan sonra görevini yitirecek veya görevden alınacak kişi artık müşavir olmayacak. Peki ne olacak hemen söyleyeyim: Eski görevine geri dönecek.  Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yapı yoktur bir göreve hasbelkader atandınız diye ondan sonra o görevden alınsanız bile o statüden maaş almaya devam edecekseniz diye bir durum Dünyanın hiçbir yerinde yoktur. 

Soru: Türkiye ile imzalanan ekonomik protokol gereği 2016 Aralık ayında belediye sayıları 28 den aşağıya çekilecekti yapılmadı görüşünüz nedir? 

Cevap: Bir şeyi yapamayacaksanız sözünü vermeyecekseniz. Bugüne kadar bu parlamentoda bulunan siyasi partiler vatandaşa yapmayacaklarını bildikleri halde sözler verdi. Aynısını Türkiye ile olan ilişkilerde de yaptılar. O protokolün içinde söz veriyorlar nasıl ki, vatandaşa verdikleri sözleri tutmadıklarında zerre kadar güvenimiz kalmıyor kendilerine. Türkiye ile yaptıkları protokolün gereklerini yerine getirmediklerinde Türkiye’nin de zerre kadar bir güveni kalmıyor kendilerine. Aslında Kıbrıs Türkünün itibarını zedeliyorlar bu şekilde yaptıklarında. 
   Bakınız Belediyelerin sayısının azaltılması bir ihtiyaçtır bu görüşteyiz ama belediyelerin sayısı azaldığında bugüne kadar belediyelerin yarattığı problemlerin tümü  ortadan kalkmayacak. Mesela yaratılan borçlar silinmeyecek veya aşırı personel ortadan kalmayacak. Evet bazı açılardan daha verimli olabilir bazı belediyeler birleştirildiğinde daha verimli olacak. Neden yapmıyorlar? Çünkü siyaseten korkuyorlar. 

Güncelleme Tarihi: 25 Mayıs 2017, 09:47
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474