banner564

Küçük şeyler Hükümeti istiyoruz!

Son yıllarda kim hükümete gelse “reformdan” bahsediyor, “şeffaf” olacağını söylüyor, “adil” diyor, “halkın hükümeti” diyor da diyor.
Çok rica edeceğim Ömer Kalyoncu’dan. Lütfen sizde hükümetinize böyle isimler koymayın. 
Halkın beklentisi çok farklı çünkü. Örneğin “pratik” koyun hükümetin adını.  “KKTC’nin en pratik hükümeti olacağız” deyin mesela.
Vatandaşların onlarca sorunu var. Bunların kısa bir zamanda çözüme ihtiyacı var. Tapu’da, sağlıkta, turizm de hemen halledilmesi gereken şeyler var.
Hükümet kurulduktan 24 saat içinde halledilmesi gereken “küçük şeyler”  var. Bu küçük şeylerle başlansın ilk olarak yola. 
Örneğin eylemler için mitingler için otobüs terminali veyahut İnönü Meydanı şartı getirilsin. Miting yapacak olan orada yapsın bundan sonra.
Kamu reformu yerine kamuda tıkanma olan yerler için pratik çözümler üretilsin mesela..
İstihdam yapılamıyorsa hizmet alımı altında personel alınsın işler yürüsün mesela..
Helikopter kiralamak marifet olmasın,  önemli olan helikopterin boş olduğu saatlerde turist taşısın ülkenin beş yıldızlı otellerine Ercan’dan.  Kendi kira parasını kendisi çıkarsa mesela..
Bize küçük şeyler yapabilen pratik bir hükümet lazım aslında…





Kamera şakası gümrükler
Serhat Akpınar Karpaz’dan yatı ile çıkıp Girne’ye geldi. Girne yeni yat limanına girdiği sırada gümrükçüler dikildi karşısına. Ülkeye “giriş işlemi” yapmak istediler. 
Akpınar “Ben yurt dışından değil, Karpaz’dan geliyorum” dese de bizim gümrükçüler Karpaz’ı yurt dışı olarak algıladılar. 
Akpınar’a bin bir zorluk çıkarttılar. Konu bakanların bilgisine falan gidince vaz geçtiler inatlarından. 
Sen daha mı iyi bilecen gümrükçülerden? 
Bir keresinde bir arkadaşım güvercin getirdi Türkiye’den. Girne Gümrükçüleri bunlar “taklacı” dedi. Kafesinde sıcaktan ölmek üzere olan güvercinlere öyle bir değer biçtiler ki anlatamam. 
Ne hikmetse yıllardır aynı kişiler hep limanda. Hükümetler değişiyor bu isimler değişmiyor. Bir “takla var” bu işte ya, neyse daha sonra gene bakarız bu konuya…. 





 İyi polis Hükümet, Kötü Polis Akça
Türkiye Cumhuriyetinin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça değişiyor. Akça’nın  Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) gitmesine kesin gözü ile bakılıyor.
Akça, zor günlerde geldi Ada’ya. Ekonomik programın mimarlığını yaptı sonra o program devam edip gitti, gitmeye de devam ediyor.
Ekonomik yaptırımları isteyenler unutulmazlar, Akça’da unutulmayacak. Çünkü bu süreç içinde sendikaların hedefi haline geldi.  Sıkışan hükümet topu Akça’ya atmaya başladı.  “Ben istiyorum ama Akça istemiyor” diyen bakanları çok gördük bu süreçte.
İyi polis Hükümet, Kötü Polis Akça oldu son 10 yılda… 
Bir sürü büyükelçi geldi gitti, bir düşünün kimlerin adı var aklımızda. Hep zor dönemlerde gelenler kaldı aklımızda. 
Bugüne kadar 18 tane büyükelçi görev yapmış Ada’da. Eskilerden İnal Batu, Ertuğrul Apakan, Hayati Güven mesela benim aklımda kalanlar. 
Ve bundan sonra bu üçlüye Halil İbrahim Akça’da eklenecektir mutlaka… 
 

MESAJLAR:
Halil İbrahim AKÇA: Gitmeden her halde burada bulunduğunuz süre içinde yaptıklarınızla ilgili kısa bir değerlendirme de bulunursunuz ve veda etmeden gitmesiniz değil mi? 

Ersin TATAR: Adaylığınızı açıkladıktan sonra gezilere daha da bir hız katmışsınız ama bu sıcak yaz günlerinde gene de dikkatli olmakta fayda var. 

Ömer KALYONCU: Parti başkanı siz değilsiniz, genel sekreterde yaman biri, ee bir de koalisyon ortağı olacak. O yüzden bizim önerimizi ciddiye alın ve küçük şeyler hükümeti kurun. 

Asım VEHBİ: 100 bin öğrenci hedefleyen bir ülkede nasıl olurda Yüksek Öğretim Bakanlığı olmaz değil mi? Bu konuda kafa yormakta fayda var. 

Barış MAMALI: Sosyal medyadaki hesabınız çalınmış ve kötü niyetli kişileri sizin adınıza gönderilerde bulunmuşlar. Bilişim sucu olmayan bir ülkede derdinizi kime anlatacaksınız şimdi? 

Bülent KAYA: Dün Girne’de tüm yayalara yol vererek büyük bir centilmenlik örneği gösterdiniz ama arkanızdaki araçlar size aynı şekilde yaklaşmadılar. Çoğu arkanızdan kulaklarınızı çınlatıyordu? 

Ertuğrul BÜLBÜL: Girne Merkez Garanti Bankası şubesinde sizin gelmeniz ile birlikte müşterilerin yüzü de gülmeye başladı. Girneliler sizi çok seviyorlarmış, iyi uyum sağladınız Girne’ye. 

Aybars KARAATMACA:  Ramazan dolasıyla iftar yemeklerine başlamışsınız basınımızın önemli kalemleri ile. Bu arada Güney’le GSM sorunu da bayram sonu çözülecekmiş diyorlar doğru mu? 

Zerrin GÜRLER: Yaz geldi ve siz bir kez daha diyet programına başladınız. Bu sefer sadece kendiniz değil yanınızdaki bazı dostlarınızı da diyet programına dahil etmişsiniz. Keşke bizi de yazsaydınız o listeye. 

Av. Seyhan YILDIRIM: Hanım evde size diyet yemekler yapa dursun siz eve gitmeden önce kebapçıda kebap yiyip öyle eve gidiyormuşsunuz.  

Muzaffer KASABOĞLU: Bu akşam hayırlısı ile kızınızı evlendiriyormuşsunuz. Genç çifte bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz. 

Hüseyin YEŞİLDAĞLI: Kantin ihalesi merkezden iptal olunca Girne Polis Merkezindeki kantinci eşyalarını toplayıp gitmiş. Zaten zor şartlar altında çalışan polisimiz bir de kahvesiz mi kalacak yoksa? 

Kenan AKIN: Her akşam bir başka camide teravi namazı kılıyormuşsunuz, Allah kabul etsin.  Bu arada Ramazan’ın yarısı da geride kaldı değil mi? 

Mustafa ÇOBANOĞLU: Girne’de gümrükçüler neden yıllardır değişmiyor? Bu işin ardında başka işler mi var yoksa? Bu konuda bir kahve içmek gerekiyor sanırsam.

Cengiz ERÇAĞ: Kıbrıs Vakıflar Bankası Girne şubesinin başarılı çalışmalarından ötürü kendilerine bol cevizli baklava göndermişsiniz. Bu sıcakta personele inşallah bir şey olmaz o baklavalardan dolayı. 

Haşim KİRACIOĞLU: Doğum gününüz kutlu ve mutlu olsun. Dün çok sayıda kutlama mesajı almışsınız. Ama içlerinden bir tanesi çok özelmiş, hediyeleri beğendiniz mi? 

Polat ALPER: Pazartesinden itibaren yep yeni bir gazete için kolları sıvamışsınız. İngiltere gezisinin şifreleri demek ki çözülüyor.

Kartal HARMAN: Biz tam bu yaz sonu düğün dernek kurarız diyorduk ki siz bir kez daha havlu atmışsınız. Sonunda birileri sizi dağa kaçırıp zorla nikah kıyacak.

GÜNÜN SÖZÜ
“Bizim önerimiz halka gidecek yolu konuşmaktır. Gelin önümüze bir seçim takvimi koyalım ve Seçim ve Halkoylaması Yasası, Göç Yasası’nın etkilerinin ortadan kaldırılması, özel sektörde sendikalaşmanın güvenceye alınması, Polisin sivile bağlanması ve bağımsız tarafsız, şaibesiz bir Kamu Hizmeti Komisyonunun kurulması gibi teme unsurları değiştirip seçime gidelim. Bizim bu konudaki duruşumuz nettir”

TDP  Genel Başkanı Cemal Özyiğit
YORUM EKLE

banner608

banner474