Raif DOĞRU-Pelin YÜKSELAY

   Kuzey Kıbrıs’ta yaşanan birçok sorun nedeniyle depresyona girenlerin sayısında ciddi artışların olduğu gözlemleniyor. Buna bağlı olarak sakinleştirici ilaç kullanımındaki artışların da ürkütücü boyutlara ulaştığı dikkat çekiyor.

   Diyalog muhabirlerinin, İlaç ve Eczacılık Dairesi’nden elde ettiği bilgilere göre, 18 yaşın üzerinde yaklaşık 200 bin kişinin yaşadığı KKTC’de, resmi yollardan ithal edilen sakinleştirici ilaçların sayısı 2015’te 83 bin 521’e ulaştı. Uzmanlar, kaçak yollardan getirilen ve Güney Kıbrıs’tan alınanlarla birlikte bu rakamın en az iki katı bir tüketimiden söz ediyorlar.

   Yasal yoldan ithal edilen sakinleştirici ilaçlar içinde 17 bin 50 adet ile Xanax ilk sırada yer alırken, bunu 16 bin 142 ile Diazem, 15 bin 400 adet ile Luminal takip ediyor.

   Contramal ilaç ithali 10 bin 705, Rivotril 6 bin 297, Concerta 3 bin 866 adet ile dikkat çekiyor.

Viagra kullanımı artıyor

   KKTC’nin resmi yollardan ithal ettiği cinsel gücü artırıcı ilaçların sayısı da 13 bin 317’ye ulaştı. İlk sırada Viagra yer alırken, bunu Cialis takip ediyor.

   Diyalog’un görüşlerine başvurduğu bir eczane işletmecisi, yerli üretim Viagra’ların yanı sıra, Güney Kıbrıs’tan çok sayıda Uzakdoğu imalatı cinsel amaçlı ilaç alındığına dikkat çekti.

   İşletmeci, yasal yoldan ithal edilenlerin yüksek fiyatla satılması nedeniyle, dar ve sabit gelirli insanların daha ucuzunu aradığını ve bunu bir şekilde başka yollardan temin ettiğini kaydetti.

Gelecek belirsizliği tetikliyor

   Sağlık Bakanı Dr.Faiz Sucuoğlu, Diyalog’a yaptığı açıklamada, sakinleştirici ilaç kullanımındaki artışların, daha çok gelecek belirsizliğinden kaynaklandığını söyledi.

   “Toplumda ciddi anlamda psikolojik bozukluk ve gerginlik var. İnsanlar mutsuz ve geleceği konusunda endişelidir” diyen Sucuoğlu, bunun ciddi bir şekilde araştırılması gerekiğini belirtti.

   “İnsanlar bir süreliğine de olsa kendini yaşadığı sorunlardan izole etmek için bu ilaçlara başvuruyor” diyen Sucuoğlu şunları kaydetti:

   “Kıbrıs sorunu da çok etkili. İnsanlar ne olacağını bilmiyor. ‘Çözüm olsaydı bunlar bunlar çözülürdü, ya da geçmişteki sorunlar yeniden yaşanır mı, 74’ten önceki duruma mı döneceğiz?’ gibi endişeler var.Eski acı olayları yaşayanlarda bu korku daha da ağır basıyor. Çözüm olması halinde iki toplumun birarada nasıl yaşayacağı, göç edecek olanların nerelere gideceği, gelirini nasıl elde edeceği bilinmiyor. Hatta kamuda çalışanlardan kaç tanesinin işini kaybedeceği, ondan sonra ne yapacağı da bilinmiyor. Bazıları böylesi bir korku içinde yaşıyor. Bazıları ise çözüm olmaması halinde daha kötü olacağını düşünerek, psikolojik açıdan yıpranıyor.

İşsizlik büyük sorun

   “Her halukarda toplumda ciddi bir sıkıntı var.Bunlara ilaveten ekonomik sorunlar, gençlerdeki işsizlik ve boşanmalar da depresyonu tetikliyor” diyen Sucuoğlu şunları kaydetti:

   “Boşanmalar da etkileyici.Neredeyse boşanma sayısı, evlenme sayısına yetişti. Bunlar toplumda yaşanan değişim ve gerginliğin nedenleridir.Hem kuzey, hem de güneyden gelen uyuşturucu trafiği de insanları etkiliyor.Hakımız kendini sanki çaresiz gibi hissediyor. Dünyadan izole olmuş hissediyor. Bunlar da hep etkendir.İnsanlar geleceğini göremiyor. En büyük sıkıntı budur.

   Cinsel ilaç kullanımındaki artışlar da psikolojik sorunların ve yaşanan sıkıntıların bir sonucudur.

Psikolojik sorunlar cinsel gücü de olumsuz yönde etkilediği için insanlar buna ihtiyaç duyuyor.”