banner564

Süre uzayacak

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin’den yeni seçim yasasına ilişkin samimi uyarı

Süre uzayacak
banner598
Rahme ÇİFTÇİOĞLU-Tuğçe Ü. AYDIN
2017-2018 Adli Yılı, Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde dün düzenlenen törenle açıldı. 
Açılış törenine, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber, Başbakan Hüseyin Özgürgün, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, KTBK Komutanı Tümgeneral Yılmaz Yıldırım, GKK Komutanı Tuğgeneral Tevfik Algan, Anamuhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, Başsavcı Aşkan İlgen, bazı bakan ve milletvekilleri, siyasi parti başkan ve temsilcileri, avukatlar ve çok sayıda konuk katıldı.
Törende, Türkiye’den konuk olarak Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Engin Yıldırım, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanı Faruk Gök, Danıştay Başkan Vekili Namık Kemal Ergani, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Nuri Necipoğlu ve Adalet Akademisi Başkanı Yılmaz Akçil de yer aldı.
Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik’in konuşmasıyla başlayan törende, Barolar Birliği Başkanı Ünver Bedevi, Başsavcı Aşkan İlgen ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı birer konuşma yaptı.

Şefik, tarihe not düştü
Adli Yılın başlaması nedeniyle mahkemelerdeki eksiklerin ve yasalardaki yetersizliklerin yanı sıra yeni Seçim ve Halkoylaması Yasası’na dikkat çeken Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik “seçimler alışılan süreden daha uzun bir zamanda neticelenecek”dedi.
Şefik, yeni seçim sistemiyle ülke genelinde 50 adaya oy verileceği için, gerek vatandaşların oy kullanma süresi, gerekse oyların sayımını yapacak sandık kurullarının, onları kontrol edecek ilçe seçim kurulları ve en son birleştirmeyi yapacak Yüksek Seçim Kurulu’nun görevlerinin uzayacağı uyarısında bulundu.
Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, adli yılın açılış töreninde yaptığı konuşmada, 2017-2018 adli yılının ülke ve camialarına hayırlı olmasını temenni ederek, bir önceki adli yılın çok yoğun bir tempoyla geçtiğini anımsattı.
Bir önceki yıl, çok önemli kararlara imza atıldığına işaret eden Şefik, Kıbrıs meselesinde maalesef Türk tarafının tüm çabalarına rağmen bir sonuç alınamadığını söyledi.

“Düzgün çalışma ortamı…”
Bağımsız bir yargı için yargıçların ve çalışma hayatlarının rahat şartlarda olması gerektiğini ifade eden Şefik, adaletin düzgün çalışması için en önemli unsurlardan birinin uygun çalışma ortamı olduğunu vurguladı. Lefkoşa Kaza Mahkemesi yanındaki eski polis binasının restorasyonuna bu yıl başlandığını anlatan Şefik, binanın yıl sonuna kadar bitirilmesinin hedeflendiğini aktardı.
Diğer kazalarda bina sorunlarının devam ettiğine işaret eden Şefik, diğer bölgelerde yapılan çalışmalar hakkında da bilgi verdi.

“İcra ile ilgili mevzuat değiştirilmeli”
İcra ile ilgili mevzuatın en erken bir zamanda değiştirilmesinin zaruri olduğunu aktaran Narin Ferdi Şefik, kaza mahkemelerindeki yargıçların her gün bu tür istidalarla uğraşmadıkları taktirde huzurlarındaki dava dosyalarına daha fazla zaman ayırabileceklerini, davaların daha erken neticelenmesinin sağlanabileceğini söyledi.

Mahkemelerde hazırda 1950 mazbata var…
Mazbatalar konusuna da değinen Şefik, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde 400, Mağusa Kaza Mahkemesinde 300, Girne Kaza Mahkemesi’nde 326, İskele Kaza Mahkemesi’nde 72, Güzelyurt Kaza Mahkemesi’nde 69 ve Lefke’de oturum yapan Güzelyurt Kaza Mahkemesi’nde 783 olmak üzere, toplam 1950 mazbata bulunduğunu aktardı.

Ceza davalarında ise, cezaları tahsil edilmesi için ısrar edilen bin 190 mazbata bulunduğunu, genel toplam olarak tahsil edilmeyi bekleyen 3 bin 140 mazbata bulunduğunu ifade eden Şefik, personel sıkıntısı çeken Polis Genel Müdürlüğü’nün bu iş için çok az sayıda polis memuru görevlendirebildiğini, bunun için daha fazla polis görevlendirilmesi gerektiğini anlattı.

 “Yargı toplumun hala çok saygı duyduğu kurumlardan biri”
Şefik şöyle devam etti:
“Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı, kararı okumayan, hukuk kurallarına aşina olmayan, ispat külfetinin ne olduğunu, şahadetin ne şekilde değerlendirileceğini bilmeyen kişiler tarafından eleştirilmiş, bir gazete daha da ileri giderek, tüm yargıçların rüşvet aldığını gösteren bir karikatür yayımlama cüretini göstermiştir. Yargı bu karikatürden çok rencide olmuştur.”
Yargının toplumun hala çok saygı duyduğu kurumlardan biri olduğunu ifade eden Şefik, “bilgisizce, bilinçsizce, cahil cesaretiyle, neticelenmemiş davalarla ilgili basında veya sosyal medyada yazı yazma, yorum yapma, konuşma adaletin tecellisini önleyebileceği gibi, tanıkların ortaya çıkmasını ve konuşmalarını da engelleyebilmekte, olayların çözülmesine gerçeklerin ortaya çıkmasına da engel teşkil edebilmektedir” dedi.
Kuralların uygulanmasını sağlamak için kurallara uymayanlara cezai müeyyide uygulanmasının zaruri olduğunu vurgulayan Narin Ferdi Şefik, hatır, direktif ve benzeri nedenlerle kanunlara ve kurallara aykırı davrananların cezalandırılması gerektiğini kaydetti.
Ülkede gündem olan pek çok yolsuzluk konusunun mahkemeye taşınmadığını belirten Şefik, yargının ancak mahkemeye bir dava ikame edildikten sonra devreye girebileceğini de anımsattı.

“Seçim ve Halkoylaması Yasası son halini almak üzere”
Konuşmasının sonunda bu yıl yapılacak milletvekilliği seçimlerine de değinen Narin Ferdi Şefik, Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın son halini almak üzere olduğunu, Yüksek Seçim Kurulu’nun da buna paralel olarak çalışmalarına devam ettiğini kaydetti.
Şefik, yeni seçim sistemiyle ülke genelinde 50 adaya oy verileceği için, gerek vatandaşların oy kullanma süresi gerekse oyların sayımını yapacak sandık kurullarının, onları kontrol edecek ilçe seçim kurullarının ve en son birleştirmeyi yapacak Yüksek Seçim Kurulu’nun görevlerinin uzayacağını anlattı.
Şefik, seçimin alışılan süreden daha uzun bir zamanda neticeleneceğini sözlerine ekledi.

Akıncı: Yargının yükü artıyor
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da Adli Yılın açılışında yaptığı konuşmada, yargının yükünün ve sorumluluğunun her geçen gün biraz daha arttığını kaydetti. 
Akıncı, “Mahkeme koridorlarında çözümü aranan sorunların pek çoğu kapsamlı devlet politikalarıyla üstesinden gelinmesi gereken ciddi toplumsal sorunların birer örneğini teşkil ediyor” dedi.
Konuşmasında, yargıdan kamuya, Kıbrıs konusundan, ülkedeki terör soruşturmasına kadar birçok konuda açıklamada bulunan Cumhurbaşkanı Akıncı, hukuk kurumunun birçok sorunu olduğunu belirtti.
“Yurttaşların en fazla yakındığı konuların başında uzayan mahkeme süreçleri geliyor” diyen Akıncı, “Adaleti süratlendirmek için elden ne gelirse yapılmalı” vurgusunda bulundu. 
Akıncı, mahkemelerin günün koşullarına uygun olarak güçlendirilmesi ve desteklenmesi gerektiğini de kaydederek, “Masraf ve harçlar adaletin yolunu tıkıyor. Bunun üzerinde de kafa yorulmalı” dedi.
Üçlü kararname ve müşavirlik konusuna da değinen Akıncı, “Bu sorunla yüzleşmek için erteleyebilecek zamanımız yok. Kamu Reformu da cesaretle hayata geçirilmeli” dedi.

“Her bir dosya, başka bir sosyal travmayı yansıtıyor”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı konuşmasısın devamında şunları kaydetti:
“Birbirleriyle ihtilafa düşerek davalaşan kişi sayısının çokluğu, şiddet olaylarındaki ürkütücü artış, giderek daha vahim hale gelen uyuşturucu sorunu, trajik bir hal alan trafik, alacak verecek meselelerindeki patlama ve başta boşanma olmak üzere sosyal yaşama ilişkin diğer sorunlar, mahkemelerde binlerce dosyanın yığılmasına yol açıyor. Aslında her bir dosya, başka bir sosyal travmayı yansıtıyor. Mahkeme koridorlarında çözümü aranan sorunların pek çoğu, kapsamlı devlet politikalarıyla üstesinden gelinmesi gereken ciddi toplumsal sorunların birer örneğini teşkil ediyor.”

 “Üçlü kararname ve müşavirlik sorunu…”
Akıncı, şunları da ekledi:
“Kamu reformunun önemli bir boyutu olarak üst kademe yöneticilerinin belirlenme süreçlerini yeniden düzenlemeliyiz. Üçlü kararname sisteminin yanı sıra müşavirlik sorununa el atma zamanı çoktan gelmiştir. Bunlarla yüzleşmek için erteleyebilecek zamanımız yoktur. Üçlü kararname sisteminin liyakata uygun bir hale getirilmesi ve kamu yönetiminde etkin ve objektif bir denetim mekanizması oluşturulması halinde yurttaşın devletiyle barışması için de önemli bir ilk adım atılmış olacaktır.” 

Bedevi: Toplum endişe içerisinde
Barolar Birliği Başkanı Ünver Bedevi de konuşmasında, adalet ve toplumsal düzene bakıldığında ülkenin yaşayanlara güven ve huzur vermediğini vurgulayarak, toplumun genelinin ekonomik sağlıksızlıktan rahatsız, geleceğe dair belirsizlik ve endişe içerisinde ve düzenin yetersizliğinden ve adaletsizliğinden şikayetçi olduğunu vurguladı.
Adaletin tesis edilmesinin hukuk devleti olabilmekten, yani hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesinden geçebileceğine işaret eden Bedevi, hukuk devletinin veya hukukun üstünlüğünün gerçekleşebilmesinin en temel şartlarından birinin de yargının bağımsızlığı olduğunu vurguladı.
Bedevi konuşmasında, adaletin bir devletin veya toplumun ve onun huzurunun temeli olduğuna dikkat çekerek, adaletin eksik veya aksak olduğu yerde, kaos ve mutsuzluğun türeyeceğini söyledi.
Bedevi, “Hakimlerin baskıya ve etkiye tabi tutulmamalı ve sadece hukuk, vicdan ve olguları baz alan tarafsız kararlar için serbest olmalarıdır. Bu bağımsızlık, yasama ve yürütme organlarından, kamuoyu ve medyadan, her türlü kişi ve güçten bağımsız oluşu içerdiği gibi, yargının kendi içerisinde bağımsızlığı ve rütbelilerine karşı bağımsızlığı da kapsamaktadır” dedi.

Alacak verecek davaları
Ünver Bedevi, “alacak-verecek” davaları ile ilgili net teşhisler koymak gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Bu kategorideki yığılmanın yegane sebebi, ödeme alışkanlığının yitirilmesi olamaz. Toplumun yarısından fazlasından bahsediyoruz. Bu boyutta dava, icra, taksit veya hapislik istidası üretip yürüten başka bir ülke var mıdır acaba? Uygulama gelen ‘imzalandı-bitti’ yaklaşımı da kabul edilemez. Nitekim gelişmiş ülke Parlamento ve Mahkemeleri böylesi yaklaşımı bir asırdır kabul etmemektedirler. Bu konularla ilgili en temel faktör tabii ki ülke ekonomisinin istikrarlı çarpıklığıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen katkılar ile ayakta duran, adil ve yeterli vergi toplayamayan, dıştan yeterince gelir elde edemeyen, varolanı da adil dağıtamayan, özel sektör ve çalışanlarının kaderlerine terk edilmiş olduğu, yeterince üretmeyen ve ihracat yapmayan, bir ekonomik düzen sürdürmekteyiz. Diğer temel faktör ise, bu konulara ilişkin, çağımıza ve ülke koşullarımıza uygun yasal düzenlemelerin bir türlü yapılamayışıdır. Bu konuları Adil bir çizgiye getirmek şarttır.”

"Avukatlar kontrolsüzce artıyor"
Ülkede avukatların yıllardır kontrolsüzce arttığına işaret eden Bedevi, kalitenin de hızla düştüğünü bu sebeple baro sınavlarının standardının yükseltildiğini ve bağlantılı bir takım sıkıntıların çözümü için çalışıldığını aktardı.
Bedevi, yılda 3 kez düzenlenen ve ortalama 50-60 stajyerin katıldığı sınavlar için Baronun düzenlediği hazırlık kurslarına maalesef sadece 5-6 kişinin katıldığını kaydetti.

"Polisin sıkıntıları giderilmeli"
Barolar Birliği Başkanı Ünver Bedevi, polisin önemine de değindiği konuşmasında, adaletin çok önemli bir dişlisinin de polis olduğunu, toplumun polise güvenmek ve güvenebilmek istediğine işaret etti.
Polisle ilgili birtakım sıkıntıların kaynağında yasal, sayısal, donanımsal ve bütçesel eksikliklerin yattığının tespit edilerek, sıkıntıların giderilmesi gerektiğini vurgulayan Bedevi, polisteki bazı uygulamaları eleştirdi. 

"Adli tıp kurumu oluşturulmalı"
Ülkedeki adalet mekanizması ile bağlantılı diğer eksiklik veya yanlışlıklara da değinen Bedevi, hukuk sistemine uygun, tam donanımlı, tarafsız ve güvenilir bir Adli Tıp Kurumu oluşturulmasının şart olduğunu vurguladı. Cezaevi koşullarının iyileştirilip insan hakları ve insan onuruna uygun hale getirilmesi gerektiğine işaret eden Bedevi, suç ve suç işlemiş kişiler için yapılması gereken düzenlemeler hakkında bilgi verdi.

İlgen: Kamu vicdanı rahatsız...
Başsavcı Aşkan İlgen ise konuşmasında, ölümlü trafik kazalarında artış, bu konuda verilen cezalarla ilgili kamu vicdanında rahatsızlık olduğunu kaydederek, “Ölümlü kazalara ilişkin cezaların arttırılmasının yerinde olacağı kanaatindeyim” dedi.
Cezanın tek başına suçu önlemediğini vurgulayan İlgen, “Ceza artırımı yanında, çocuklara trafik eğitimi verilmeli, aileler çocuklarını bu konuda bilinçlendirmeli. Bu, sadece trafik için değil tüm suçlar için geçerli” dedi.
İlgen, KKTC’de nüfusa göre suç işleme oranının yüksek olduğunu, son yıllarda özellikle trafik, uyuşturucu ve cinsel suçlarda artış görüldüğünü söyledi. İlgen, “Artışın önüne geçilemiyor. Geçen adli yılda devlet, 625 ağır ceza davası, 28 bin 122 ceza ve trafik davası, 29 Anayasa Mahkemesi, 433 Yüksek İdare Mahkemesi, bin 348 hukuk davasında Başsavcılık tarafından temsil edildi” dedi.
Ceza Yasası’nda yapılan son değişikliğe de değinen Aşkan İlgen, “Cinsel suçlara ilişkin cezalar arttırıldı. Ancak bu suçlarla ilgili olarak özellikle küçük yaştaki mağdurlar dikkate alınarak Şahadet Yasası’nda da düzenleme yapılmalı” ifadesine yer verdi. 

“Personel, bina, araç-gereç eksikliği var...”
Başsavcılığın, idari personel, bina, araç-gereç bakımından eksiklikleri olduğunu kaydeden Aşkan İlgen, polis tarafından boşaltılan binanın tadilatına başlandığını, tamamlanınca üst katın Başsavcılığın kullanımına verileceğini söyledi.
Başsavcılığın görevlerini hızlı ve etkin şekilde yerine getirmesi için sadece binanın yeterli olmadığını kaydeden İlgen, personel, araç- gereç eksikliğinin bir an önce giderilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Kanayan yara uyuşturucu”
Uyuşturucu suçlarının ülkenin kanayan yarası haline geldiğini de vurgulayan İlgen, “Uyuşturucu suçları ile ilgili bir haberin medyada yer almadığı gün yok gibi. Bu suç ile mücadelenin önleyici tedbirler alınarak yapılabileceği kanaatindeyim. Toplum uyuşturucu hakkında bilgilendirilmeli, okullarımızda uyuşturucunun zararları çarpıcı örneklerle çocuklarımıza anlatılmalı, çocukların uyuşturucu maddeyi merak için bile olsa denemelerini engelleyecek önlemler alınmalıdır. Aileler ve öğretmenler uyuşturucu konusunda çocuklara telkinde bulunmalı ve aileler çocuklarında herhangi bir değişim gözlemlemeleri halinde bunun sebeplerini araştırmalıdır” şeklinde konuştu. 

“Denetimli serbestlik yasası...”
2016’da Cumhuriyet Meclisi tarafından kabul edilip yürürlüğe giren Uyuşturucu Madde Bağımlıları ve Kullanıcıları Hakkında Denetimli Serbestlik Yasası’ndaki eksiklikler ve uygulamadaki sorunlarla ilgili de konuşan Başsavcı, şöyle devam etti:
“Bu yasanın yasalaşma sürecinde KKTC Başsavcılığı olarak gördüğümüz eksiklik ve/veya aksaklıkları gerekli mercilere iletmemize rağmen yasa mevcut hali ile Cumhuriyet Meclisinden geçmiştir.
Uyuşturucu madde bağımlılarını rehabilite etme ve sadece kullanıcı olan kişilere bir şans verme amacı ile çıkarılan bu yasanın bugün bu amaca hizmet ettiğini söylemek zordur. Yasada uyuşturucu madde kullanıcıları ile ilgili, denetimli serbestlik kapsamında oldukları süre içerisinde yerine getirmeleri gereken ve bu kişileri yeniden topluma kazandırmayı hedefleyen yükümlülüklerin bir kısmının bu kişiler tarafından yerine getirilmesi fiilen mümkün olamamaktadır.”

“Bir yılda 28 bin 122 ceza ve trafik davası...”
Başsavcı İlgen, geçtiğimiz Adli Yıl’a dair çalışmalarla ilgili de bilgi verdi.
Başsavcılıkta, Başsavcı ve Başsavcı Yardımcısı dahil 28 Savcı, 3 Savcı Yardımcısı ve 100 personelin görev yaptığını ifade eden İlgen, şunları ekledi:

“Geçen adli yılda devlet, 625 ağır ceza davası, 28 bin 122 ceza ve trafik davası, 29 Anayasa Mahkemesi, 433 Yüksek İdare Mahkemesi, bin 348 hukuk davasında Başsavcılık tarafından temsil edildi. İskan İşleri ve görevli Bakanlık Taşınmaz Mal Komisyonu huzurunda bulunan yaklaşık 5 bin 327 başvuruda Başsavcılık tarafından temsil edildi. Ayrıca Başsavcılık tarafından devlet organlarına 910 hukuki mütalaa ve bin 284 polis dosyası için mütalaa verildi.”
Yüksek İdare Mahkemesinde ve kaza mahkemelerinde devlet aleyhine açılan davaların her yıl artış gösterdiğini de söyleyen Aşkan İlgen, “Yüksek İdare Mahkemesi’nde açılıp, devlet aleyhine sonuçlanan davalara ekseriyetle idare adına hareket eden veya karar alan kamu görevlilerinin bilgi eksikliği sebep oluyor” dedi.
Kamu görevlilerinin hizmet içi eğitime tabi tutulmaları gerektiğine işaret eden İlgen, “Tayin ve terfiler yapılırken liyakata önem verilmesi de önemli” ifadesine yer verdi.

Güncelleme Tarihi: 19 Eylül 2017, 10:14
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473