banner564

Önlem istiyorlar

Çevredeki taş ocakları Cihangir halkını bezdirdi

Önlem istiyorlar
banner598
Sonuç CEVİZCİ
  Mesarya’nın eski köylerinden biri olan Cihangir’de (Abohor) yaşayan vatandaşlar, çevredeki taş ocaklarından oldukça rahatsız... Etrafa yayılan tozların insan sağlığını tehdit ettiğini ve huzursuz olduklarını söyleyen Cihangir sakinleri “Buna kim dur diyecek?” sorusuna yanıt arıyor.
Halk Meclisi programı geride bıraktığımız hafta Cihangir köyünde toplandı. Muhtar Mehmet Reis’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa Değirmenlik Belediye Başkanı Osman Işısal, CTP Milletvekili Biray Hamzaoğluları, UBP Milletvekili Zorlu Töre, DP Genel Başkan Yardımcısı Kenan Akın’ın yanı sıra bazı köy muhtarları ile bölge sakinleri katıldı. İki saat boyunca devam eden program Diyalog TV’den canlı olarak yayınlandı. Programda söz alan konuşmacıların görüşleri şu şekilde oldu: 

Cihangir Muhtarı Mehmet Reis: Köyümüzde bazı sorunlar var. Devletin Cihangir köyüne özellikle hayvancıların KKTC’de belki de hayvancılık yeri verilmeyene neredeyse tanının unuttuğu bir köy olan yerleşim yeridir. Buradaki hayvancılar kendi yerleşim yerlerinde hayvancılık yapmaktadırlar. Gençlere kırsal kesim arsası gelmiş geçmiş hükümetler maalesef bu konuyu çözemedi. Seçim yaklaşıyor, çok kısa zamanda 60 yerleşim yerinde kırsal kesim arsası dağıtılmaya başlanacaktır. Cihangir köyü bu 60 yerleşim yerlerinin dışındadır. Cihangiri katmalarını talep ettik cevap gelmedi. 

Değirmenlik Belediye Başkanı Osman Işısal: Türkiye’den gelen suyun 8 bin metreküpü denize dökülüyor. Hayvancılık bölgeleri kaymakamlık tarafından dağıtıldı ve bu bölgelerde alt yapı olmadığından dolayı sorunlarla karşı karşıya geldik. Suyu, bölgeye gelmeye başlamasından ilk olarak Balıkesir bölgesindeki hayvancılara ulaştırdık. Daha sonra Meriç hayvancısına ulaştırdık. Yaptığımız girişimler konusunda netice alamadık. Bu bölgeler de daha çok büyükbaş hayvancılık görülüyor. Gaziköy hayvancısına su vermek için işbirliği yaptık 4,5- 5 km boru döşenmesine başlandı. Düzova ile Çukurova hayvancısı kaldı. Temizlikte sıkıntılar çekiyoruz. Bölge halkının temiz bir çevrede yaşayabilmesi için belediyeye yardımcı olması gerekir. Gafgarıt Festivali yaptık, ardından Kalavaç Kültür Festivali yapıldı. Oraları temizlemek zorundayız. 23 Nisan’lar başlıyor, bayram yaklaşıyor, mezarlık temizliklerine belediye çalışanları yetişemiyor. En azından bölge sakinleri kapısının önü süpürse bize kolaylık yapmış olur. 

Yunus Konaç: Bizim köy Lefkoşa’ya çok yakın bir yerde 1974’ten buraya bir çivi çakılmadı. İlk defa Osman Işısal döneminde yapıldı. Gençlere arsa hiç dağıtılmadı bu köyde. Mandıra yerleri yok, hayvancılar kendi arazilerinde yapmak durumunda kalıyor. Sağlık Bakanlığı ve hükümetlerin bunları düşünmesi gerekiyor. Bu bölge zeytincilik bölgesidir. Zamanında Başpınar’dan su geliyordu, artık gelmiyor. Türkiye’den gelen suyun sulama suyu olarak verileceği söyleniyor ama bizim köy dışarda kaldı. Bu insanlara parasıyla da olsa su verilmesi gerekir, ağaçlar kurudu. 

Nurcan Yardımcı: Afrika’dan gelen toz zerrecikleri ile ilgili meteoroloji dairesi uyarıcı açıklama yapıyor. Ancak Değirmenlik Başpınar’da bulunan taşocağı ile ilgili bir çalışma hatta uyarı yapılmadığını görüyorum. Orada çıkan toz zerrecikleri bölgeye çok fazla zarar veriyor. Halk sağlığına ve tozların havada uçuştuğunu gözlemliyorum. Çevre Bakanlığının bir çalışma yapmasını ön görüyorum. Islatılarak veya teraslayarak bir formül bulunabilir. Yonca kavşağından İskele’ye giden yolun asfaltında hiçbir çalışma yapılmadı 10 yıldır. İşlevini kaybediyor, yeni bir çalışma yapılması ve yolun çift şerit haline geçirilmesinin daha rantabl olacağını düşünüyorum.

Derviş Erşangil: Atış bölgesinde çiftçi de, hayvancı da, köylü de mağdur oluyor. Asker atış bölgesi yaptı şikayetimiz yok ama biz mağdur oluyoruz. Beyköy yolunu kesiyor emniyet için. Tarlamızı gidip sulayamıyoruz. Gerekçe de bütün birliklerin atış yapması. Biz ne zaman tarlamızın bakımını yapıp, ürünümüzü toplayacağız, sulayacağız? Hayvancı hayvanlarını dışarıya çıkartmadığında cebinden gidiyor. Hükümetlerden bir şey beklemiyoruz. Belki komutanlar gelir bizi davet ederler ve köylü mağdur olmadan bu işleri düzeltebiliriz. 

Değirmenlik Muhtarı Musa Suiçmez: Değirmenlikte yıllardan beri bölge halkın sağlığını tehdit eden en önemli sıkıntılardan bir tanesi taş ocaklarıdır. Taş ocakları yıllardan beri doğayı tahrip ediyor. Kullanılan patlayıcılar bölge halkının sağlığını tehdit ediyor. Hastalarımız var, sağlıklı insanlar bile sıkıntı yaşıyor. Birçok kez yetkililerle görüştük, eylemler yaptık hiçbir sorun alamadık. Vatandaş olarak devlet yetkilileri çare bulamıyorsa, halk olarak biz müdahale edelim. Tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz. Her muhtar köyünde mahallesinde mükabirdir. Köyde sekilerden geçilmiyor. Okul yoluna, yaya yolu ve uyarıcı işaretler istedik, köyün içine koyuldu. Mahallelerde uyarıcı levhalar bile yok. Hükümetler milletin güven ve huzurunu sağlamak için vardır. Koltukta oturmakla bir şey olmaz. 

Küçükbaş Hayvan Üreticisi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Burakçaklı: Üretim sektöründe en büyük sorunumuz gençlerin üretimden kopmasıdır. Neden uzaklaşıyor? Zor olduğu için değil, geçim kaynağı sağlayacağına inancı olmadığı için. Üretici şikayetçi. Şikayetimiz sabah 4’te kalkıp akşama kadar uğraşmak değil, emeklerimizin karşılığını alamamaktır. Koyun sütü 2, keçi sütü 1,70 kuruşa gidiyor, üretici bunun altından kalkamıyor. Et ithalatı da gündeme geliyor. Ülkemizde et açığı bulunamamaktadır. Geçen aylarda kuzunun kilosu 12,5 TL iken şimdi 15 TL. Ama marketlerde yine 45 TL. Büyük kasaplar üreticinin kendilerine muhtaç olmasını istiyor. Tarım Bakanı üreticinin hakkını savunmalı ve ithalata prim vermemelidir.

Kalavaç Muhtarı Ömer Meraklı: “Her görüşme arifesinde ya da görüşmelerin olduğu dönemde aniden haritalar havada uçuşuyor. Şu köy bu köy veriliyor” diye. Halk huzursuz. Bu bölgeyi çok ilgilendiriyor. Bu Mağusa yolunun altı üstü Kalavaç köyünündü. “Rumlara verilecek, satın” dendi, bin lira, iki bin lira dönümü sattırıldı. Aniden kahvehanede senin tarlayı alıyorlar” elinden, ne kurtarırsan, adam geldi sat” deniyor. Yok pahasına topraklarımız çatır çatır elimizden alındı. Ben üzülüyorum. Bir de kime sattığımızı bilmiyoruz. Çok uluslu güçlere satılıyor. Birileri alıyor ama kim alıyor, bunu kimse bilmiyor. Halkımızı huzursuz edecek haritalardan kaçınalım. Halkımız uyanık olsun ama asıl bunu yapanlardır uyanıklık yapanlar. Başkanın icraatlarından memnunum ama turizmle ilgili bir birim oluşturmasını istiyoruz. Bu birime bilgili insanları koysun. Bir de Türkiye’den gelen su bizim köyümüze ulaşmıyor. Bize ‘aküferden alacaksınız’ demişler daha önce. Hayvancılarımızın kullanacağı su yok.

Halil Yücetürk: Babamla birlikte hayvancılık ve çiftçilik yapıyorum. Mart ayında kulak paraları ödenecekti hala ödenmedi. Biz üreticiler zurnanın son deliği miyiz? Hakkımızı illa ki traktörlerle Lefkoşa’ya gidip mi alacağız? Burada askeri bölge için tarlalarımız 2 yıl önce istimlak edildi. Bir kuruş alamadık. O evrak bu evrak getir dendi, gittik, geldik bir türlü işlemler tamamlanmadı. Dedemden kalan Türk koçanlı mallarımızdan bahsediyorum.

Onay Hacıküçük: Ayda bin araç trafiğe giriyor, çok az bir sayıda araç trafikten çıkıyor. Yani alt yapı artık yetersiz kalıyor. Yetkililer kameralardan önce bence MOBESE sistemini içimize sokmaları gerektiğini düşünüyorum. Güya Şubat ayında MOBESE sistemi kurulacaktı ama olmadı, umarım ileriki dönemde olur. Hem hırsızlıkları önler hem de trafikteki keşmekeşin önüne geçebiliriz böylelikle. Canımız avcumuzda hissediyoruz trafikte. Köyümüzün İskele yolundaki çıkış kavşağımıza bir kamera kondu. Köy çıkışını rahatlatma açısından ama yönünün değişmesi gerekiyor. Şu an amacına hizmet etmiyor yönünden dolayı. Mandra önlerindeki pis su atıkları köye kadar ulaşıyor. Yaz geliyor yine sağlık sorunları yaşayacağız. Hayvancı arkadaşlara devlet ve belediye yardımcı olsun bu sorunu ortadan kaldıralım. 

Şevket Semagezdi: Süt paralarımız gününde ödenmiyor. Girdi maliyetlerimiz, su ve mazot fiyatları çok yüksek. Gününde paramızı alamadığımız zaman sıkıntı yaşıyoruz. Dolar yükselmeye devam ediyor ve maliyetler de artıyor. Hükümetimiz bizi gününde ödesin. Bugün verdiğimiz sütün parasını 2 ay sonra alıyoruz. İçeride alacağımız 4 liste var bize ödememizi yapsınlar artık.

Yusuf Yardımcı: Belediyeler kaldırımları yapıyor ama birçoğunda engelli rampası yok. Bunlara bir standart gelmesi lazım. Bir de yollardaki kasisler… Kimilerinde kauçuk, kimleri demir, kimisinde ise asfalt var. Asfalt kasislerde resmen araba tırmanıyor üzerinden. Kasis bir türlü olması gerekir bir standardı olması gerekiyor. Belediyemizin Rumlardan kalma bir binası var, veznesi de konteynerden bozma. Bu yakışmıyor, belediye sarayına öncelik versin başkan.

Mustafa Şehiroğlu: Bölgemizdeki en büyük sorunlarımızdan birisi de gençlerimizin bilinçsizce, ehliyetsiz araç kullanmasıdır. Demirhan Karakolu sorumludur ama ondan önce aileler sorumludur. Ailelerin çocuklarına sahip çıkması gerekiyor. Demirhan Karakolu’na duyurmak istiyorum ki, denetimleri sıklaştırsınlar kimse ağlamasın. Ailelerimiz de çocuklarına lütfen sahip çıksın.

Hayvancılar Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları: Elektrik Kurumu 28 milyon alacaklıdır Maliye Bakanlığı’ndan. Aybaşından itibaren ağıllardaki 10 kuruşluk desteği kaldıracağını söylüyor. Su motorları için de geçerlidir bu. Maliye borcunu ödemezse pahalılık mı yaratılacak? Yani maliyeti düşürmek gerekirken tersi mi yapılacak? Her gün yem fiyatları artıyor bu ülkede. Eğer üretim küçülüyorsa bunun sorumlusu Tarım Bakanlığı’dır. Akaryakıt, elektrik, yem bitkileri ucuzlamalıdır. 

DP Genel Başkan Yardımcısı Kenan Akın: Bu akşam 42 yıldır duymadığımız bu atış konusunu sayenizde duyduk. Bu ülkede üretim konusunda 42 yıldır konuşulan şikayetler aynı. Maalesef bu ülkede tüccar zihniyeti bütün siyaseti teslim almış olarak görüyorum. İki üretici kesiminden ayrı bölünmüş olması ayıptır. Tüketicinin dışa bağımlı olmaması için bu ülkedeki üreticiler bir arada güçlü olmalıdır. 

Çiftçiler Birliği eski Genel Sekreteri Alican Kabakçı: Kırsal kesimde yaşayan insanların sorunlarının ortak olduğunu görüyoruz. Bu konuları bir yere topladığınızda 40 senelik hükümetlerimizin hükümet programlarında çözüleceğini göreceğiz. Her gelen yeni hükümet sorunları çözecek diye söz verir topluma. Seçim zamanları kırsal kesimlerde yaşayan insanları adaylar kendilerine bayrak yapmaktadır. Köylünün yanında oluklarını söylüyorlar ama gün gelince yoklar. Tarım destek ve teşvikle ileriye gider. Kırsal kesimde yaşayan insanları kalkındırmadan göz ardı ederek bu ülkenin tarımını ileriye götüreceğimiz inanılırsa yanılıyoruz. 

CTP Milletvekili Biray Hamzaoğluları: Atış alanı sorununu belli ki yerel yönetim çözemedi. Bu konuyu kim çözecek? Memleketi idare eden hükümettir. Bir heyet kurulu ile başbakana gidilir veya Meclis Başkanı nezdinde gündeme getirilebilir. Dünyada taş ocakları kuyu şeklinde yapılır, aşağıya doğru inilir sona gelince dizayn edilir. Ama bizde dağ parçalanıyor ve anayoldan geçerken görülüyor. Bu strateji yıllardır yanlış çizildi ve yanlış bir şekilde devam ediyor. Seçim zamanında 60 köye sosyal konut arazisi verilecekmiş, inşallah verilir. Dağıttığımız sosyal konut arazilerine 20 tane yerine 3 tane ev yapılıyor. 

UBP Milletvekili Zorlu Töre: Çevre kirliliği oluşturan taş ocakları en büyük sorunlardan bir tanesi. Yol problemi ciddi bir problem oluşturuyor. Kırsal kesimde arsa verilmesi gerekli ayrıca atış bölgesindeki sıkıntılar çözülmeli. Kolordu Komutanı ile görüştük ancak uygun yer bulma ile ilgili ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldılar. Askeri atış alanına nasıl bir yer bulanabilir soru işaretleri oluştu. Ancak KKTC’de karayolları adına ciddi çalışmalar yapılıyor. Yonca kavşağından Beyköy’e Beyköy’den beşparmak dağlarına ve Acapulco’ya giden yol çift şerit halinde yapılacak, Ankara’da projesi yapıldı inşallah erken zamanda yapılır.

Güncelleme Tarihi: 24 Nisan 2017, 09:43
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473