banner564

Üretim dibe vurdu

1990’lı yıllarda binlerce ailenin ekmek kapısı olan Kot Pantolon üretimi bitme noktasında

Üretim dibe vurdu
banner598
Teoman TURAN
Kuzey Kıbrıs’ın en önemli üretimlerinden biri olan Kot Pantalon satışlarının dibe vurması, sektörü tamamen bitirme noktasına getirdi.
   Diyalog muhabirinin görüşlerine başvurduğu Kot Pantalon satıcıları, 1990 yılına kadar yaklaşık 20 bin kişinin bu sektörden ekmek yediğini belirtirken, daha sonra haksız rekabete yenilen üreticilerin fabrika kapattığını söylüyor.
   “Eskisi gibi askerlere ve işçilere satış yapamıyoruz, çünkü Türkiye’de daha ucuzunu buluyorlar” diyen kot satıcıları, kuzeye geçen Rumların da gümrük engeline takıldığını belirtiyor.
Kot Pantolon üretiminin 1990’lı yıllarından sonra ülkemizdeki üretimindeki düşüş, bundan ekmek parası kazanan yaklaşık 20 bin kişi etkilendi.
Diyalog muhabirinin ulaştığı üretici ve esnaf, sektörün durma noktasına geldiğini söyledi.
Kıbrıs’ta bir zamanlar kot pantolon üretiminden büyük miktarlarda paralar kazanıldığını, şimdi ise çarşıda yerli üretim kot pantolon bulmakta zorlanıldığına işaret eden esnaf, “Kot pantolonu üreten birkaç kişi kaldı. 1974’ten sonra onlarca fabrikada yaklaşık 20 bin kişi kot pantolon üretiminden evine ekmek götürüyordu. Ancak şimdi Türkiye’den gelen kot pantolonlar piyasada” şeklinde konuştu.

Esnaf ne dedi ?

Salih Doktoroğlu:
“1967-68’lerde başladık biz kot işine. İlk başlayanlardan biriydik biz. Bir terzimiz vardı. Her hafta bize 40-50 tane kot dikiyordu. Bu 1967-1968 yıllarındaydı. Bunlar İngiliz kumaşıydı.  Bilahare harpten sonra Türkiye’de kot yoktu. Valizciler vardı. Gaziantepliler, Kilisliler onlar gelip yüzlerce kot pantolon alıp götürüyorlardı. Bizim atölyemizde 65-70 kişi çalışıyordu. Binlerce kot sattık. Özal’ın başa geçmesiyle kot olayı sonlandı. Genelde Levi’s marka satıyorduk. Kumaşlar genellikle İngiltere’den gelirdi sadece dikişi biz yapardık. Diğer malzemeleri de düğme fermuar gibi Türkiye’den alırdık. Şimdi durum tamamıyla bitti. Türkiye çok güzel kot yapıyor. Fiyatlar da ucuz. Burada üç dört kişi çalışarak kot imal ediyor. Toplasanız ayda bin tane kot yapılmıyor. Burada üretilen kotları genellikle yerliler alıyor. Rumlar da alıyor. Eskiden Türkiye’de kot olmadığı için askerler, burada çalışanlar ve turistler alıyordu. Bu iş için çalışan insanlar vardı. Türkiye’de okuyan öğrenciler bile bazı masraflarını çıkarırlardı 30-40 adet kot satarak. Şimdi fiyatlar 50-60 TL. En pahalısı ise 120 TL. Ama bizde satışlar tamamıyla durdu. 60 TL’ye kimse kot almıyor. 120 TL ile kaliteli kot bulamazsınız. Türkiye buradaki piyasaya marka olarak girdi. Gençler alıyor marka kotları. Rumlar kot alıyordu ancak şimdi o da bitti. Gümrükten geçerken bunlar sahte diye bırakmıyorlar. Tişort olsun eşofman olsun sahte diye Rum gümrük memurları bırakmıyor.”

Kemal Altuncuoğlu:
“KKTC’de geçmiş yıllarda kot imalatı vardı. Türkiye’de kot yoktu. Burada 20 binin üzerinde kişi bu sektörde çalışıyordu. Dünya kadar fabrika, mahalle aralarındaki atölyeler, Levi’s, 501 marka, taşlamasız yıkamasız kotlar üretilip Türkiye’ye satılıyordu. Kotun kumaşı İspanya’dan, İngiltere’den ve Türkiye’den de geliyordu.”
Önemli olan kumaşın ham maddesi. En çok bu kumaşı İspanya üretiyordu.  Önemli olan Türkiye’de kot 1980’lerde yasaktı. Komünistler kot giyiyor deniyordu. Bu bir suçtu o dönemde Türkiye’de. Gençler sokaklarda kot giyemiyordu. Yabancı sigarayı veya doları üzerinde bulundurduğunuz zaman hapse girdiğiniz dönemdi o yıllar. Bu sürelerde burası bunu fırsata çevirdi ve milyonlarca adet kot üreterek hem yurtdışına hem de Türkiye’nin tüm kot ihtiyacını burası karşıladı. 

Özal geldi, kot bitti
İlerideki dönemde Özal dünyaya açılıyorum, her şey serbest dedi ondan sonra Türkiye’deki iş adamı ve sanayiciler kot üretimine başlayarak kotu bitirdi. Şimdi bir de teknoloji önemli. Türkiye’de teknoloji çok büyüdü. Burada taşlamalı kot yapmak çok zor. Üretim, elektrik, işçilik pahalı. Türkiye’de dünya çapında üretim yapılıyor. O yüzden burada bitti.
O dönemde askeri, gelen turistlerin dışında her dükkan her imalatçı Türkiye’ye bavul ticareti yapanlarla gönderildi. Türkiye’ye giderdi ve el altından satılırdı. 30 yıldır bu yerde esnafım. Şimdi kottan fazla keten pantolonu tercih ediyorlar. Havalar sıcak olduğu için kumaş ve keten pantolon giyiyor. Burada şu anda pek kot üretildiğini bilmiyorum. Varsa da klasik bir kottur. Onun da fiyatı Türkiye’den pahalıdır.  60-110 TL arasında ise pahalı. Normal klasik bir kot İstanbul’da yani markasızsa ucuz. Markasına bakarsa 300-500 TL’ye de, bin TL’ye de var..  Kotun taşlamasından tut paslanmasına kadar düğmesi ipliğine kadar Türkiye bu konuda aşmış. Burada bundan ekmek yiyen 20 bine yakın insan vardı. İnsanlar evlerinde iplik temizliyorlardı. Ülkelerin yaptığı politikalar, hükümetin politikaları bu hale getirdi.” 

Özkan Zeki: 
 “Eskiden kot ekmekten çok satılıyordu. Turistler gelip alıyordu. Yalnız kot mu? Çay, payrex, şemsiye, battaniye... Payrex alınıyor ama Kütahya Porselen neye duruyor? İskambil kağıdı, çay, kadın çamaşırı, naylon çorap aklına ne gelirse. Şimdi pek üretildiğini sanmıyorum. Kot, pantolonu eskiden askerler, turistler alırlardı. Bunun bayağı kaçakçılığı vardı. Gümrükçülerle anlaşarak yüzlerce kot pantolonun kaçırıldığını duyardık.  Şimdi başka şeyler gidiyor. Whisky ve sigara kaçakçılığı var. 
Kot pantolonlar artık Türkiye’den geliyor. Onun için burada üretilmiyor. Türkiye’nin kumaşı dünya çapındadır. O zaman her nedense bilmiyordu insanlar ve alıyorlardı. Patatesi alırlar üç kuruşa cips haline sokarlar, dönerler bize 10 kuruşa satarlar. Yani sağlam idareci kalmadı.  Doğru dürüst çalışanlar da engellendi. Damları tamir eden kişi hem tamir eder ancak bir dahaki seneye yeniden tamir etmek için bozar. Namuslu politikacı hayır etmiyor, yalancı rağbette.”

Güncelleme Tarihi: 07 Eylül 2017, 10:28
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474